Bütün dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz, otomobil satışlarını aşağı çekmeye devam ediyor. Ağustos ayı Avrupa'da en fazla düşüşün yaşandığı ay olarak kayıtlara geçerken krizin etkisi Türkiye'de ekim ayında gün yüzüne çıktı. Amerika'da son 25 yılın en az otomobil satılan ayı olarak açıklanan ekimde Türk tüketicisi dövizdeki hareketliliğin etkisiyle tedirgin bir dönem yaşadı.
Bu tedirginlik otomobil satışlarını da olumsuz yönde etkiledi. 19 bin 788 otomobil ve 13 bin 96 hafif ticari araç olmak üzere toplamda 32 bin 884 araç satışı gerçekleşti. Böylece geçen yılın ekim ayına göre yüzde 38 gibi şok bir düşüş oranı ortaya çıktı. Bir önceki aya göre düşüş yüzde 25 olurken yılın ilk 10 ay itibarıyla bakıldığında da 425 binin üzerinde hafif araç satışı gerçekleşti ve bu yıl ilk kez ibre aşağı döndü, yüzde 1'in üzerinde düşüş görüldü.
Oysa, ekim ayının 9 ile 19'u arasında gerçekleştirilen Auto Show'a özellikle satışlar açısından büyük umutlar bağlanmıştı. Hatta, fuar süresince başta lüks otomobiller olmak üzere birçok modele sipariş alınmış ve toplamda 10 bin civarında müşteri bağlantısı yapıldığı açıklanmıştı. Ne var ki, geçen ayın ikinci yarısında baş gösteren döviz hareketi bütün heyecanı altüst etti. Dünyadaki krize rağmen fuarla gelen hareketlilik Euro ve doların aşırı yükselmesi karşısında eriyip gitti. Sonuçta, kasım ayına daha olumsuz bir tabloyla geçildi.
Bir yanda böyle bir pazar ortamı yaşanırken doların 1,5 YTL, Euro'nun ise 1,9 YTL bandından aşağı düşmemesi bazı markaların ay sonu itibarıyla yeni fiyat listeleriyle yola çıkmasına neden oldu. Buna göre liste fiyatlarında yukarı doğru yüzde 5 civarında düzeltme yapıldı. Müşteri, bu ortamda markaların elinde bulunan otomobilleri satmak adına daha çok indirim yapacağını ya da kampanya şartlarını daha da iyileştireceğini beklerken zam şaşırtıcı oldu. Ancak, uzun süredir fiyatlarını Euro bazında 1,8 YTL, dolar bazında 1,25 YTL üzerinden belirleyen markalar için de yeni döneme ayak uydurma zorunluluğu var. Peki, tüketici bu durumda bayilerden daha da uzaklaşmaz mı? Filo pazarından taşan otomobiller nedeniyle cazip hale gelen ikinci el modellere yönelmez mi? Yılın son 2 ayında otomobil markalarındaki tüm birimler bu soruya doğru cevabı bulmak için çalışacak. Böyle zamanlarda özellikle borçlanmaksızın otomobil alacaklar açısından daha güzel fırsatlar çıktığını hatırlatmakta fayda var...
SUV ve lükste artış var
Yılın ilk 10 ayında ortaya çıkan otomobil satışlarını sınıflara göre ayırdığımızda küçük otomobil olarak adlandırılan B sınıfı ve orta sınıfı temsil eden C segmentinin satışlarda aslan payını aldığı görülüyor. B ve C segmentlerindeki satış rakamları hemen hemen aynı. Kriz laflarına rağmen SUV satışlarındaki artış da devam ediyor. Pazara yeni giren SUV modelleri, bazı modellerin 4x2 versiyonlarına ağırlık verilmesiyle fiyatlarının düşmesi gibi etkiler satışların artmasını sağlıyor. Bir de 2 bin 241 adet lüks üzeri otomobil satılması da yine belli bir kesimde kriz etkisinin çok görülmediğini gösteriyor.