İki hekim, 5 bin 'kalp' kazandı

İki hekim, 5 bin Karadenizlinin 'kalbi'ni kazandı

Görevlerini fedakârca yerine getiren doktorlar, 14 Mart Tıp Bayramı'nı daha bir anlamlı hale getiriyor.

Meslek yaşamları boyunca canları pahasına da olsa yüzlerce insanın hayatını kurtaran hekimler, en büyük takdiri hak ediyor. Her bir kurtarma operasyonu birbirinden ilginç öyküler barındırıyor.

Ordu Devlet Hastanesi Başhekimi Atilla Öztürk ile İstanbul Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmet Dindar, hastaların hayatını kurtarmak için el ele veren doktorlara en güzel örnek. İki hekim, Türkiye'de ilk kez yapılan bir organizasyonu gerçekleştirerek 5 bine yakın kalp hastasını sağlığına kavuşturdu. Onların özverisi sayesinde Devlet Hastanesi'nde açık kalp ameliyatları, kalp damar tıkanıklıkları ve sertliklerini açmak için operasyonlara başlandı. Hastalar, tedavi olmak için Ankara ve İstanbul'a gitmekten kurtuldu. Hatta Ordu'ya başta Karadeniz illeri olmak üzere Gürcistan'dan bile hasta gelmeye başladı. İlk ameliyatın yapıldığı 15 Şubat 2008'den bu yana binlerce hastanın 'kalbi' kazanıldı.

Türkiye'de ilk kez hayata geçirilen çalışmanın ana fikri, kendisi de Ordulu olan Prof. Dr. Dindar'ın 2002 yılında Ulubey Devlet Hastanesi'ni ziyareti sırasında ortaya çıktı. Hastanenin Başhekimi Atilla Öztürk'ün "Hocam imkan olsa birikimlerinizi memleketinizde değerlendirmek istemez misiniz?" sorusuna Dindar'ın verdiği olumlu cevapla projenin temeli atıldı. Öztürk, 2005'te Ordu Devlet Hastanesi başhekimliği görevine gelince Prof. Dr. Dindar'a 3 sene önceki konuşmalarını hatırlattı. Tam 1,5 yıl süren şartname hazırlığı sonunda Sağlık Bakanlığı'ndan olur alınarak, operasyonlara başlandı. Üç yıl için yapılan anlaşmanın uzatılması halinde tedavi edilen 5 bin hasta sayısının 10 bini aşması bekleniyor. Daha sonra Ordu Devlet Hastanesi'nin, kalp ameliyatlarını kendi ekibi ile devam ettirmesi planlanıyor. Tıkalı damarı 15 dakika süren başarılı operasyonla açılan Salih Zeki Şatıroğlu, kendisini Ankara, İstanbul'da doktor aramaktan kurtaran iki hekime dua ediyor.

Hekimlerin birçoğu da can kurtarırken kendisini tehlikeye atıyor. Hayatını ortaya koymaktan çekinmeyen fedakâr doktorlardan biri de Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Dr. Onur Uysal. KBB uzmanı Uysal, durumu kritik bir Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastasına müdahale ederken, hastadan sıçrayan kanla bu hastalığa yakalandı. Çalıştığı hastanede bir süre tedavi gördü. Sağlığına kavuşunca tekrar görevinin başına döndü. Ankara Valiliği, Uysal'ı 'yılın doktoru' seçerek örnek davranışını ödüllendirdi. Antalya Elmalı Merkez 1 No'lu Sağlık Ocağı'nda görev yapan Dr. Abdurrahman Gürci de zor şartlarda hayat kurtaran doktorlardan. 1994'te Isparta ile Gelendost arasında kar yağışı nedeniyle bir trafik kazası meydana geldi. Olay yerine giden Gürci, tüm yaralılar tahliye edildikten sonra, gözden kaçan biri olup olmadığını tespit etmek için çevreyi kontrol etti. Mesleğine gösterdiği özen sayesinde kazada hayatını kaybeden bir annenin yol kenarında fark edilmeyen bebeğini bularak donmaktan kurtardı. Burada ilk müdahaleyi yaptıktan sonra bebeği ailesine teslim eden Gürci de bu yıl Antalya'da 'yılın doktoru' seçildi.

Doktorun hayatını meslektaşı kurtardı

İlginç hayat kurtarma öykülerinden bir diğerinin kahramanı Akay Hastanesi kalp-damar hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Oğuz Taşdemir. Ankara Nallıhan Devlet Hastanesi dahiliye hastalıkları uzmanı Erbil Başeşme, geçen yıl aralık ayında rahatsızlandı. İlk anda kalp krizi geçirdiği tahmin edilen Başeşme, helikopter ambulansla hemen Ankara Etlik İhtisas Hastanesi'ne sevk edildi. Buradaki hekimin 'rüptüre dissekan aort anevrizması' (aort atardamarı içinde oluşan plak neticesinde ortaya çıkan anevrizma türü) teşhisi üzerine Akay Hastanesi'ne kaldırıldı. Doç. Dr. Taşdemir tarafından acil ameliyata alınan Başeşme, 3 saat süren operasyonun sonunda sağlığına kavuştu.