Psikoloğa gidemeyen medyuma gidiyor
Ekonomik kriz birçok sektörü olduğu gibi sağlık sektörünü de etkiledi. Uzman Psikolog Alanur Özalp, dar boğaza düşen vatandaşların bilimsel yolları tercih etmek yerine, çareyi medyum ve üfürükçülerde aradıklarını belirterek, kriz döneminde hasta sayısında artış değil, azalma yaşandığını söyledi. Özalp, "Bilimsel olmayan yolları tercih ediyorlar. Halbuki psikologlar onların otuzda biri ücretle bilimsel olarak yardım ediyor. Biz bu durumlarda fiyatlarda indirim yapıyoruz" dedi.
Ekonomik krizin kendi sektörlerini de etkilediğini ifade eden Uzman Psikolog Alanur Özalp, "Ekonomik krizden kurtulmak çok kolay değil. Bunun da devam edeceği görülüyor. Bu kriz sonrası kişiler işlerini kaybedebilir veya maaşları düşebilir. Böyle durumlarda insanlar zor duruma düşebilir. İnsanlar böyle zorluklarda çıkış yolu arar. Bulamadıklarında da sıkıntıya düşerler. Bu sıkıntı bir süre sonra insana "kalp krizi geçiyorum" şeklinde yada ağrı şeklinde yansır. Yani fiziksel bir hastalık gibi düşünülür.Ancak bütün tetkikler yapıldığında kişinin bir kalp krizi geçirmediği ve herhangi bir ağrısı olmadığı tespit edilir. Bu tamamen kişinin maruz kaldığı krizin vücuda yansımasıdır. Bu tüm dünyada da böyledir" dedi.
Özalp, ekonomik kriz sonrası şiddet olayları ve aile içi şiddetinde de arttığına dikkat çekerek, "Aile içinde kişilerin birbirlerine tahammülsüzlükleri artar. Bundan sonrada psikolojik rahatsızlıklar artar. Örneğin intihar gibi. Boşanmalar artar. Bu tür durumlarda krizden kurtulmanın yolu psikolojik destek almaktır. Maalesef bizim toplumumuz bu yardımdan habersiz. Kişiler işsiz kaldığında belki onları işten çıkartan kurumlar, işten çıkarmadan önce bir psikolojik destek sağlamalıdır. İşsiz kaldığı zaman kişi kendisini değersiz ve mutsuz hisseder. Böylece depresyona girer. Bu kriz bittiği zaman iş arayamaz ve tekrar çalışamaz. Daha öncede yaşadığımız krizler gibi insanların psikolojik durumları bozulur. Bu krizden sonrada insanların psikolojisinde bozulmalar olacak. Aile içinde de boşanmalar söz konusu oluyor. Erkek işsiz kaldığı zaman şiddet yaşanıyor. Daha önceki krizlerde olduğu gibi bunun çözümü erkek işsiz olarak evde kaldığı için kadın iş hayatına geri döndü, kadın evi çevirmeye başladı. Erkeklerde bu kriz döneminde evde oturup çocuklarına bakmıştı. Bir süre sonra çark yeniden döner ve kriz ailecek atlatılmış olur. Sadece bir kişinin çalışıyor olması zaman zaman çalışmayan kişide öfke patlaması olarak görülebilir ve bu da boşanmaya kadar gider. Bu durumda erkek, "Ben erkeğim işsiz kalsam da güç bende. Eşim bana saygı gösterip bana bakmak zorunda. Ben ev işi yapmam" şeklinde pozisyona girmemeli. Aileler birbirlerine destek oldukları müddetçe krizi atlatırlar. Gerekirse eşlerin anne ve babaları kriz döneminde çocuklarına yardım etmeli" diye konuştu.
Daha önceki krizlerde olduğu gibi bu dönemde de hasta sayısında artma değil azalma olduğunu aktaran Özalp, "Birçok kişi dışarıda dolaşıyor. Çünkü işinden atılmış oluyor ve ekonomik kriz yaşıyor. Hem bu kriz hem de psikolojik destek almak finanssal açıdan zor oluyor. Bu nedenle insanlar psikologa gitmiyor. Biz bu durumlarda fiyatlarda indirim yapıyoruz. Hatta grup terapisi seansları veriyoruz. Bu şekilde krizden etkilenenlere yardım etmeye çalışıyoruz. Oysa vatandaşlar ümitlerini üfürükçülere, medyumlara bağlıyor ve oralara gidiyorlar. Bilimsel olmayan yolları tercih ediyorlar. Halbuki psikologlar onların otuzda biri ücretle bilimsel olarak yardım ediyorlar. Bu kriz yüzünden insanlar yalancı kalp krizi ve yalancı ağrı yaşıyorlar. Hatta tansiyon hastaları tansiyonlarının yükseldiğini düşünüyor. Onların ki tamamen psikolojik" şeklinde konuştu.
