Hükümet, çığ gibi artan sağlık ve ilaç harcamalarına çeki düzen verebilmek için düğmeye bastı.
Buna göre, daha önce ücret alınmayan sağlık ocakları ve aile hekimliği muayenelerinde de vatandaş 2 lira katkı payı ödeyecek. Şu anda 2 lira olarak uygulanan ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarındaki katkı payı ise 8 liraya çıkarıldı. Özel hastanelerdeki 2 liralık katkı payı ise 15 liraya yükselecek
Hükümet, çığ gibi artan sağlık ve ilaç harcamalarına çeki düzen verebilmek için düğmeye bastı. Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’in önceki gün açıkladığı toplamda 3 milyar lirayı bulması planlanan tasarruf tedbirlerinin ilk adımı böylece atılmış oldu. Ancak bu adımın da bedeli, vatandaşın cebinden çıkacak. Dün Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğle, sağlık kuruluşlarına başvuran vatandaşlardan alınan katkı paylarını artıran, bir yandan da reçete yazımını azaltmayı hedefleyen yeni bir düzenlemeye gidildi. Buna göre, daha önce ücret alınmayan sağlık ocakları ve aile hekimliği muayenelerinde de vatandaş 2 lira katkı payı ödeyecek. Şu anda 2 lira olarak uygulanan ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarındaki katkı payı ise 8 liraya çıkarıldı. Özel hastanelerdeki 2 liralık katkı payı ise 15 liraya yükselecek. Bu düzenlemeyle vatandaşların basit kontroller ya da rahatsızlıklar için üniversite ve devlet hastanelerine gitmesinin önünü kesmek, vatandaşları sağlık ocaklarına yönlendirmek hedefleniyor. Uygulama 1 Ekim’den itibaren geçerli olacak.
İlaç almayana yok
Tasarruf tedbirleri kapsamında çıkarılan tebliğden önce, muayene katılım payları ikinci basamak resmi sağlık kurumlarında 3, eğitim ve araştırma hastanelerinde 4, üniversite hastanelerinde 6, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında 10 lira olarak uygulanıyordu. Sağlık ocakları ile aile hekimliği uygulamasına geçilen illerde aile hekimi muayenelerinden katılım payı alınmıyordu.
Düzenlemenin bir başka temel amacı da ilaç faturasını azaltmak olarak vurgulanıyor. Buna göre sağlık ocaklarına giden vatandaşların reçete yazdırmamaları, yani ilaç harcaması yapmamaları durumunda kendilerinden 2 liralık katkı payı alınmayacak.
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, ilaç harcamalarındaki artışa dikkat çekerek, “Hepimizin ortak alışkanlığı, evlerimizde kullanmadığımız çok sayıda ilaç bulunuyor. Gerekli gereksiz her durumda ilaç yazdırılıyor. Bunun önüne geçmek gerek. Bu düzenlemeyle, örneğin sağlık ocağına gidip, reçete yazdırmayan vatandaşlar katkı payı ödemeyecek. Amaç gereksiz ilaç kullanımını, harcamasını önlemek” diye konuştu.
‘Özel’de 15 TL
Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanan Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında Tebliğ, kapsama dahil kişilerin sağlık kurum ve kuruluşlarındaki ayakta tedavilerine ilişkin hekim ve diş hekimi muayenelerinden birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimliği muayenelerinde 2 lira, ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında 8 lira, özel sağlık kurumlarında 15 lira katılım payı alınmasını öngörüyor. Tebliğde, vatandaşların “...ayakta tedavilerinde hekim ve diş hekimi muayeneleri sonucunda reçete düzenlenmemesi veya reçete edilen ilaçların temini amacıyla eczanelere müracaat edilmemesi durumunda birinci basamak sağlık kuruluşları ile aile hekimliği muayenelerinde katılım payı alınmayacağı” da düzenlendi. Ayrıca ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumları ile özel sağlık kurumlarındaki muayenelerde ise katılım payı tutarlarında 3 lira indirim yapılacak.
Kahveci: Memura yüzde 2.5 katılım payına % 100 zam
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sağlıktaki katılım payı düzenlemesini eleştirerek, “Hükümet memura yüzde 2.5 zam veriyor ama memurun katılım payına yüzde 100 zam yapıyor. Bu nasıl adalet, nasıl bir düşünce anlamak mümkün değil. Memur zammı daha yürürlüğe girmeden fazlasıyla tahsilatı başlatmış oldular. Daha önce birinci basamaklardan muayene parası alınmıyordu. Şimdi oraya giden memurlar ve ailelerinden de para tahsil edilecek. Devlet memurları reçete yazdırdıkları anda sağlık ocaklarında 2, devlet ve üniversite hastanelerinde 8 ve özel hastanede 15 lira ödeyecek. ‘Herkesin ulaşabileceği sağlık hizmeti’ gibi söylemler lafta kalmıştır. Hükümet vatandaşa sunduğu sağlık hizmetini zorlaştırarak tasarruf etme anlayışı yerine sağlık politikalarını gözden geçirerek tasarruf yoluna gitmelidir“ değerlendirmesini yaptı. Aileleriyle birlikte yaklaşık 8 milyon memur ve memur yakınından alınacak katılım payının mağduriyet yaratacağını savunan Kahveci, bundan dönülmesi gerektiğini ifade etti.
Özel hastanelerin kapısı yoksula kapanıyor
Yeni düzenlemeyle, alt gelir grubuna ait vatandaşların özel hastane ile üniversite hastanelerine eskisi kadar rahat gidemeyeceği, parası olanların ise bundan etkilenmeyeceği yorumları yapılıyor. Ekonomi bürokratları, 2010 yılı sonunda 81 ilde aile hekimliği uygulamasına geçilecek olmasının bu düzenlemenin getireceği sıkıntıları ortadan kaldıracağını belirtseler de, yoksul vatandaşların tedavide tek şansı durumuna düşen sağlık ocaklarında hasta yoğunluğu olacağı belirtiliyor.
Devletin ilaç alımında maliyet düşürülüyor
Dünkü Resmi Gazete’de katkı paylarıyla ilgili düzenlemeye ek olarak yeni bir Bakanlar Kurulu kararı da çıkarıldı. Bu kararla orjinal ve eşdeğer ilaçta karşılama oranları yeniden belirlendi. Kamunun ilaç alımında daha az ödeme yapmasını sağlayacak olan bu uygulamayla orjinal ilaçta yüzde 100 olan kamunun karşılama oranı yüzde 60, eşdeğer ilaçta yüzde 80 olan karşılama oranı yüzde 60’a indirildi.