29
Nisan
2025
Salı
SİYASET

YARGIÇLARIN İSYANI


Anayasa Mahkemesi, türban kararı nedeniyle üyelerinin hedef gösterildiğini belirterek, ‘Davalar hakkında yapılan ve söylenenlerin suç olduğu açıkken, bu konuda yetkili ve sorumlu olanların hareketsiz kalmaları düşündürücüdür’ dedi

Üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılmasına yönelik anayasa değişikliğini iptal etmesinin ardından sert eleştirilere muhatap olan Anayasa Mahkemesi, yazılı bir açıklama yaparak üyelerin hedef gösterilmesine rağmen yetkili ve sorumluların harekete geçmemesinin düşündürücü olduğunu bildirdi. Açıklamada, siyasal sorunlar hakkında çözüme zorunlu bırakılan mahkemenin, buna rağmen görevini yerine getirmekten tereddüt duymadığı belirtilerek, “İnsani ve ahlaki hiçbir değer tanımadan pervasızca yapılan açıklamaları kınıyoruz” denildi.
Türban kararından sonra yargılanmaları, hatta kararlarının geçersiz sayılması önerilen mahkeme heyeti, son olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın geçmişte terör örgütü İBDA-C üyesi olduğu ve Başkanvekili Osman Paksüt’ün Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’la davalarla ilgili görüştüğü iddialarının ortaya atılmasının ardından açıklama yaptı. AKP aleyhindeki kapatma davası ile türbanla ilgili son karara örtülü biçimde dikkat çekilen açıklamada, davalarla ilgili yapılan yayımların bilimsel bakış ya da eleştiri sınırları içinde değerlendirilemeyeceği kaydedildi.
Açıklamada, mahkemenin tüm kararlarını siyasal düşünce ve çekişmelerin dışında kalarak, bağımsızlık ve tarafsızlık içinde, vicdani kanaatleri doğrultusunda verdiği vurgulandı.

Zorunlu bırakıldık’
Anayasa’nın millet adına yargı yetkisini kullanma görevini verdiği mahkemenin büyük bir özveriyle görevini yapmaya çalıştığı vurgulanan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Esasen toplumu ilgilendiren önemli siyasal sorunlar hakkında ilgili ve yetkili organlarca demokratik bir ortamda çözüm aranması, demokratik parlamenter sürece daha uygun iken, yargı organlarınca çözüme zorunlu bırakılması çağdaş dünyada hiç arzu edilmeyen bir tercihtir.
Bu sonuca rağmen mahkememiz görevini yerine getirmekten bir an olsun tereddüt göstermemiştir.”
Hükümet kaynaklı eleştirilere de atıf yapılan açıklamada, çağdaş demokrasilerde tüm kurumların yetki ve sorumluluklarının belli olduğu, kurumların rekabet içinde ve husumet güdüleriyle çalışmalarının kabul edilemeyeceği vurgulandı.
Açıklamada, kararların bilimsel olarak eleştirilebileceği belirtilerek şöyle devam edildi:

‘Hedef gösteriliyoruz’
“Ancak mahkememizin manevi şahsiyeti, başkan ve üyelerin de özel hayatları dahil her türlü değerlerin sınır tanımadan saldırıya uğraması, mahkeme mensuplarının hedef gösterilmesi, davaların sonuçları hakkında senaryolar üretilerek mahkemenin etki altına alınma girişimleri eleştiri olarak nitelendirilemez.”
“Mahkeme kararlarına karşı insani ve ahlaki hiçbir değer tanımadan pervasızca yapılan eleştiri ve açıklamaları kınıyoruz. Davalar hakkında yapılan ve söylenenlerin TCK kapsamında suç olduğu açık ve belli iken, bu konuda yetkili ve sorumlu olanların hareketsiz kalmaları düşündürücüdür.” 

Açıklamada, kararlara karşı eleştiri hakkını kullananların, iftira ve şiddete dayanmayan, toplumun kin-nefret duygularını tahrik etmeyen, sorumlu ve düzeyli şekilde davranmalarının toplumsal barışın vazgeçilmez koşulu olduğu da vurgulandı. Mahkemenin bundan sonra da Türk milleti adına karar veren bir yüksek yargı organına yakışır şekilde vicdani kanaatine uygun davranacağı belirtildi.

Milliyet
Yayın Tarihi : 18 Haziran 2008 Çarşamba 17:21:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
fghbr IP: 85.106.232.xxx Tarih : 22.06.2008 20:26:40

açmış olduğunuz bu dava haklı bir dava dır,doğru yoldasınız,yasalarla cumhuriyetimizin temel değerlerine dil uzatanlara meydanı boş bırakmıyorsunuz,sonuna kadar arkanızdayız,bu cumhuriyet kolay kazanılmadı,hak eden cezasını bulsun,