6
Haziran
2025
Cuma
SİYASET

Açılımda '10 Kasım' düğümü

Baykal: Kürt açılımının Atatürk'ün ölüm gününe getirilmiş olması derin bir anlam mı taşıyor? Türk bayrağının yarıya indiği gün TBMM'de açılımı konuşacağız...

 

Atalay, açılımı 10 Kasım’da TBMM’de anlatacak. Muhalefet neden 10 Kasım diyor
ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin ‘Kürt Açılımı’nı 10 Kasım’da TBMM’ye getirilmesine tepki göstererek “Yani düşünüyorum, Kürt açılımının Atatürk’ün ölüm gününde getirilmiş olması, derin bir anlam mı taşıyor? Türk bayrağının yarıya indirildiği bir günde, Meclis’te biz bu açılımı konuşacağız” dedi. Baykal, Albay Dursun Çiçek’in ‘ıslak imzası’nı taşıdığı belirlenen ‘AKP’yi bitirme planı’ iddialarıyla ilgili olarak ise “Cunta varsa göz yumanlar da özür dilemeli” diyen Baykal, partisinin grup toplantısında konuştu:

ŞEHİT AİLELERİNE PKK’LI MUAMELESİ: 29 Ekim dolayısıyla Türkiye’de açılımlara yönelik tepki ortaya konuldu. Evladını şehit vermiş bir aile yaşanan gelişmelerden çileden çıkmış. Demokratik bir hak, evladını vermiş bu ülke için, şimdi çıkıp iktidarı uyaracak. Buna vatan haini gibi terörist gibi PKK’lı gibi muamele edilir mi?

TÜRK BAYRAĞI ALERJİSİ VAR: Türk bayrağı konusunda bu iktidarın alerji içine girdiğini görüyoruz. Alerji derken belki haksızlık yapıyorum, PKK bayrağına alerji yok, Türk bayrağına alerji var. Azerbaycan bayrağı yasak, Türk bayrağı yasak, ama PKK bayrağı o kadar yasak değil.

ZAMANLAMA: Kürt açılımı Meclis’e geliyor. Ne zaman geliyor? 10 Kasım’da geliyor. Yani düşünüyorum, Kürt açılımının Atatürk’ün ölüm gününde getirilmiş olması, derin bir anlam mı taşıyor? Birisi bilerek bir şey mi ifade etmeye çalışıyor? ‘Atatürk artık aramızdan ayrıldı, şimdi biz bunları yapabiliriz mi?’ demek isteniyor? Türk bayrağının yarıya indirildiği bir günde, Meclis’te biz bu açılımı konuşacağız.

CUNTA VARSA, GÖZ YUMANLAR ÖZÜR DİLEMELİ: Belge konusundaki başlangıçtaki anlayışımız milim şaşmamıştır. Tekrar ifade ediyorum: Eğer o belge gerçekten doğru bir belgeyse, bunu hazırlayanlar mutlaka ortaya çıkarılmalı, imzası olan işbirliği olanı ortaya çıkarılmalı ve yargıda gereken işlem derhal yapılmalıdır. Biz TSK’da cuntalaşmayı çok ciddi sayarız. Hukuk devletini temel almış bir parti olarak bu çalışmaları mazur görmemiz mümkün değildir. Eğer bu çalışmayı yapanlar emir kumanda zinciri içinde değilde sadece bir albayın ve kendi etrafındaki arkadaşlarının çalışması varsa elbette onların orada çalışmasına göz yumanlarda en azından çıkıp bir özür dilemelidir.

İHBARCIYLA HÜKÜMET İŞBİRLİĞİ İÇİNDE ÇALIŞIYOR: Şimdi geldiğimiz noktada ekim ayında konu nitelik değişti. O aradığınız belge burada dediler. Sadece belge değil, şunlar şu suçları işlemiştir diye bir ithamname. Bu 4.5 ayda ne oldu? Aniden geldiği gibi gece yarısında bir yasa çıkarıldı. Ne zaman çıkıyor? O belgenin bulunduğu tarihten daha sonra çıkıyor. Bu arkadaş belgeyi 4.5 ay saklamış, daha sonra göndermiş. Biz o gecikmeyi, o mektubu veren kişiyle hükümetin işbirliğiyle kanun çıkarmış olmasını, birlikte çalışma olmasının işareti olarak düşünme anlayışı içindeyiz. Mektupta ne görüyoruz; bu iş Genelkurmay Başkanı’nın bilgisi dahilindedir, 1. Ordu Komutanı talimat vermiştir. Olay birden bire albay örgütlenmesi olmaktan çıktı, Genelkurmay Başkanı düzeyine neyle geldi? Savcının incelemesiyle mi geldi? Hayır muhbir vatandaşın ithamıyla.

DEMOKRASİYE TEHDİT VE GÖREV: Demokrasileri tehdit eden iki kaynak vardır. Birisi askeri darbeler. Diğeri de iş başındaki iktidarların demokrasiyi tehdit olarak alıp ortadan kaldırmak istemeleri. Demokrasi bugün halkın iş başına gelen iktidar tarafından tehdit altında. Demokrasiyi korumak için herkese büyük görevler düşüyor.
 

.
Yayın Tarihi : 4 Kasım 2009 Çarşamba 20:44:58
Güncelleme :4 Kasım 2009 Çarşamba 20:48:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?