Baykal, şöyle devam etti: ''1981 yılından bu yana 22 yıl geçti. Bu süre içinde bu durumda olanlar ne olacak. 2B ile ilgili değişiklik yapıldıktan sonra gündeme onlar da gelecek. Şu anda yanan alanlar da bir süre sonra gündeme gelecek. Af, affı üretir. Bugüne kadar hep (bu son aftır) denilerek aflar çıkarılıyor. Ancak maalesef son değil, ilk af oluyor. 80 yıllık Cumhuriyet tarihimiz boyunca Atatürk, İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan Menderes, Demirel, Ecevit, Özal ve diğerleri böyle bir yola başvurmayı, onun sorumluluğunu taşımayı vicdanlarına, içlerine sindiremediler. Şimdi ilk kez yeni bir kapı açılıyor. Bu son olmayacak ve gerisi gelecek. Çözümü başka yerlerde aramak lazım. Bu araziler orman köylüsüne değil, parayı verene satılacak.'' Baykal, elindeki kaplumbağayı göstererek, caretta carettaların kirli sahillerin, bu kaplumbağanın ise yanan ormanların acı bir sembolü olacağını belirtti.
Bodrum Belediyesi tarafından yaptırılan iskele açılışını da yapan Baykal, buradaki konuşmasında, Anadolu'nun tarih boyunca hep karaya yönelik yaşam sürdürdüğünü, artık denizle buluşma zamanının geldiğini söyledi. Ege'nin, Türkiye'nin en hareketli ve olağanüstü değer taşıyan yeri olduğunu, ancak bugüne kadar gerekli önemin verilmediğini öne süren Baykal, ''Şimdi denizle kaynaşma zamanıdır. Denizde zenginlik, kazanç, yeni yeni ekmek kapıları var. Denizde dünyaya açılma var. Anadolu'yu denizle buluşturmanın zamanı geldi'' dedi.
Bodrum'a dışardan gelen turistleri denizden karaya indirecek bir düzenin olmadığını, bu sorunun çözülmesi gerektiğini belirten Baykal, belediye tarafından yaptırılan iskelenin doğru yönde atılmış çok önemli bir adım olduğunu, bundan sonra gerekli diğer yatırımların da yapılması gerektiğini ifade etti.