Erdoğan, “ HSYK’da ideolojik yaklaşımlar devreye girdi. Bunlar kendi tezgahlarını kurmuşlar. Şimdi tezgah bozulacak diye telaşa kapıldılar” dedi.
Başbakan Erdoğan partisinin Kocaeli’nde düzenlediği mitingde vatandaşlara seslendi. 11 yıl önce yaşanan felakete göndermede bulunan Başbakan, dün kendi sorunlarını çözemeyen, kendi sorunlarına çözüm üretemeyen, kendi afetlerine müdahale edemeyen bir Türkiye olduğunu belirterek, “Bugün dünyanın dört bir yanındaki sorunlara el atan, afetlere yardım ulaştıran bir Türkiye var” dedi. Yine CHP’ye sert sözlerle yüklenen Erdoğan’ın hedefinde bu kez Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu da vardı:
HER ŞEY DEĞİL: İnşallah 12 Eylül milat olacak. Hukuk, adalet sosyal devlet adına yeni bir başlangıç olacak. Daha kapsamlı bir Anayasa için önemli bir adım olacak. Bu yaptığımız değişiklik her şey değil. 2011 genel seçimlerini de farklı kazanacağız. Değil mi? Daha farklı, daha güçlü geleceğiz. O zaman Anayasa üzerinde yapacağımız değişiklik, o değişikliğin kilidini oluşturuyor. Şimdi bu adımı atıyoruz. Buna hazır mıyız?
DÜRÜST OL BE: TBMM’de yapılan oylamada 411 oy ile başörtüsü ile ilgili yasanın geçti, ancak daha sonra bunu CHP Anayasa Mahkemesi’ne götürerek engelledi. Ana muhalefet liderini tanıyorsunuz değil mi? Ne diyor? ‘Başörtüsü meselesini ben hallederim ’ diyor. Dürüst ol be dürüst. Samimi ol. Anayasa Mahkemesi’ne bunu kim götürdü. CHP götürdü. Onun altında senin imzan yok muydu. Diyor ya, ‘Dersim katliamında daha ben doğmamıştım’ Bunların yapısı bu. İşlerine gelmediğinde ya ölürler, ya da doğmamışlardır.Aynen tilki. Yetişemediği üzüme koruk diyor. Çarşaflılara önce rozet taktınız sonra parti otobüsünden dışarı attınız.
SAYGINIZ BU MU? Biz siyasette dürüstlüğü istiyoruz. Biraraya gelemeyenler, CHP, MHP, YARSAV, o malum medya. 411 oy çıktığında malum medyanın, Türkiye’de en fazla satan gazeteydi, ‘Kaosa kalkan 411 el’ diye başlık attılar. Sizin özgürlüklere saygınız bu mu? Eğitim, inanç özgürlüğüne saygınız bu mu? İşte bu hak ve özgürlükler noktasındaki en geniş alan doğuyor.
DARBE ANAYASASI: AK Parti olarak Türkiye bu Anayasa ile yoluna devam edemez. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alamaz. Türkiye bu Anayasa ile bölgesinde, dünyada güçlü bir ülke olamaz. Anayasa’yı değiştirmemiz gerekiyor. Bu Anayasa’ya ’darbe anayasası’ dediler. Dün bu Anayasa’ya darbe anayasası diyenler şimdi sesini çıkarmıyor. Bu seçimde iki şey var. Bir darbe anayasasından yana olanlar, iki milletin anayasasından olanlar.
TEZGAHLARI BOZULUYOR: Bize muhtar bile olamazsın diyenler şimdi nerede. Burası verecek o kararı. Millet, millet. Hala kendilerini milletin üzerinde görüyorlar. Biz ise en büyük saygımızı milletimize duyarız. Biz bu çalışmayı yaparken muhalefet kapısını kapadı. Bunun üzerine parlamento dışında görüşmelerimiz oldu. Neticede bu taslağı hazırladık. 14 gün 14 gece TBMM’de çalıştık. O dönemde bana da laf söylediler, “Başbakan’ın işi güvü yok herhalde” diye. HSYK’daki çalışmalara ara verildi. Neden çünkü ideolojik yaklaşımlar devreye girdi. Neredeyse bir mahkemenin tamamını lağvetmeye çalışıyorlar. Bunlar kendi tezgahlarını kurmuşlar. Şimdi tezgah bozulacak diye telaşa kapıldılar.
SÖZLERİNİ DEĞİŞTİRDİ
Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda her mitingde olduğu gibi partililerle birlikte “Bana her şey seni hatırlatıyor” şarkısının sözlerini söyledi. Erdoğan şarkının “Beraber ıslandık yağan yağmurda” bölümünü, “Beraber yandık bu yakıcı güneşte” diye değiştirdi.
Erdoğan’dan Saadet’e mesajlar
Başbakan Erdoğan önceki akşam İstanbul Dostluk Derneği’nin iftarında yaptığı konuşmada da Anayasa değişikliğine ilişkin önemli mesajlar verdi. Erdoğan, SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un da bir konuşma yaptığı iftarda şunları söyledi:
NUMAN KARDEŞİM: Anayasa’nın bütününün yahut daha geniş tabanlı bir Anayasa değişikliğinin şu 26 maddelik Anayasa değişikliği ile ilk adımını atacak ve kapıyı açacağız. Bu adım burada çok çok önemli. Şimdi ben tabii değerli Numan (Kurtulmuş) kardeşimin, ’12 Eylül’e kadar evet, 13 Eylül’e hayır’ ifadesini anlamakta zorlanıyorum. Şimdi ’12 Eylül’e kadar evet’ dediğiniz bir şeye ’13 Eylül’de hayır’ olmaz. O zaman 13 Eylül’de neden ’hayır’ dediğinizi ifade etmek durumunda kalırsınız.
KAFA BULANDIRMAYALIM: 12 Eylül’de yapılacak referanduma ’evet’ deniyorsa kafa bulandırmaya gerek yok. Burada elele verelim bu işi bitirelim. Zaten yapmamız gereken şu, bakın biz bugüne kadar çok yıprandık. İçeride çok enerji kaybettik ve bu enerji kaybına artık bu ülkede bu milletin tahammülü yok.
TÜSİAD TARTIŞMASI: Yaptığım bir konuşmada “Burada da tavrınızı ortaya koyun, hayırsa ’hayır’ deyin, evetse ’evet’ deyin. Çünkü bitaraf olan bertaraf olur”, dedim. TÜSİAD hemen açıklama yapmış. ’Bizden kimse irade beyanı isteyemez’ demiş. Peki 2000-2001’deki irade beyanını nasıl yaptın?
BİZİMLE OYNAYAMAZSIN: Bu ülkeyi sermayenin hegemonyasına terk etmeyeceğiz. Bunu bir defa açıkça ortaya koymak gerekiyor. Yani geçmişte siz iktidarlarla böyle köşeye sıkıştırıp kedi köpekle oynar gibi oynayabilirdiniz. Ama bu iktidarla oynayamazsınız. Bir şey hayırsa ’hayır’ dersin, evetse ’evet’ dersin. Karşımıza gelip farklı, kapıdan çıktıktan sonra farklı diyor. Biz bu tür şeylere pek alışık değiliz.
Londra’da gezdiği muhteşem sergiyi İstanbul’a getirtti
Başbakan Erdoğan, İslam medeniyetinin altın çağını yaşadığı 7 ile 17. yüzyıl arasındaki bin yıllık tarihi süreçte bilim ve teknolojik gelişmelerin aktarıldığı “1001 İcat Sergisi”ni açtı. Serginin ilk açıldığı Londra’da yarım milyona yakın kişi tarafından ziyaret edildiğini belirten Erdoğan, dostlarından bu serginin İstanbul’da açılması, özellikle ramazan ayına yetiştirilmesinin çok anlamlı olacağı ricasında bulunduğunu ifade ederek, hem yurt içinden, hem de yurt dışından gelecek turistlerin İstanbul’da bu sergiyi ziyaret etme fırsatı bulacağını düşündüğünü söyledi.
Sultanahmet’te açılan sergide yer alan eserlerin kendisi için hayret uyandırıcı olduğunu belirten Erdoğan, Cizreli bir bilgin olan ve İslam dünyasının Leonardo Da Vinci’si olarak adlandırılan El-Cezeri’nin robotlar, saatler, kan toplama kapları, su makineleri, şifreli kilitler, termos, otomatik çocuk oyuncakları gibi buluşlarının bugün bile hayranlık uyandıracak değerde olduğunu hatırlattı. Erdoğan, daha sonra Bilim Teknoloji ve Medeniyet Vakfı Başkanı Prof. Dr.Salim Al-Hassani’den sergiyle ilgili bilgi aldı. Serginin gezilmesinin ardından Al-Hassani, Başbakan Erdoğan’a sergide yer alan filli saatin minyatürünü hediye etti.