AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "CHP’nin kitabında belediyecilik, hizmet yok. Bunların kitabında iftira var. Bu zihniyet kirlidir. Bu zihniyet bereketsizdir" dedi.
"Biz millet sevgimizi asla ve asla oyla ölçmeyiz. ’Ne kadar oy, o kadar hizmet’. Bu anlayış bizim kitabımızda yazmaz. Başkaları bunu yapar" diyen Başbakan Erdoğan, başka hükümetler döneminde bunun örneklerinin yaşandığını ifade etti. "Kendi belediyelerine tonlarca teşvik aktaranlar, devletin imkanlarını kendi siyasi menfaatleri için kullananlar" olduğunu savunan Erdoğan, "Kendi illerini, ilçelerini afet bölgesi ilan edip buralara ayrıcalık tanıyanlar olduğunu" kaydetti.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kimin ne kadar oy verdiğine bakıp ayrımcılık yapanlar oldu. Hamdolsun AK Parti ile tüm bu ayrıcalıklar, imtiyazlar, ayrımcılıklar son buldu. Biz yerel yönetimlerde hiçbir zaman parti ayrımı gözetmedik, ister AK Partili olsun ister başka partilerden olsun. Bütün belediyelere eşit davrandık, kaynaklardan adil yararlanma imkanı getirdik. Bizden önceki iktidarlar bunu yapmadı. Kendilerinden olanlara farklı, olmayanlara farklı davrandılar.
Benim belediye başkanım İller Bankası’ndan alması gereken payı, en tabi, en doğal hakkını bile devlete borcu olduğu bahanesiyle çoğu zaman alamıyordu. Devletin imkanlarını, devletin kaynaklarını kendi partilerinden olan belediyelere aktarıyor, diğer belediyeleri yokluğa, yoksulluğa mahkum ediyorlardı. Göreve geldiğimizde biz bunu kaldırdık.
’Belediyelere ödenen paydan borçlarına mahsuben yapılacak kesinti hiçbir zaman yüzde 40’ı aşmayacak’ dedik. ’Payların yüzde 60’ını belediyelere vereceksiniz’ dedik. Hangi partiden olursa olsun. Bizler bu anlayışla yürüdük, bu anlayışla yürüyoruz bundan sonra da devletin kaynaklarını adil bir şekilde dağıtmaya devam edeceğiz."
"BEN BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPTIM, DAMDAN DÜŞTÜM"
Başbakan Erdoğan, Haziran, Temmuz, Ağustos aylarında belediyelerin borçlarına mahsup yüzde 40’lık kesintiyi tamamen kaldırdıklarını, yatırımın yoğun olduğu yaz aylarında kaynakların yüzde 100’ünü belediyelere verdiklerini belirtti.
"Niçin? Çünkü ben belediye başkanlığı yaptım bu ülkede, damdan düştüm. Bana benden olmayan, bizden olmayan iktidarlar maalesef destek vermiyorlardı" diyen Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde İstanbul metrosu için teminat mektubu istediğini, kendisine "teminat mektubu dahi verilmediğini" anlattı. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
Ama biz buna rağmen İstanbul’un metrosunu CHP belediyesinden aldık. 50 milyon dolar yatırım yapmıştı, biz bunun üzerine 500 milyon dolarlık yatırımı yaptık ve Taksim-4.Levent metrosunu hamdolsun bitirdik. Yine aynı şeyler devam ediyor. Bu CHP’nin kitabında belediyecilik, hizmet yok. Bunların kitabında iftira var. Bu zihniyet kirlidir. Bu zihniyet bereketsizdir. Bunu böyle biliniz. Bu zihniyette, geçmişinden bugüne alın, bereketsizlik var.
12 Eylül öncesinde Enerji Bakanı kimdi? Sayın Baykal’dı. Sayın Baykal’ın döneminde hatırlayın o benzin kuyruklarını, akaryakıt kuyruklarını. O dönemi hatırlayanlar bilir. Bunlar bu. Yine CHP’nin dönemine bakın. Rahmetli babam bana anlatırdı. Nüfus kağıdında, yağ damgası, ekmek damgası, gaz damgası var. Bunlar maalesef karneyle dağıtılırdı. Karne bulamayanlara nüfus kağıdıyla. Bu günleri bu millet gördü, gördüğü içindir ki bu CHP’ye tek başına iktidarı vermedi."
" KAPATMA DAVASINI AÇANLAR BUNLARI DA SEYREDİYORDUR, DEĞİL Mİ?"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, CHP’nin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sefa Sirmen’in, "Her mahallede Kur’an kursu açılmasına" ilişkin düşünceleriyle ilgili olarak, "(Her mahalleye Kur’an kursu) diyorlar ya. Ama bunlar güzel gelişmeler. Konuşmaları bile güzel. Rozet takmaları bile güzel. Herhalde AK Parti’ye kapatma davasını açanlar bunları da seyrediyordur, izliyordur, değil mi?" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Kocaeli’nde partisince düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ilde bir dönem adeta yeşil bir alanın kalmadığını, beton yığınlarına mahkum edildiğini ifade ederek, SEKA Park ile farklı bir güzellik elde edildiğini anlattı. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şimdi ortaya yeni bir durum daha çıktı. Bir zamanlar SEKA’yı kapatıp buraları rant merkezine dönüştürmek isteyen o şahıs, şimdi seçim propagandasında ne diyor? ’SEKA’yı yeniden gazeteler için kağıt üreten fabrikaya dönüştüreceğim’ diyor. Böyle bir şeyi zaten yapamazsın, o ayrı bir şey de atı alan Üsküdar’ı geçti. Onu artık yapamazsın, o bitti. O zaman adama sorarlar, ’1998’de Özelleştirme İdaresi’ne yazı yazıp buraları villalarla donatmak isteyen, buraları birilerine peşkeş çekmeye çalışan sen değil miydin?
SEKA Fabrikası’nı bizzat kapatmak isteyen sen değil miydin? Şimdi neden yeniden kalkıp gazetelere kağıt üretmekten bahsediyor. Yoksa belediye kağıt fabrikası mı kuracak? Belediyenin böyle bir görevi mi var? Ama bunlardan her şeyi beklersiniz. Bunlar Sanayi Bakanlığı’nın görevini çalmak istedikleri gibi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görev alanına girdikleri gibi buraya da girerler, normaldir. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Fakat dert edinmeyin, aslında ben şuna seviniyorum. Hani ’Her mahalleye Kur’an kursu’ diyorlar ya. Ama bunlar güzel gelişmeler. Konuşmaları bile güzel."
Vatandaşların, "Her şey yalandı, çarşafa dolandı" şeklinde slogan atmaları üzerine Erdoğan, "Bunlar güzel gelişmeler, yani konuşmaları bile güzel, rozet takmaları bile güzel. Herhalde AK Parti’ye kapatma davasını açanlar bunları da seyrediyordur, izliyordur, değil mi?" diye sordu.
"29 MART ÖNEMLİ BİR GÜN"
29 Mart’ın önemli bir gün olacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Onların benim halkım 29 Martta sandıkta hesabını görecek. 29 Martta sandıkta. Biliyorsunuz yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış. Şimdi yatsı, 29 Mart. Şimdi mum yanıyor, ama o gün sönecek hiç merak etmeyin.
Tabii hepsine ben soruyorum, ne oldu, hangi dağda kurt öldü? Nasıl oldu da aklınıza geldi? Bu aydınlanmanın, bu uyanışın, bu milleti, milletin taleplerini birden bire hatırlamanın sırrı ne? Ne oldu? Ama bütün bunlara rağmen güzel oldu, güzel. Bunlarda fayda var."
"AĞIR CEZADA YARGILANIYOR"
AK Parti’nin yaptıkları ve yapacakları ile konuştuğunu belirten Erdoğan, "Yalan, dolan ve talanla" işlerinin olmadığını kaydetti.
Vatandaşlardan, CHP’li bir belediyenin 500 milyon TL ile yaptıklarına, bir de AK Parti belediyeciliği döneminde 96 milyon TL ile yapılanlara bakmalarını isteyen Erdoğan, şunları söyledi:
"CHP’li belediye 10 yılda 550 kilometre doğalgaz hattı döşemiş. 70 bin abone için 500 milyon TL yani 500 trilyon harcamış. Bunu yapanlar zimmet ve devleti zarara uğratmaktan ağır cezada yargılanıyorlar. Biz ise Kocaeli’ne geçtiğimiz 5 yılda sadece 96 milyon TL harcayarak, 100 trilyon diyelim, 100 trilyon harcayarak 2 bin 180 kilometre doğalgaz hattı döşedik.
Ne kadar abone yaptık? 150 bin yeni abone yaptık. Üstelik 25 köyümüze hatta Kandıra ilçesine varıncaya kadar Kocaeli’nin her yanını doğalgaza kavuşturduk. Bunu oranlamaya kalkarsak, 1’e 20. Bizim özelliğimiz bu, farkımız bu. Dürüstlük burada, doğru siyaset, doğru belediyecilik, bereketli belediyecilik burada.
Bir başka rant siyaseti... Çok enteresan ben, İstanbul’da Belediye Başkanıyım, beyefendi de burada belediye başkanı, Yuvacık Barajı, güya ben kendisine söz vermişim... Çıkıyor televizyonlarda diyor ki ’benden İstanbul Belediye Başkanı Erdoğan su alacaktı, bana söz verdi.’ Bir kaç kez söyledim, söz verdiysem, çık şunu ispat et. Yazılı bir sözleşme var mı aramızda? Yok. Bir mukavele yaptık mı? Yok.
Belediyeler arasında, şehirler arasında lafla böyle bir anlaşma olur mu? Ne biçim belediye başkanısın, nasıl belediye başkanısın da bunu böyle söyleyebiliyorsun. En ufak bir yazılı belge yok, bunu söylüyor.
Kaldı ki o ara biz Gebze’ye su veriyoruz, İstanbul’dan, Darıca’ya su veriyoruz. O zaman madem sende bol su var, önce Gebze’ye su ver, Darıca’ya su ver. Sen buralara su vermiyorsun, kaldı ki Pendik’e su vereceksin, el insaf...Şu anda artık Yuvacık Barajı bile Kocaeli’nin su ihtiyacına yetmiyor. Bunlarda hukuk yok, bunlarda geleceği görmek yok."
Su ihtiyacının giderilmesine yönelik olarak Sapanca ile Kocaeli arasında bağlantı yapıldığını anlatan Erdoğan, CHP’li belediye döneminde yüzde 70 oranındaki su kaçağının AK Parti döneminde yapılan çalışmaların sonucunda yüzde 39 oranına indiğini bildirdi.
MİTİNGTEN NOTLAR
Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan tören alanına geldiğinde, partililerin sevgi gösterilerine el sallayarak karşılık verdi.
Tören alanında dev Türk bayrağı, Atatürk ve Başbakan Erdoğan’ın posterleri asılırken, "Dünyanın fatihi, dünya peşinde gönlümüz seninle", "Dün Türkiye’nin bugün dünyanın gönüllerin sultanı adamın hasısın", "Türkiye’nin gururu kadınların umudusun", "Peres’i presleyen Başbakan hoşgeldin", "Davos bitmiştir Kartepe Zirvesine bekliyoruz" yazılı dövizler taşındı.
Törene katılan Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da AK Parti’nin seçim otobüsü üzerinden Başbakan Erdoğan’ın konuşmasını dinlediler.
Partililerin sık sık "Türkiye seninle gurur duyuyor" şeklinde tempo tutmasına karşılık olarak Başbakan Erdoğan da "Biz sizinle gurur duyuyoruz" karşılığını verdi.
Partililerin kendisine verdiği turuncu-mavi atkıyı boynuna takarak konuşmasını sürdüren Erdoğan, daha sonra adaylarla fotoğraf çektirdi.
Bu arada miting alanında kalabalık nedeniyle rahatsızlanan vatandaşlara sağlık ekibi müdahale etti.