Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye'nin Ortadoğu'da nükleer silah görmek istemediğini belirterek, İran'ın nükleer programıyla ilgili sorunun diplomatik yollarla çözülmesini istediklerini söyledi.
New York'taki temaslarına bugün başlayan Abdullah Gül, Amerikan-Türk Cemiyeti'nde düzenlenen kahvaltılı toplantıda bir konuşma yaptıktan sonra soruları yanıtladı.
İSRAİL-FİLİSTİN VE MANAVGAT PROJESİ
Türkiye'nin İsrail ve Filistin ile olan ilişkileriyle ilgili bir soru üzerine Gül, Türkiye'nin iki tarafla da ''mükemmel'' ilişkileri olduğunu bildirdi.
Lübnan'da çıkan son krizden sonra bölgede çok önemli bir barış fırsatının yakalandığını ifade eden Gül, bölgedeki tüm liderlerle görüştüğünü, her liderin bölgede birşeyler yapılması gerektiğini düşündüğünü kaydetti.
Filistin sorununun iki devletli esasa dayanması gerektiğini ifade eden Gül, bu durumda iki tarafın birbiriyle işbirliğinde bulunabileceğini anlattı. Gül, Türkiye'nin İsrail'in güvenliğine de eşit derecede önem verdiğini belirterek, Filistin sorunun çözümü durumunda İsrail'in güvenliğinin de sağlanacağını söyledi.
İsrail'e Manavgat suyu gönderme projesiyle ilgili bir soru üzerine Gül, Türkiye'nin su projesine imza attığını ama sonra İsrail'in, düşüncesini değiştirdiğini kaydetti.
Gül, ancak konunun hala masada olduğunu açıklayarak, bölgeye barış gelince yaşama geçirilecek pek çok projenin olduğunu söyledi.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Ermeni iddiaları bağlamında bazı Türk gazetecilerinin yargılanmasıyla ilgili bir soru üzerine Gül, Türk hükümetinin ülkedeki pek çok tabuyu değiştirdiğini, Ermeni konusunda her türlü tartışmanın yapıldığını, konferanslar düzenlendiğini, değişik düşüncelerin dile getirildiğini, pek çok da kitap yazıldığını anlattı.
Gül, Türk Ceza Yasası'nın 301. maddesinden dolayı sorun çıktığını ve yasal sürecin sona ermediğini belirterek, ''Biz, eğer bir düşüncenin arkasında şiddet yoksa o düşüncenin ifade edilmesinden yanayız'' dedi.
İRAN
İran ile ilgili bir soru üzerine Gül, İran ile iyi ilişkileri bulunduğunu ifade ederek, ''Biz, bölgemizde nükleer silah görmek istemiyoruz. Biz, sorunun diplomatik yollarla çözülmesini istiyoruz'' dedi.
Türkiye'nin bu amaçla yoğun diplomatik temaslarda bulunduğunu, kendisinin de İran'ı birkaç kez ziyaret ettiğini ve bölge liderleriyle görüştüğünü hatırlatan Gül, ''İyiniyetle bu sorun çözülebilir ama nükleer sorun tehlikeli bir konu, bir başladı mı bölgede bu konuda yarış olabilir'' diye konuştu.
Gül, şöyle devam etti:
''Eğer teknolojide zayıfsanız, eğer açık bir toplum değilseniz, eğer vatandaşlarınız ülkedeki temel özgürlükler konusunda memnun değilse nükleer güç size yardımcı olamaz. Umarız sorun diplomatik olarak çözülür.''
AB ÜYELİĞİ
Gül, Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili bir soru üzerine de Türkiye'nin kendisine güvendiğini ve katılım müzakerelerinin başlamasının önemli olduğunu vurguladı.
Müzakere sürecinin zaman alacağını belirten Gül, Türkiye'nin bu süreç içinde değişimden geçeceğini, müzakerelerin sonunda bambaşka bir Türkiye olacağını, belki de o zaman Türk insanının AB'ye girmek istemeyebileceğini dile getirdi. Türkiye'nin, yakın zamanda Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olacağını anlatan Gül, Fransa'da Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili tartışmaların ise iç politika endeksli olduğunu kaydetti.
KIBRIS
Gül, Kıbrıs sorunuyla ilgili bir soru üzerine, bu konuda Türkiye'nin yapıcı olduğunu ve bu sorunu çözmek istediğini yineledi.
Sorunun çözülmesi durumunda bölgede Türkiye, Yunanistan ve Birleşmiş Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'de iyi bir işbirliğinde bulunabileceklerini dile getiren Gül, 2 yıl öncesine dek sanki Kıbrıslı Rumlar'ın hep birleşmeden yana, Kıbrıslı Türkler'in ise birleşmeyi istemeyen taraf gibi algılandığını, Annan Planı'nın 24 Nisan 2004'te referenduma sunulmasının gerçek bir fırsat olduğunu, ancak Kıbrıslı Rumlar'ın planı reddettiklerini, Kıbrıslı Türkler'in ise kabul ettiklerini hatırlattı.
Bu sonuç karşısında AB'nin şoke olduğunu hatırlatan Gül, aslında AB'nin Annan Planı için referendumun yapılmasını istediğini, çünkü AB'nin Kıbrıs sorununu birliğin içine almak istemediğini söyledi.
Gül, AB'nin 26 Nisan 2004'te Kıbrıslı Türkler'e uygulanan ekonomik izolasyonu sona erdirme kararı aldığını, ancak Kıbrıslı Türkler ile serbest ticaret yapma ve mali destek sağlama temellerine dayanan bu kararın AB üyesi olan Kıbrıslı Rumlar tarafından bloke edildiğini vurguladı.
Gül, bu anlamda plana ''evet'' diyen Kıbrıslı Türkler'in cezalandırıldığını, ''hayır'' diyen Rum tarafının ise bir anlamda onurlandırıldığını söyledi. Gül, bu yılın başında Ada'daki tüm kısıtlamaların kaldırılması önerisinde bulunduğunu, ancak Rumlar'ın bu öneriye olumlu yanıt vermediğini de hatırlattı.
İRAN DOĞALGAZI
İran doğalgazının Türkiye'den geçmesiyle ilgili bir soru üzerine ise Gül, Türkiye'nin bu konuda bazı avantajları olması gerektiğini belirterek, ''Eğer AB ülkeleri doğalgaza bizden az para ödüyorlarsa bu kabul edilemez. Bu konudaki müzakereler sürüyor'' dedi.
AA
Yayın Tarihi :
18 Eylül 2006 Pazartesi 21:38:49