Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çetelerle mücadelelerinde “İçerden de dışardan da tehditler aldıklarını” söyledi. Eroğan, çok sıkca gündeme gelen telefon ve ortam dinlemeleri konusunda ise bunun “insanların mahremine girmek” olduğunu belirterek, “Telekominikasyonun bu denli ilerlediği bir dönemde illa resmi kanallardan dinleme yapıldığı söylenemez” dedi. Erdoğan, bir mitingte açılan “Padişah Erdoğan” pankartının yanlış olduğunu da vurgulayarak, “Bir insan provakasyon yapsa ancak böyle yapar” dedi.
Erdoğan, Kanal24’de canlı olarak yayınlanan “Açık Görüş” programında Şamil Tayyar, Taşkın Koç ve Mustafa Karaalioğlu’nun gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
MUHALEFET HAZMEDEMEDİ: Demokratik açılımlarımızı muhalefet hazmedebilmiş değil. TRT 6 hazmedilemedi. Asıl rahatsızlığın sebebi çetelerle, mafyaya karşı verdiğimiz mücadele. Ana muhalefet “Ben avukatıyım” dedi. Diğer muhalefet suskun. Biz yargının talimatını yerine getiriyoruz.
NEVRUZ’UN BAYRAM OLMASI: Bizim bu konuda bir kararımız yok. Bunu görüşmeden TV’de açıklamam teşkilatıma ters düşer, arkadaşlarımıza saygısızlık olur.
KASET SAVAŞLARI: Ciddi riskler taşıyor bu. Telekominikasyonun bu denli ilerlediği bir dönemde illa resmi kanaldan dinleme yapıldığı söylenemez. Ben sizin, siz de benim hukukuma saygı göstermelisiniz. İnsanın mahremine girmek ciddi hukuk ihlali.
“BEDEL ÖDERİM SÖZÜ: Tabi ki içerden de dışardan da tehditler oluyor. Çok ilginç şeyler oluyor. Başbakan olarak dahi anlattığınız zaman mevcut durumda anormal kabul ediliyor. Belki bunlar bir süre geçtikten sora anılarımızda görülür. Tabi bunlar çetelerin ruhunda, işleyişinde var. Çetelerle mücadelede bu hükümet bir şeyi başarmıştır, insanımız artık bu tür şeylerde güven noktasına gelmiştir.
Baykal suç işledi, dava ettik
YOLSUZLUK İDDİALARI: Yurtdışında olan bir olay, orada bir dernekle alakalı. Bunu nasıl olur da hükümete yıkarız diye gayrete girdiler. Konu Alman yargısının işi. Burada dokunulmazlıkla alakalı durum yok. Yargıya müraacatını yap gereği neyse yapılır. Ana muhalefet başkanına bunlar yakışır mı, çirkin şeyler. O kadar ileri laflar kullanıyor ki, TC vatandaşı olan bir insanın bu lafları kullanması doğru değil. ”Maganda üslubu“ diyor. (Baykal’ın Sinop konuşmasındaki sözlerini okuyor) Arkadaşlarım inceledi ve ortak kanaati burada suç oluşmuştur. Yargıya müraacat yapıldı. Benim söylediğim ’40 fırın ekmek yesen iktidar olamazsın’ lafı... Bunun karşılığı bu olamaz. Herhalde kamuoyu araştırmalarını görüyor, tahrik oluyor. 6 ay Baykal’ın hakaretlerine cevap vermedim. Ta ki kampanya süreci başlayana kadar. ’Bana sataşırlarsa cevap veririm’ dedim.
IMF İLE ANLAŞMA: Herkes rahat olsun. Biz yere sağlam basarak tedbirimizi alıyoruz. IMF konusunda da ülkemiz menfaatlerine aykırı bir anlaşmaya imza atmayız. IMF ile anlaşma isteyen lobiyi biliyorum ama en güçlüsü devlet lobisidir.
BEN YILDIZLARI SAYMAM: Partim 2. olursa ben siyaseti bırakırım dedim. Yaşı itibariyle belirli yerlere gelmiş ama hala direnenler var. Ben hiçbir zaman yıldızları saymaya tevessül etmedim. Halk nezdinde kaybeden, kazanan 29 Mart’ta belli olacak.
TUNCELİ’DEKİ YARDIMLAR: Sosyal Yardımlaşma Fonu’nun Valilik tarafından uygulanmasıdır. Bu konuda partimizin yakından uzaktan alakası yok. YSK’nın olayı farklı. Tunceli ziyaretimde “İlimize hoş geldiniz” pankartı vardı, onları İçişleri Bakanımızla konuştuk, bunu araştıracaklar.
Medya bir partinin yandaşı
MEDYA İLE İLİŞKİLER: Biz bu partiyi medya ile kurmadık. Medyaya rağmen kurduk. Güvenilirlik anketlerinde son sırada medya çıkıyor. Partinin sahibi millettir. O zaman yalan yanlış haberlerde medyaya tavır alırım. Son 1 ayda 10 binin üzerinde benimle ilgili haber çıkmış. Biz temiz medya istiyoruz, bu da temiz toplumu getirir. Bunların kuruluş amacı bu değil mi? Toplumun ahlak değerlerinden tutun, yalan yanlış haberlerle herşeyi yapacaksın, reyting uğruna yapmadığın şey kalmayacak. Bir okulu, bir hastaneyi bir yanlış bulup bütün Türkiye’yi böyleymiş gibi göstereceksin. İşine geldiği zaman AB diyor o zaman AB standartlarında olun. Diyalogu onlar bozdu. Onlar bunu seçime giderken başlattı. Ciddi kampanya var. Bu medya bir siyasi partinin yandaşı. Bu politik bir duruş. Objektif bakanlar nadirattandır. Hepsi aynı havuzda yoğruluyor. 1 katrilyon vardı uzlaşmaya gittiler. Şimdi olay farklı olunca olayı Türkiye’de bırakmadılar. Dünyadaki örgütler vasıtasıyla bana saldırıyorlar. Medya kendini temize çıkarma gayreti içine girerken ben siyasetçiyi temize çıkarma gayretine girmeyeyim mi?
Operasyon bitince öğrendim
DOĞAN GRUBU: Ben olayı operasyonlar bittikten sonra öğrendim. Böyle bir seçim arifesinde siyasi bir karar olsa bu açıklanabilir mi? Bize nasıl saldırdıklarını görüyorsunuz, vurmadıkları yer kalmadı. Aman yarabbi, ne tür haberler. Dürüst davranmıyorlar. Ben milletimin hukukunu koruyorum. Yabancı medyayı manipüle ediyorlar. Almanya’daki Brüksel’deki ayaklarını da devreye sokmuşlar. Yeri gelince onlar da açıklanır. ABD Dışişleri Bakanlığı raporuna Türkiye olumsuz olarak girdi. Dışişleri Bakanı gelince bunu anlatacağız. ‘Bu kaynağın aslı ne diye baktınız mı?’ diyeceğiz.
(Dialog girişimi var mı) Benim arayışım yok. Geçmişte çok konuştuk. Benim Aydın Bey’e söylediğim konu ailemle ilgili yalan haber yapıyorsunuz dedim. Gazeteleri çıkarttırdım. ’Ben müdahale edemiyorum’dedi. Allah aşkına, o kadar para verdiğin yazarlarına müdahale etmeyecek misin. ’Anadolu çocuğu olarak aileme çok saldırı oldu ben çok rahatsız oldum’ dedi. Ben de aynı şeyden rahatsız olduğumu söyledim.
Padişah pankartını eleştirdi
Yanlış yapmışlar, terbiye dışı. Benimsemediğimiz bir şey. Ne belediyenin, ne teşkilatın pankartı. Öğrendik ki Rizeliymiş. Bir insan provakasyon yapsa ancak böyle yapar. Ben görmüş değilim, anında arkadaşlar indirmişler. Bu tür şeyler her zaman olabilir, dikkatli olmak lazım. Bir mizah olarak mı yapmışlar yoksa inandıkları için mi yapmışlar...