8
Haziran
2025
Pazar
SİYASET

Ortadoğu'ya 'barış turu'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısının ardından Ortadoğu ülkelerine 'barış' turuna çıkacak. Başbakan Erdoğan, bu amaçla ilk olarak 31 Aralık Çarşamba günü Suriye'ye ardından Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır'a gidecek.

Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından bir açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, toplantıda Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin ele alındığını söyledi. Gazze'de yaşanan olayların herkesi ciddi şekilde üzdüğünü belirten Çiçek, bu konuda geçmişte hükümet adına çok açıklama yaptıklarını ancak acılarla, sıkıntılarla dolu bir süreç yaşandığını kaydetti. Son yaşanan olayların bütün dünyanın üzerinde dikkatle durması gereken bir gelişme olduğunu ifade eden Çiçek, konuyla ilgili olarak hem Başbakan Erdoğan'ın hem de Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin geleneksel dış politakasının gereği olarak bölgede barışın ve huzurun tesisi için elinden gelen çabayı gösterdiğini ve göstermeye devam ettiğini vurgulayan Hükümet Sözcüsü Çiçek, "Bölgedeki huzur ve barışın sağlanması hem bölge ülkelerinin hem de tüm insanlığın yararınadır. Ancak son gelişmeler maalesef bu yöndeki çabalara da gölge düşürmüş ve sekteye uğratmıştır. Orantısız güç kullanımı barış sürecini sekteye uğratmıştır. Türkiye bu konuda ne yapabilir ilgili bakanlarıyla da, bugün Bakanlar Kurulu'nda görüşmüştür. Türkiye insani yardım çabalarını eksiksiz olarak sürdürmektedir. Burada çok üzücü manzaralar var. Genç, yaşlı, çoluk çocuk, kadın atılan bombalarla hayatını kaybeden var, yaralananlar var. Ancak bunlara gerekli ilaç ve sağlık yardımının yapılması sıkıntılı. Bunun için Türkiye bir taraftan bu insani yardımlarını sürdürüyor. Başta Dünya Sağlık Teşkilatı olmak üzere Türkiye'nin gönderdiği, bundan sonra da göndermek istediği, hem gıda hem de ilaç ve sağlık yardımını yapmak istiyor, bu yönde çabaları var. Ümit ediyoruz bunların hepsi en kısa sürede gerçekleşir ve muhataplarımız da insani yardım konusunu dikkate alır" diye konuştu.

'Bir an evvel ateşkes sağlanmalı'

"Türkiye bir an evvel bu ateşkesin sağlanmasından yanadır" diyen Çiçek, diyalog kanallarının kapatılmaması gerektiğini kaydetti. Mevcut sorunun daha da derinleşmemesi için herkesin konuyu biraz daha soğukkanlı düşünüp, sorunların barış yoluyla çözümü yönünde bir çabanın içerisinde olması gerektiğinin altını çizen Çiçek, Başbakan Erdoğan'ın Çarşamba günü Ortadoğu ülkelerine tura çıkacağını açıkladı. Erdoğan'ın ilk olarak Arap Birliği Dönem Başkanı olması nedeniyle Suriye'ye ardından da Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır'a gideceğini belirten Çiçek, şöyle konuştu:

"Şunu herkesin bilmesi gerekir. Türkiye'nin bu çabaları tamamiyle insani maksatlıdır. Bölgede barışın ve huzurun sağlanmasının, bölge ve dünya barışına büyük katkı sağlayacağı düşüncesiyle barış noktasından bu çabaları sürdürmektedir. Bu noktadan hareketle Sayın Başbakanımız başta Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır olmak üzere Çarşamba gününden itibaren bölge ziyaretine çıkmış olacaktır. Bu maksatla ne yapılabiliri birlikte değerlendirebilmek üzere sadece 4 ülke de değil başka ülkelerle de konuyla pozitif katkı sağlayabilecek her kesimle, herkesle Türkiye bu çabaları sürdürmek istemektedir. Türkiye'nin bu çabalarının temelinde barışın sağlanması vardır. Bu üzücü durumların ortadan kaldırılması noktasında insani olarak Türkiye ne yapılabilir, birlikte ne yapılabilir, bunun arayışı, çabası, teşebbüsü içindedir. Sayın Başbakanın bu ziyaretleri bu çerçevede değerlendirilmelidir."

'İki tarafla temasta olan tek ülkeyiz'

Çiçek, bir gazetecinin 'İsrail ile temas sözkonusu olacak mı? Başbakan'ın bölge turu 4 ülke ile mi sınırlı olacak?' yönündeki sorusu üzerine de, "Gelişmelere bağlı olarak Türkiye elinden ne geliyorsa bunu yapmanın çabası ve gayreti içindedir. Tabiatıyla kısa sürede evvela bu ziyaretler yapılacak. Zaten iki tarafla da teması olan dünyadaki çok az ülkelerin başında gelmektedir. Belki de bölgedeki tek ülkedir. Filistin ve İsrail ile Türkiye baştan beri iş bu noktaya gelmesin diye çaba sarfetmiştir.
Karşılıklı taleplerin birbirine iletilmesi suretiyle acaba bir ortak nokta bulunabilir mi diye Türkiye çaba sarfetmiştir, sarfediyor. Bugün de bu görüşmeler değişik seviyelerde sürdürülüyor. Önümüzdeki günlerde de bu gelişmelerin olumlu olmasını temenni ediyorum. Türkiye bu noktada ne gerekirse yapacaktır" karşılığını verdi.

'Ticari ilişkileri karıştırmamak lazım'

Hükümet Sözcüsü Çiçek, 'İsrail ile ilişkileri gözden geçirme gündemde mi? Savunma projeleri askıya alınacak mı?' yönündeki bir soruya karşılık da, "Konuları birbirine karıştırmamak lazım. Türkiye insani ve barış çabalarını sürdürür. Elinden geleni yapar. Ortadoğu'da da, Kafkaslar'da da, Balkanlar'da da barış için katkı vermeye devam ediyor. Afganistan dahil TSK da yurtdışında birçok yerde görev yapıyor. Öbür konu Türkiye'nin menfaatleriyle alakalı bir konudur. Bu konuları birbirine karıştırmamak lazım" değerlendirmesini yaptı.

'Yaralıları getirme çabamız var ama sonuç yok'

Gazetecilerin 'Sağlık Bakanlığı'nın yaralı Filistinlileri getirme girişimlerinde gelişme var mı?' sorusu üzerina bu ateşkesin sağlanmasıne ise Çiçek, bu konuda henüz bir cevap alınamadığını bildirdi. Türkiye bu taleplerini değişik kanallardan başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere ilgili makamlara ilettiğini ifade eden Çiçek, "Ümit ediyoruz olumlu bir sonuç alınır ve biz de gerekeni yaparız. Zaten ilaç ve gıda yardımı konusunda Türkiye'nin hazırlıkları da var. Bir an evvel bunlar ihtiyaç sahiplerine
iletilirse acılar bir nebze dindirilmiş olur. Teşebbüsler var ama olumlu sonuç henüz yok" dedi. Bir gazetecinin 'İsrail Başbakanı'nın ziyaretinde saldırıya ilişkin sinyal aldınız mı?' sorusuna, "Görüşmeleri ben yapmadım. Bu görüşmelerle ilgili açıklamaları Sayın Başbakan yaptı. Onun dışındaki konular tahmini cevaplanacak hususlar değil" diye karşılık veren Çiçek, Türkiye'nin Hamas'tan arabuluculuk teklifi aldığı yönündeki iddialara da şöyle cevap verdi:

"Meseleye iddia açısından bakmak yerine ortada gerçekten üzücü ve vicdanları yaralayıcı durum var. Türkiye bu sürecin bir an evvel durdurulması bakımından acıların sona erdirilmesi için ne yapılması gerekiyorsa tüm imkanları kullanmak ister. Bütün mesele bu çabaların sonucunda arzu edilen sonuça ulaşabilmektir. Sayın Başbakanın ziyareti de tümüyle barışçıl amaçlıdır. Bu acıların bir daha yaşanmaması içindir."
Çiçek, bir gazetecinin 'Başbakan yeni yıla Suriye'de mi girecek?' sorusuna de tepki göstererek, "Yılbaşı diye böyle bir üzüntülü ortamda kim yılbaşını düşünecek. Bütün mesele Gazze'deki insan haftayı, ayı, günü, saatini şaşırmış. Şimdi yılbaşıdır diye nereden bilecek? Biz işin bir an evvel normale dönmesi için çok çaba sarfediyoruz. Onun için bizim yılbaşıdır, vesairedir sözkonusu değil. Yeter ki maksat hasıl olsun" diye konuştu.

Çiçek'ten Ankara adaylığı iddialarına yalanlama

Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, AK Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olacağı yönündeki iddiaları yalanladı. Çiçek, "Benim ne düşüncem ne niyetim var, ne de bundan sonra niyetim olur. Benim dışındaki konulardır" dedi.

Toplantı gündemine ilişkin bilgi veren Çiçek, 2009 bütçesinin 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe gireceğini belirterek, "Bütçe ödeneklerinin çok dikkatli ve en verimli şekilde kullanılması için gerekli hassasiyetin gösterilmesi üzerinde durmuş bulunuyoruz" dedi.

Çiçek, bir gazetecinin "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday olacağınız iddia edildi?" hatırlatması üzerine, "bunlar teferruat" karşılığını verdi. Çiçek, "Teferruat dediğim konuyu sizlerden duydum. Benim dışımdaki hususlardır. Benim ne düşüncem, ne niyetim var ne de bundan sonra niyetim olur. Benim dışındaki konulardır" değerlendirmesini yaptı. Çiçek, belde belediyeleriyle ilgili Danıştay kararına ilişkin bir soru üzerine de şunları söyledi:

"Seçim işini hükümet yapmıyor. Bu ülkede temel sıkıntımız; kimin yetkili olduğu, kimin sorumlu olduğu noktasında her şeyin birbirine karışmış olmasıdır. Anayasanın 67. maddesine göre seçimlerin güven içinde yapılması Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) verilmiştir. Dolayısıyla YSK ne karar alıyorsa, Türkiye'de seçimler o çerçevede yapılmaktadır. YSK'nın hükümetten veya idareden herhangi bir talebi varsa o da karşılanmaktadır. Dolayısıyla seçimlerle ilgili soruların muhatabı biz değiliz, hükümet değil. Bu türlü kararlar hangi gerekçeyle alınıyor, nasıl yapılacak, bu tür kararları veren YSK'dır; biz de uyuyoruz. Son seçimler 22 Temmuz'da yapıldı. 35-40 derece sıcaklıkta yapıldı. Biz sevk ettiğimiz teklifte seçimlerin 24 Haziran veya 1 Temmuz'da yapılmasını istedik. Ama YSK, '87 günden evvel seçimi yapamayız' dedi. YSK böyle arzu edince yasama organı da aynen uydu. Seçimlerin güven içerisinde, her türlü tartışmadan uzak yapılabilmesi doğrudan doğruya YSK ile alakalıdır. Ama şunu da görmüyor değiliz. Bir kısım siyasi partiler 29 Mart'ın mazeretini şimdiden hazırlamaya çalışıyorlar. Bunu da kimse gözardı etmemelidir."

iha
Yayın Tarihi : 29 Aralık 2008 Pazartesi 23:00:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?