1
Mayıs
2025
Perşembe
SİYASET

Padişah mı, değil mi görelim?

Afyonkarahisar'lılar ile buluşan MHP Genel başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin gündeminde Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve 29 Mart 2009 Mahalli idareler seçimi vardı.  Afyonkarahisar Cumhuriyet Meydanından halka hitap eden MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli, konuşmasında öncelik ile 29 Mart seçimlerine değindi.

Bahçeli; "29 Mart Pazar günü yapılacak olan Mahalli idareler seçimi hepimizin bildiği gibi beldelerin, ilçeleri, illerin belediye başkanlarını, belediye meclis üyelerini ve il genel meclis üyelerini belirleyecektir.

Böylece demokrasinin gelişimine yüksek katkı sağlayarak o beldede, ilçe de ve ilde yaşayanlarımızın kolektif ihtiyaçlarını karşılanmasında önemli bir hizmet kurumu olan belediyeler kendi yönetimini 5 yılda bir seçerek hizmet kervanını sürdürmektedir.

İşte bu seçimi Milliyetçi Hareket Parti olarak çok önemsiyoruz. Bu seçimlerde bağımsız olacak, kapısı herkese açık olacak belediye başkanı ve belediye Meclis üyeleri ve il genel meclis üyelerinin seçimi doğrultusunda gayret gösterilmektedir. Hayrettin Barut beyin Belediye Başkanlığı görevi yaptığı süreç ile bu günkü süreçte baktığımızda aradaki fark görülmektedir. Bu farkı da Afyonkarahisar'lılar bilmektedir. Belediye Başka adaylarıma kefil olduğumu bir kez daha söylemek istiyorum. Hayretin beye ve diğer ilçe, belde belediye başkan adaylarına kefilim. Bu gerçekler ışığında değerlendirmek lazım.

Yolsuzluklardan, yoksulluktan hesap sormak lazım ve bütün bunlarla beraber Türkiye'ye güzel bir siyasi üslup ve bir birini anlayan ve kucaklayan anlayışla demokrasi içerisinde bir rekabet yapmak lazım. Böyle bir ortam oluşmadığı sürece Türkiye'nin gidişatı iyi değil. Bu sebepten Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kendisine yeni bir üslup kazandırmalı. Öyle omzunda paltoyla kürsüde dolana dolana konuşmayın. Eğer efelik ve delikanlılık ararsan sana bu ülkede sıra gelmez. Onun için haddini bil, kendine saygı duy, AKP'ye saygı duy, Başbakanlığa saygı duy ve her şeyden evvel bu büyük millete saygı duy. Onun için bu seçimlerde AKP'ye öyle bir Osmanlı tokatı atalım ki 1. Recep Tayyip Erdoğan padişah mı değil mi bir görelim. O sebepten dolayı Afyon'da 3 hilale bir mühür vurmak demek Recep Tayyip Erdoğan'a bir Osmanlı tokatı vurmak demek." dedi.

"Dürüst ve adil bir seçim olsun"

Seçimlerin adil ve dürüstlük içerisinde geçmesini isteyen Genel başkan Bahçeli, partimize yakışır bir seçim geçmesi için çalıştıklarını ifade etti.

Bahçeli; "Bu 29 Mart 2009 seçimleri Belediye Başkanı, meclis ve İl Genel Meclis Başkanı seçmenin yanı sıra farklı bir anlam ortaya çıkaracak. O bakımdan bu seçimlerin adil, dürüst ve rekabetin siyasi güzelliğe yakışır bir biçimde olmasını istiyoruz. Bu seçimler ile ilgili Afyonkarahisar'lı vatandaşlarımdan bir ricam olacak. Aynı zamanda milletimize de seslenmek istiyorum. Bu seçim çok önemlidir. Bu seçimle Türkiye'de bazı değişikliklerin işareti alınacaktır. Dolayısı ile bu seçimlerin sonuçu çok önemlidir. Bu nedenle bu seçimlerin güzel ve siyasi partilere yakışır biçimde geçmesinden yanayız.

Bu seçimlerin herkesin saygı duyacağı bir seçim olmalıdır. Yapılacak en önemli iş ise seçimlere yüksek bir katılım sağlamaktır. Şartlar ne kadar ağır olursa olsun sandığı gitmeliyiz. Bunun yanı sıra 18 yaşını doldurmuş genç kardeşlerimizin geleceklerini düşünerek sandığa giderek Milliyetçi Hareket Partisine oylarını vererek evet demelisin. Kullanılacak oylara hile, hurda katılmaması için sandıklardaki görevli müşahitler görevlerine dikkat etmelidir. Seçimlerde yanlış yönlendirme yapanlara müdahale ederek seçimlere leke sürülmesine engel olmalıdır. Bu seçimlerde Afyonkarahisar'lılara güveniyorum. Bu seçimlerin galibi Milliyetçi Hareket Partisi olacak inşallah" diye konuştu.

"Artık cepheleşme ve kavgacı tutumdan vazgeç Başbakan"

2002 seçimlerinde iktidar olanlar bu ülkeye ne yaptı bir göstersinler de görelim diyen Genel başkan Devlet Bahçeli, AK Parti hükümetinin kamu kurumlarını satmaktan başka bir iş yapmadığını savundu.

Genel başkan Bahçeli;

"2002 seçimlerinde bir siyasi parti tek başına iktidar olmuştur. 2007 yılında oylarını koruyarak tek başına iktidarlığını devam ettirmiştir. Yani AKP zihniyeti 6 yıl 3 ayı aşan süredir ülkeyi yönetmektedir. AKP'nin 6 yıl 3 ayını değerlendirdiğimizde bu gün çok büyük bir başarı sağlayamadığı söz konusu olmuştur. Hiçbir siyasi partiye nasip olmayan sayısal çoğunluk ile tek başına iktidarlığına rağmen iktidar kişiliğini doğru dürüst kullanamamış 6 sene kriz içerisinde yaşayan bir ülke haline getirilmiştir.

Şimdi de çıkmış meydanlarda devlet imkanlarını bütünü ile kullanıyor. Meydanlarda miting yaptığını söyleyerek taşıma yöntemler ile miting yapıyor. Şimdi bunu yapabilirsin, iktidar olmuşsun, elindeki devletin imkanları adaletli bir şekilde kullanmıyorsun. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının olmayı bir yere bırakıp, Türk siyasetine, siyasi kültürü hoşlaştıran şirkin bir üslup ile herkesi küçük gören, hor gören, herkesi azarlayan konuşmalar ile bu güne kadar yapamadıklarını millete vermiş olduğu sözünü yerine getirmemenin üstünü örtmeye çalışıyor. Bu oyuna bu millet düşmeyecektir. Sayın başbakan bununla da kalmıyor.

Çok yönlü ayrımcılık ile Türkiye'de bir devrim stratejisi vurgulayarak kendisine hasmer kader bir defa oy vermiş olan sizleri de yansıtmaya çalışıyor. Kutuplaşarak, cepheleşerek, kavga ile çatışma ile sahip olmuş olduğu oy oranını korumaya ve böylelikle de iktidarını devamlı kılmaya gayret gösteriyor. Ama şimdi yine aynı şeyleri tekrarlıyorsun. Bir siyasi partinin genel başkanı olmanın ötesinde bir ülkenin bir insanı olarak sayın Başbakan'a sesleniyorum. Bu çirkin hakaret dolu, hor görücü yaklaşımlar ile siyaseti çürütme, siyaseti kirletme, siyaseti yozlaştırma Başbakan olarak güzel örnekler ile bu millete önder olmanın yolunu bul yoksa bu karalama ile iftira ile bir yere varman mümkün değildir.

Bu ülkede 6 yıllık iktidarlığında 6 yılı heba eden bir Başbakan, bu gün ülkemizin birlik ve beraberliğini tehdit edecek hatalarını ısrar ile sürdürmektedir. Biraz önce ifade ettim gerilim stratejisi ile bir yere varılmaz. Ülkeleri tepelere ayırtmak ile bir yerlere varılmaz. Kutuplaşmalar ile bir yere varılmaz. Bu gün ülkemize baktığımız vakit bunların açık işaretini görüyoruz. 40 yılda buyana bu insanların yaşamış olduğu sosyal ortamı iyi değerlendirmeliyiz. Cepheleşme ile, kavga ile, bölünme ile bir yere gidemeyeceğini artık öğren Başbakan" diye konuştu.

"Dinin ve laikliğin istismar olduğunu görüyoruz"

Bu gün bakıyoruz dini ve laikliği istismar edenlerin olduğunun altını çizen Bahçeli, "Laik olanlar, anti laik olanlar şekli teşkil haklar ile ayrışmaya yönelen bir Türkiye görmekteyiz" dedi.

Bahçeli; "Bu gidişat doğru değildir. Bunlar halkın arasında yaygınlaştıkça, bu ülkede barıştan, huzurdan ve refahtan bahsetmek mümkün olmayacaktır. Bu tür yapılan ayrışmalar devletin kurumlarında da görülmektedir. Bu iktidar döneminde yargı ile parlamento, bu iktidar dönemin de yasama ile yürütme, bu iktidar döneminde yürütme ile yargı arasında önemli anlaşmazlıklar gerginlikler, ayrışmalar söz konusu olmuştur. Bu tür ayrışmalar devlet kurumları arasında görülmüştür. Zaman zaman toplum büyük sıkıntılar içerisine girmeye ve sürüklenmeye çalışılmıştır. Bunu anlamak lazım. Bu tür anlayıştan uzaklaşmak lazım, demokratik çerçeve içerisinde birleştirici, kaynaştırıcı bir tutum sergilenmesi gerekmektedir" dedi.

"Kardeşliği bozmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz"

Ülkemizde kardeşliği içerisinde yaşaması gerektiğini vurgulayan Bahçeli; "Buna engel olacak tavır ve hareketlerden kaçınılmalıdır" diyerek şunları dile getirdi; "Şimdi sayın Başbakan'a soruyorum. Bazı meydanlara çıkıyor aklınca bazı partileri kışkırtmaya çalışıyor. Bazı bölünme enberilerinin açmaya çalışıyor. Diyor ki bazı siyasi partiler Sivas'tan öteye gidemiyor diyor. Ne demek bu sayın Başbakan Sivas'tan öte yana gidilemeyeceğini mi imha etmeye çalışıyor. Sayın Başbakan aklını başına al, kimin nereye gideceğini sen bil. Türkiye'de her siyasi parti Türkiye'nin partisidir.

Anayasa çerçevesinde yasalar içerisinde kurulmuş olan partilerdir. Dolayısıyla hiçbir parti ülke içerisinde bir hat çekerek bölünen partiler haline bölüştürmek birleştirmeyi devleti huzur ile yönetmek yakışır. Türkiye'de bölünmeyi kimse istemiyor. Bu millet kardeşliği bırakmak istemiyor. Ancak sende bir rahatsızlık var, sende bir huzursuzluk var, sende bir hur hali var. Sen Türkiye'yi gruba bölmek istiyorsun. Nerden geliyorsun. Türkiye'de 36 etkin grubu sayacağına Türk milletinin birliğinden niye bahsetmiyorsun. Bazı dış ülkeler Türkiye'yi bölmek için Sivas'tan bu yana doğru bir hal içerisine girenler var. Yoksa onların koltuğunun altında mısın böyle konuşuyorsun. Sayın Başbakan ne yaparsan yap hangi ayrılık tohumlarını ekersen ek sana önce AKP'liler sonra Türk milleti müsaade etmeyecektir" diye konuştu

"Başbakan'ın hedefinde MHP var"

Yine bu kürsüye gelmişler konuşurken Milliyetçi hareket Partisine adaletli olmayan üsluplar ile Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın saldırıda bulunduğunu ifade den Bahçeli; "Sayın Başbakan Afyonkarahisar öyle bir yer ki Milliyetçi, muhafazakar ve Milliyetçi Hareketi yücelten ve yaşatan bir yerdir bunu sakın unutma. Ülkeyi 6 yıldır yönettiğini sananlar yeniden iktidara sahip olmak istemeleri mümkün değildir. Şimdi sayın Başbakan bazı konuları belki de siz benden daha iyi biliyorsunuz. Hangi kapılar ardında hangi karanlık odalarda, hangi karanlık ilişkiler ile nasıl ihtilal olduğunu bir hatırlat da MHP'siz bir hükümet olmayacağını da hatırlat. Onun için Milliyetçi Hareket Partisi şunu yapmıştır. Ülkesinin mutluluğu ve güveni için çalışmıştır" diyerek konuştu.

iha
Yayın Tarihi : 5 Mart 2009 Perşembe 17:11:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?