DTP'nin önceki gün Diyarbakır mitinginde yüksek sesle dile getirdiği 'PKK ve Abdullah Öcalan muhatap alınsın' talebine Başbakan Tayyip Erdoğan dün Özel Harekât polislerinin karşısında yanıt verdi: “Hükümetin teröristleri muhatap alması söz konusu olamaz.”
Başbakan Erdoğan, Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda emniyet mensuplarına dün iftar yemeği verdi. Yemeğin ardından konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Muhatap 72.5 milyon: Milletin tek temsilcisi TBMM’dir. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin teröristlerle masaya oturması ve onları muhatap olması söz konusu olamaz. Bizim muhatabımız 72.5 milyondur.
Başka ülkelerdeki soydaşlarımız..: Herkes etnik kimliği ile övünsün, ona kimse bir şey diyemez, dememelidir. Ama tüm etnik unsurlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ile övünsün. Biz burada güven ortamı yaratamazsak, başka ülkelerde yaşayan soydaşlarımız için de aynı güvenceyi bekleme hakkına sahip olamayız.
Anneler gözyaşı dökmesin diye: Demokratik açılım sürecini baltalamaya çalışanlar var. Yürüttüğümüz çalışmalar şiddetle karşı çıkanlar, bir yandan da akan kanı durdurun mesajı veriyorlar. Anneler gözyaşı dökmesin istiyoruz. Diyoruz ki sizin de söyleyeceğiniz bir şeyler varsa buyurun söyleyin. Bakıyorsunuz bu sorunu gündeme taşıyamayanlar, çözüm üretemeyenler istismar politikası üretiyorlar. Meydan okumakla bu işler düzelmez. Bugün her kesime düşen aklı selim hareket etmektir. Tahriklerle süreci baltalamaya çalışanlar olabilir. Bunlar karşısında soğukkanlı olacağız.
Şehit polisler: Özel Harekât polislerimiz yol arkadaşlarını yanı başlarında şehit verdiklerini biliyorum. Aziz şehitlerimizin ailelerinin hissettiği acıları sizler en iyi biliyorsunuz. Akan kanın durdurulması siyasi istismar aracı yapılabilir mi?Bu işin bedeli ne olursa olsun biz bu yola çıktık ve bu yola böyle devam edeceğiz.
Timsah gözyaşları: Sorunun devamını arzulayanlar, çözümün karşısında duranlar yaşanan acının nedeni olmaktan kaçınamazlar. Döktükleri timsah gözyaşları milletimizin gözyaşlarını dindirmez.
Risk aldık: Biz ise elimizi taşın altına koyduk ve dedik ki, ‘Herkes elini taşın altına koysun.’ Risk aldık biz. Siyaset risktir. Yaşam risktir.
Kardeşliğimiz pekişecek: Eğer 25 yıl önce bu mesele iyi analiz edilseydi, çözüm bulunsaydı 10 binlerce vatandaşımızı kaybetmemiş olacaktık. Bundan 25 yıl sonra bizden sonra gelecek nesillerin bu konuda eleştiride bulunmasına gönlümüz razı olmaz. Bu sorunu hep birlikte çözeceğiz. Samimiyetle çözeceğiz. Bu süreçten kardeşliğimizi pekiştirmiş olarak çıkacağız.
‘Önce insan, sonra devlet’
Başbakan Erdoğan, 10 ambulans helikopterin hizmete girmesi nedeniyle Etlik İhtisas Hastanesi’nde yapılan törende “Önce insan, sonra devlet” mesajı verdi. Erdoğan şöyle dedi: “‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi...’ Bunun bedeli yok. ‘Efendim, bütçe açık veriyor’... Ne verirse versin. Bazen yazılıyor, ‘Ambulans gecikti filan’, doğrudur. Unutmayalım ki bir de bu işin kültürü bizde oluşmadı. Siren çalıyor ama kimse yolu açmıyor. ‘İnsanı yücelt ki devlet yücelsin.’ ‘Önce insan, sonra devlet’... Olaya böyle bakacağız.”