1
Mayıs
2025
Perşembe
SİYASET

Trabzon’da bıçak sırtında yarış

Volkan Canalioğlu’nu desteklemek üzere memleketi Trabzon’da seçim çalışmalarına katılan CHP milletvekili Akif Hamzaçebi ile Şalpazarı Derneği’nde karşılaşıyoruz.

2004 yerel seçimini 372 oyla AKP’nin önünde tamamlayan CHP’li Volkan Canalioğlu yine iddialı. Kentte pek tanınmayan Orhan Gümrükçüoğlu ile yarışa katılan AKP ise hükümet destekli projelere güveniyor. Bu nedenle eski Trabzon Başkanı ve Bayındırlık Bakanı Faruk Nafiz Özak, Gümrükçüoğlu’na destek veriyor

Trabzon’da seçim yarışı AKP’nin adayı eski Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Orhan Gümrükçüoğlu ile hâlihazırdaki Belediye Başkanı CHP’li Volkan Canalioğlu arasında geçiyor. Ancak Gümrükçüoğlu’nun kentte çok tanınmaması nedeniyle yarışın öne çıkan isimleri, Gümrükçüoğlu’na destek veren eski Trabzonspor Başkanı ve Bayırdırlık Bakanı Faruk Nafiz Özak ile Trabzon’un “Volkan abisi” Canalioğlu.

Trabzon’da 2004 yerel seçimlerinde Saadet Partisi’nin oyları bölmesiyle CHP, AKP’nin önünde 372 oy farkla seçimi kazanmıştı. 2007 genel seçimlerinde ise AKP, CHP ve MHP’nin toplam oylarından daha fazlasını alarak ezici bir fark yarattı. Ancak bu yerel seçimde denge 2004’ü hatırlatıyor. İbre AKP ile CHP arasında gidip geliyor. Bu durumda da hükümet Trabzon’a yükleniyor.
Uzun yıllar Trabzon dışında görev alan Gümrükçüoğlu, son 5 yılda kentte “Volkan abi” konumuna gelen rakibinin karşısına “yabancı” kalıyor. Gümrükçüoğlu da bu nedenle, hükümetin yatırım projelerini gündeme getirerek, rekabeti “minder dışına” taşımaya çalışıyor.

Erdoğan’ın üzüntüsü
Gümrükçüoğlu’na en büyük destek Özak’tan geliyor. Özak’ın seçim çalışması yapması kimi hemşerilerince, “Bakan’ın bu kadar destek vermesi ayıp olmuyor mu?” yorumlarına yol açıyor. Ancak, 2004’te Trabzon’u CHP aldığında, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın bir televizyon programına çıkarken, annesi ile yaptığı telefon konuşmasında, “Trabzon’u kaybediyoruz, görüyor musun anneciğim” dediği de hatırlatılıyor.

AKP seçmeni de, bu nedenle, günler öncesinden saatlerini Erdoğan’ın mitingi için 11 Mart’a ayarlamıştı. Ancak Erdoğan’ın konuşması, beklendiği gibi “büyük vaatler” içermedi. Oysa Trabzon’un talepleri belli: Doğalgaz, Akyazı Projesi ve Güney Çevre Yolu Projesi. Bu üç konuda da hükümet kaynaklarını gerektiriyor. Erdoğan ise konuşmasında, kente tüm yatırımların hükümet tarafından yapıldığını söylemekle yetindi.
Karayolları Genel Müdürlüğü 11 kilometre uzunluğundaki sahil yolunu henüz belediyeye devretmediği için bu alana tesis kurulamadığını söyleyen Canalioğlu, “Sahil yolundaki parklara dikilecek ağaç türleri için Karadeniz Teknik Üniversitesi ile çalışıyoruz. Buralara spor ve kültür etkinliklerinin yapılacağı birimler kurulacak” diyor. Canalioğlu, sorularıma, “Annem odun toplatmaya gönderirdi, hiç eğri odun getirmedim” sözleriyle nokta koyuyor.

Trabzon’un “Kapalıçarşısı” konumundaki “Kunduracılar Çarşısı” esnafı ise AKP’nin vaatlerine farklı yaklaşıyor. “AKP isterse Trabzon’a bir şey yapmasın. Karadeniz’den petrol çıkıyor, Gürcistan’da üs kaybeden ABD’nin gözü burada. İran liman istiyor. Kafkaslar, İran ve Afganistan’a açılan noktadayız” diyorlar.

AKP’den iş vaadi
“Trabzon 5 yıl kaybetti” diyen Gümrükçüoğlu’nun ise en gözde projesi şüphesiz 5 binin üzerinde gence istihdam vaat etmesi. Gümrükçüoğlu, “Ankara’yı bırakıp niye buraya geldik” vurgusu yapıyor.
MHP adayı eski Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral’ın CHP’yi; 2004’de de Saadet Partisi’nden aday olan Mahmut Çizmecioğlu’nun da AKP’yi “bölen” olacağı söyleniyor.
“Bakkal Yaşar’ın oğlu bizim Süleyman” olarak anılan Süleyman Aydoğdu ise DP’nin Karadeniz’deki sesi.
Trabzon “Volkan Abi” ile AKP’nin kaynakları arasında bir seçime zorlanıyor. Oysa herkes biliyor ki; Trabzon’un bir yanı bordo, öbür yani mavi...

Ordu'da DSP’nin önünü kesmek zor gibi
AKP’nin olaylı fındık mitingine rağmen son genel seçimde oylarını artırdığı Ordu’da, belediye başkanlığı yarışında Eskişehir Belediye Başkanı Büyükerşen’in modelini benimseyen DSP adayı ve mevcut Belediye Başkanı Seyit Torun’u geçmesi zor görünüyor

80 bin kişinin katıldığı olaylı fındık mitingine rağmen, AKP son genel seçimde, Ordu’da Türkiye ortalamasının üzerinde oy almıştı. Ancak AKP’nin kente Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen modelini yerleştiren mevcut Belediye Başkanı Seyit Torun’un koltuğunu alması zor görünüyor. Seyit Torun bu yarışta da DSP’nin adayı.

Ordu’da adayları konuşmaya başladığınızda, ilk duyduğunuz söz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2004 yerel seçimlerinde oy istemek için geldiği meydanda, dönemin Belediye Başkanı Fikret Türkyılmaz ve vekili Ayşe Bahar Çebi’yi eleştirerek, “Beceriksiz, basiretsiz belediye yönetiminden hesap soracağız” sözleri oluyor. Çünkü iki dönem peş peşe ANAP’tan belediye başkanı seçilen Türkyılmaz’ın “vekili” olarak görev yapan Çebi, şimdi 29 Mart’ta AKP’nin adayı olarak sandığa gidiyor. AKP’den aday adaylığını koymasına rağmen seçilemeyen Türkyılmaz ise Belediye Meclisi üyeliğine razı oldu.

Ordu’da AKP’de sıkıntı yaratan bir başka gelişme de, “olaylı fındık mitingine” rağmen partisinin oyunu artıran İl Başkanı Fatih Han Ünal’ın aday gösterilmemesi oldu. Oysa Ünal, aday olmak için görevinden istifa etmişti.
Büyükerşen’in belediyecilik modelini örnek aldığını söyleyen 40 yaşında, güler yüzlü ve enerjik bir başkan olan Seyit Torun, son 5 yılda çok yol almış. Torun’a MHP ve CHP’li seçmenin de desteği var gibi görünüyor.

ODTÜ’lü kadın aday
Ayşe Bahar Çebi ise, heybesinde taşıdığı ODTÜ Endüstri Mühendisliği ve Avrupa Birliği’nde 1997’de yaptığı “Bölgesel Temsilcilik” görevini öne çıkartarak, “Yerel idarecilik duygusal bir mesele değildir; sevmekle, öpmekle olmaz” mesajına yükleniyor.
Akşamları ev ev dolaşıp sohbet toplantıları yapıyor. Bunlardan birine ben de katıldım.
Erkekler koltuklarda, kadınlar ayakta kapı aralığında dinlediler Çebi’yi...
Çebi’nin babası rahmetli avukat Ahmet Göncü, 1977 seçimlerinde CHP’den belediye başkan aday adayı olmuş, ancak ön seçimde ipi göğüsleyememişti.

‘Ordu sıkışmış bir il’
Ordu, AKP’nin en çok asıldığı 7-8 ilden biri. Ordu’ya kabineden destek yağıyor.
Başbakan 11 Mart’ta Trabzon ile birlikte Ordu’ya da gelmiş, “Fındığa iyi fiyat verdik” hatırlatması yapmıştı.

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası’nın yeni başkanı eczacı Servet Şahin, Ordu’yu Trabzon ve Samsun arasına sıkışmış bir il olarak anlatıyor:
“Yıllık ihracatımız 2 milyar dolar; havaalanı, liman, demiryolu yok. Havaalanlarının olduğu Samsun’a 130, Trabzon’a 180 kilometre uzaktayız. 1060 dolar kişi başına gelir ile ilimiz 59. sırada. Ekonomi fındığa bağlı. TMO fındığı 5 TL’ye aldı ama fındık iki-üç tüccarın elinde, onlar da kilosuna 2.5 TL veriyor.”

Şahin, cadde üstündeki küçücük eczanesiyle kentin gelir vergisi şampiyonu.
Krizden eczaneler de etkilenmiş, son bir yılda 5’i kepenk indirmiş.
Ordu’da kayıt dışılık oranı çok yüksek. Ordu’nun yoksulu “engelliler”!
İlde en örgütlü “sınıf” haline gelen engelliler, siyasilerin de ilgisini çekiyor. İki dernekleri var ve çok da etkinler.

8 Mart günü Ordu’ya gelen Enerji Bakanı Hilmi Güler ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu 20 engelliye tanesi 3 bin 500 TL olan akülü tekerlekli sandalye dağıttı.
Ordu’nun en büyük yatırımı çikolata fabrikası Sagra. Sagra’yı İstanbul’da ilaç sanayicisi bir grup olan Sanset Gıda TMSF’den geçen yıl 77.5 milyon dolara aldı.
Sagra’nın Ordu’daki genel müdürü Teoman Önsel ile sohbet ederken, “Sokakta Ordu Devlet Hastanesi’ne yol yok” denildiğini aktarıyorum. Gülüyor... “Nasıl olmaz? Orası Dr. Fahrettin Önsel Caddesi. Babamın adı” diyor.

Milliyet
Yayın Tarihi : 17 Mart 2009 Salı 11:30:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?