30
Nisan
2025
Çarşamba
SİYASET

Türkiye'de 2007’de darbe olur mu?

Türkiye’de 2007 yılında bir askeri darbe olması olasılığının “50-50” olduğu, Necmettin Erbakan’ın iktidardan uzaklaştırıldığı dönemini koşullarının yeniden ortaya çıktığı öne sürüldü. 

Etkili Newsweek dergisinin son sayısında ABD’de önde gelen düşünce kuruluşlarından Hudson Enstitüsü’nün kıdemli uzmanlarından Zeyno Baran’ın, Türkiye’de yeniden bir darbe olabileceğini öne süren makalesini yayınladı. 

Baran, makalesinde askerlerin 10 yıl önce dönemin başbakanı Necmettin Erbakan’ı iktidardan uzaklaştırdıklarını belirterek, “O darbeyi yaratan koşullar bugün yeniden ortaya çıkıyor. Bir kez daha iktidarda bir İslamcı var. Bir kez daha generaller, hükümetin laik devleti nasıl zedelediğini öfke ile fısıldıyorlar. Bana göre, Türkiye’de 2007 yılında bir askeri darbe olması şansı 50-50” diye yazdı. 

Çoğu Türkün Başbakan Erdoğan’ın Erbakan’dan daha ılımlı olduğunu düşünmesine karşın, Erdoğan’ın yine de bir “İslamcı” olduğu öne sürülen makalede, Cumhurbaşkanı Sezer ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın uyarılarına dikkat çekiliyor. Makalede şöyle devam edildi. 

“Son haftalarda Türkiye’nin en üst düzey subaylar ile konuştum. Hepsi, demokrasine ara verilmesini arzulamadıklarını ancak askerlerin yakında laikliği - ki onun olmadan çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede demokrasi olamaz - korumak için harekete geçmek zorunda kalabileceklerini açık bir biçimde dile getirdiler.” 

TÜRK ASKERLERİ BOŞUNA KONUŞMAZ 

Askerlerin boşuna konuşmadıkları da belirtilen makalede Türkiye’deki gelişmelerde etkili faktörün AB’nin talepleri olduğu savunuldu. Bu açıdan, Kıbrıs ve insan hakları reformlarının o kadar önemli olmadığı belirtilirken şu yorumu yaptı: 

“Gerçek sorun, AB’nin esas talebidir: sivillerin askerler üzerindeki kontrolünün artırılmasıdır. Üst düzey subaylar bunun kaçınılmaz olarak İslamcı bir Türkiye’yi yaratacağını söylüyorlar. Onların bakışına göre, ülkenin, laik demokrasi olarak geleceğini teorik olarak sağlamlaştıracak ancak gerçekte tehlikeye atacak konularda AB’ye uyma lüksleri yok.” 

Türk askerlerinin AB’nin kendi İslamcı sorununa yaklaşımı ile mutabık olmadığı belirtilirken Türk askerlerinin Türkiye’yi AB yolunda tutma ihtiyacını artık hissetmeyebilecekleri öne sürüldü. Bu arada, ABD’nin artık, kısmen Irak ve PKK nedeniyle Türk askerlerine engel olacak konumunda olmadığı savunulurken şöyle devam edildi: 

“Elbette ki askerler, güce başvurmadan etkinliğini kullanabilir. Ve eğer bir darbe olacaksa bu demokratik olmayan bir Türkiye’ye yol açmayabilir. Büyük bir ihtimal ile sadece Türkiye’nin mevcut ‘İslami tecrübesi’nin sonu ve daha muhafazakar bir hükümet – evet katı bir biçimde laik ancak yine demokratik – anlamına gelir. İronik olarak bu Türkiye, nihayet bugün Türkiye’sinden daha iyi bir Avrupa üyesi gibi görülebilir.”

Zeyno Baran: Kaynaklarımdan hiçbiri 'darbe yapacağız' demedi 

Amerikan Newsweek dergisinde, Türkiye'ye ilişkin ilginç bir makale yayımlandı. 28 Şubat şartlarının oluşmaya başladığı savunulan yazıda, 2007 yılı içinde askerî müdahale ihtimalinin yüzde 50 olduğu ileri sürüldü. 

Makaleyi kaleme alan ABD'deki Hudson Enstitüsü'nün Türkiye uzmanı Zeyno Baran, üst düzey subaylarla yaptığı görüşmeleri aktardı. Baran, subayların demokrasiye ara verilmesini arzulamadıklarını, ancak laikliği korumak için 'harekete geçmek zorunda' kalabileceklerini söylediklerini belirtti. Tartışmaları Zaman'a değerlendiren Baran, makale kısaltılırken bazı önemli ayrıntıların gözden kaçtığını vurguladı. Klasik manada darbe değil, 'post-modern' müdahaleden bahsettiğini kaydeden Baran, "Askerî kaynaklarımdan hiçbiri darbe yapacağız demedi." ifadesini kullandı. Uluslararası ilişkiler teorisyeni, uzun süredir yaptığı temaslardan bu çıkarımda bulunduğunun altını çizerken, laiklik konusunda hassas bazı sivil kesimlerin orduyu müdahaleye teşvik ettiği görüşünü dile getirdi.

Baran, makalenin zamanlaması konusunda ise yazıyı yaklaşık bir yıldır düşündüğünü belirtti. Özellikle Org. Yaşar Büyükanıt'ın Erdoğan'ın Washington ziyaretine denk gelen konuşması üzerine makaleyi kaleme almaya karar verdiğini söyleyen Baran, ancak imkanların şimdi elverdiğini ifade etti. Makalesindeki birinci dereceli amacı, 'ABD ve Avrupa Birliği yönetimlerinin dikkatini Türkiye'deki laiklik tartışmalarına çekmek' şeklinde açıklayan Zeyno Baran'a göre, 'Özellikle Amerikan yönetimi Türkiye'yi yeterince iyi okuyamıyor.' 1997'deki 28 Şubat süreci öncesinde de Washington'da Türkiye'yi takip eden bürokratların resmi iyi çekemediğini öne süren Baran, mevcut şartları o döneme benzetiyor. Uluslararası ilişkiler uzmanı, Ortadoğu'da demokratikleştirme siyaseti konusunda kafası zaten karışık olan Washington'da Türkiye konusunda da farklı görüşler olduğuna işaret ediyor. Ona göre, Başkan Yardımcısı Richard Cheney'nin çevresi, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın tutumunu 'İslamcılara fazla müsamahakâr' buluyor. Washington'da Erdoğan hükümetinden rahatsız olanların çoğu, Dışişleri bürokrasisinden de hazzetmiyor. Baran, Washington'daki bazı Türkiye uzmanlarının ve düşünce kuruluşlarının da yönetimi' askerî müdahalenin gerekliliği doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığını vurguluyor. 'İslamcılık' konusunda hassasiyetleriyle ve İsrail lobisine yakınlığıyla bilinen Washington Enstitüsü (WINEP) ve JINSA gibi bazı kuruluşların 28 Şubat sürecinin sivil ve askerî başmimarlarıyla yakın irtibatı olmuştu.

Bush yönetiminin laik kesimin rahatsız olduğu Erdoğan yönetimine fazlaca yakın görünmesinin 'laiklik elden gidiyor' korkularını körüklediğini öne süren Baran, Washington'ın laiklik hassasiyetlerine de önem veren çıkışlar yapmasının ortamın sakinleşmesine katkıda bulunabileceği kanaatinde.


anka/zaman-Ali H. Aslan
Yayın Tarihi : 27 Kasım 2006 Pazartesi 09:14:49
Güncelleme :27 Kasım 2006 Pazartesi 11:51:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
lazoğli laz IP: 88.234.12.xxx Tarih : 28.08.2007 07:10:54
eyer vatanın ve milletin bütünlüğü tehlikeye düşerse darbe olur.memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet,dalalet ve hatta hiyanet içinde olurlarsa darbe olur.memleketin her tarafi işgal edilmiş,tersanelerine girilmişse darbe olur.yoksa başka sebeplerden yani sudan sebeplerle darbe olmaz.sanırım bu yukarıda anlattıklarımdan hangileri başımızda dolanıyor bunu yüce halkımız görüyor v e biliyor.iyi kandiller herkese

Burcu IP: 79.72.146.xxx Tarih : 1.09.2007 22:58:04

Atatürk'ün Gençliğe söyleminden alıntı yapıp değiştirdiğiniz bu sözler darbe için değil, Türk milletine ve Türk Gençliği'ne nasihat etmek ve gözünü açmak amaçlı söylenmiştir.Ama illa ki merak ediyorsanız söylemekte fayda var, bu milletin gözleri kör..İktidar sahipleri gaflet dalalet ve hatta hiyanet içindeler.Memleket AB ve ABDnin kulu olmuş durumda, her tarafı satılmış ve bir nevi işgal edilmiş, kamu kurumu hemen hemen kalmamış durumda! Devlete ait tersane mi kadı! Her şey bir bir yabancılara satılıyor..Ülke elden gidiyor kardeşim..Ama biz uyanamayız hala derin uykudayız..Uyandığımızda da çok geç olmuş olacak..Fakat yine de ben uyandırmak adına bir kaç mühim bilgi aktarmak isterim izninizle:Satılan Türk kurumları(5yıl öncesine kadar Türktü-büyük çoğunluğu devletindi), şimdi kimlerin sermayesi?bir göz atalım mı? : Türk Telekom, Arap'ın. Telsim İngiliz'in. Kuşadası LİMANI İsrailli'nin. İzmir Limanı HongKonglu'nun... Araç muayene işi Alman'ın. Başak SigortaFransız'ın. Adabank Kuveytli'nin. İETT Garajı Dubaili'nin. Avea Lübnanlı'nın. PETKİM?Ermeni'nin.(Kazak'a sattık, dediler.Kazağı bi çıkardık... Ermeni...(yılmaz özdilin yorumu) Rakı, Amerikalı'nın. Finansbank Yunanlı'nın... Oyakbank Hollandalı'nın. Denizbank Belçikalı'nın. Türkiye Finans Kuveytli'nin. TEB Fransız'ın. Cbank İsrailli'nin. MNGBank Lübnanlı'nın. Alternatif Bank Yunanlı'nın. Dışbank Hollandalı'nın. Şekerbank Kazak'ın. Yapı Kredi'nin yarısı İtalyan'ın. Turkcell'inyarısı Finli'nin Rus'un. Beymen'in yarısıAmerikalı'nın. Enerjisa'nın yarısı Avusturyalı'nın. Garanti'nin yarısı Amerikalı'nın. Eczacıbaşı İlaç,Çek'in. İzocam, Fransız'ın. TGRT Amerikalı'nın. Demirdöküm Alman'ın Döktaş Fransız'ın. SüperFM Kanadalı'nın. Hepsi Türk'tü.Sadece 4.5 yıl önce.Ya, sattılar.Ya, satışa teşvik ettiler.Ya da, kasıtlı IMF politikalarıyla söke söke satışa mecbur ettiler. Peki şimdi TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ??? Vicdanınız sızlamıyor mu ey iktidar sahipleri? Kim temizleyecek tüm bu alavere dalavereyi?? Yazık ülke ne hale geldi! Ata'nın kemikleri sızlıyordur şu an..Eminim..


Burcu IP: 79.72.210.xxx Tarih : 10.09.2007 22:57:18

medya da satılmış!bir iki güvenilir kaynak dışında tarafsız ve yaltaksız medya yok! yazık olsun Emin Çölaşan gibi 22yılını Hürrüyet'e vermiş bir düşün adamını işten atan bu medyaya!!! neden atıldı? hükümet karşıtı yazıları yüzünden!..işte Türkiye bu halde..basın özgür mü? hayır! neler oluyor bize!


Burcu IP: 79.64.215.xxx Tarih : 2.08.2007 00:56:31
Stalin bir yudum daha votka alarak söyle der: -"Yönetimi eline geçiren hükümdarın Tanrıdan pek farkı yoktur! Halkın karşınızda başı eğik durması için ne yapmanız gerektiğini durun da şu beyinsiz kafalarınıza çivi gibi çakayım.." Hemen hizmetçileri çağırıp emreder: - "Çabuk bana bir tavuk getirin!" Aceleyle bir tavuk kapıp getirir adamları... Stalin, kafaları iyice dumanlanmış adamlarının gözleri önünde başlar canlı canlı tüylerini yolmaya tavuğun... Bütün tüyleri yolunup çırçıplak kalan tavuğu odanın ortasına salıverir,ünlü lider... - "Şimdi izleyin bakalım nereye gidecek bu şaşkın tavuk... " Zavallı tavuk bu azaptan kaçıp kurtulayım diye aralık kapıdan dışarı canımı atayım der, soğuktan tir tir titrer... Masaların altına girer, köşeli masa ayakları canını yakar... Duvar diplerine koşar teleksiz, tüysüz kanatları yara bere içinde kalır... Şömineye yaklaşır tüysüz derisi kavrulur... Çaresiz, tüylerini yolan Stalin'in bacakları arasına saklanıp, sığınır... O zaman Stalin, cebinden bir avuç yem çıkarıp önüne tane tane atar yolunmuş tavuğun... Yemlenen tavuk, Stalin nereye yönelse peşinden koşar.. Ağızları bir karış açık kalan dostlarına bakıp, pos bıyıklarının altından gülerek şöyle der Stalin: -"Gördünüz mü, Halk dediğiniz topluluk bu tavuk gibidir. Tüylerini yolup al ve serbest bırak... O zaman yönetmek cok kolay olur... " Stalin'in sofra dostları durum karşısında hayretler içinde kalırlar.. İşte "Stalin´in Tavuğu" tabirinin burdan çıktığı söylenir... "ARTIK ANLAYANA!!!...."

Burcu IP: 79.64.215.xxx Tarih : 1.08.2007 21:21:32
Biz Cumhuriyetci, laik, demokratik, kültürlü, dini inanca ve insana saygili,normal ve hic degilse asgari duzeyde liderlik vasiflarina sahip, ülkeyi bölmeyecek, sorunsuz ve gecmisi lekesiz bir basbakan ve cumhurbaskani istiyoruz!!yani darbe istiyoruz..nasil ki erbakan hükümeti ordu sayesinde düstü, yine aynini istiyoruz!!demokrasi elden mi gitti???HAYIR! din elden mi gitti???HAYIR!! dini kendi icimizde yasamak istiyoruz ve seriat istemiyoruz!!herkesi temsil edebilecek bir hukumet istiyoruz!bu hukumet asla bizi-Cumhuriyetci,Atatürkcü,Laik,inancli(gercek inanc!),demokrat- kesimi temsil etmiyor!! biz secmedik, bizim secimimiz değil bunlar!!Erdogan hükümetini basimiza getiren Türk halki hicbirseyin bilincinde degil!!Yilmaz Özdil'in deyimiyle: Tabloya her gün yeni ama kücük fırca darbeleri koyuyolar ve 10yil sonra tablo yepyeni bi hal aldiginda insanlar bu olayi özümseyecek saniyorlar!Ve sundan eminim ki, bu memleket bu hukumet yuzunden son derece fundemental bir yapıya gidecek, seria gelicek!!ve ic savas cikicak bunlar yuzunden--Dunyanin sayili gazetelerinden,Le Monde ve Stern'e gore 3.Dunya savasi bu hukumet yuzunden Turkiye'de cikacak!!Ve ilk aglayanlar da bunlara oy verenler olacak!! Erdogani halkin buyuk kismi oylamis olabilir ama ordu da indirmeyi bilmeli--cok gec olmadan!!ordu tüm haklarini kaybetmeden!!seriat gelmeden!!Cumhuriyet gitmeden!!!--AMIN..