30
Nisan
2025
Çarşamba
SPOR

KÖŞELERDE NELER VAR?

Transfere hazır olun!/Ercan Güven/Milliyet

Eli kulağındadır, çok geçmez Fenerbahçe bombayı patlatır. Parça tesirli transfer bombası...
Neden?..
"İhtiyaç" yüzünden mi?
Zico istediği için mi?
Medya yazdı diye mi?
Veya hepsi!..
Bunlar vız gelir tırıs gider Sayın Yıldırım'a...
Sadece seyirci... Ne zaman ki, şeref tribünü önündeki taraftarlar geri dönüp "Transfer yok mu Başkan" dedi... Eli kulağındadır, çok geçmez Fenerbahçe bombayı patlatır.
***
Bakın; şeref tribünü önündeki kalabalığın minik bir sitemi, Rıdvan'ın on yazısından da, spor sayfalarındaki yırtınmalardan da önemlidir sayın Başkan için.
Değerli midir bilemem; ama önemlidir.
Yönlendirme yetkisi sadece taraftarındır.
Çünkü... Her lider gibi sayın Başkan da kitlelerden almaktadır gücünü. Planlarını o kitlelerin parasıyla geliştirmektedir.
Başkan, kitlelerin vücut bulmuş şeklidir.
Kitleler arada sırada vücut değiştirebilir ama bu kez dokular uyuşmuştur.
Kalıcı ve ömür boyu sürecek bir "ortak yaşam"dan bile söz edilebilir.
Kitleler "karar", başkan "icra" organıdır.
Aynı yastığa baş koymaları iyi midir, kötü müdür bilinmez ama uyum varsa tadından yenmez.
Başkan taraftarı görmezden gelemez!
***
Zico "giderim ha" dese bile hava!..
İnanmayacaksınız ama bu sitem değil. Sadece sistem analizi.
Transfer yapılacaksa taraftara.
Adı Ronaldo mudur, Alvez midir, yoksa diğerleri mi bilinmez.
Ama gelecektir.
Dediğim gibi; bu bir eleştiri değil...
Muhtemel gelişmelere tutulan ayna..."Yapılanlar, yapılacakların belgesidir" aynası!
Üstelik Fenerbahçe gerçeklerine göre son derece yerindedir.
Yıldız sistemi formatıyla dizayn edilen ve bu kimliğini uzun yıllardır sürdüren bir kulüp... Arkasına taraftar desteğini alarak camiasını Türkiye'den hızlı ihya eden ve büyüten bir başkan...
Vazgeçilmez olan ne Zico ne Alex, ne şu ne bu...
Sadece taraftar hoşnutluğu.
O isterse akan sular durur.
***
İsteklerinde haksız da değil taraftar.
Şeref tribününe doğru "Alex yok, takım yok" cümlesini kurmuşlar.
Daha da genişletilebilir bu fikir:
Alex fiziksel olarak, sahadakiler ruh bağlamında yoklar... En azından maçın yüzde seksen beşinde ruh gibi dolaşmaktalar.
Bu haftaki kayıp iki puan, son haftada kazanılması gereken puanlardan farklı mıdır?
Neden iş yavaşlatma eylemindeki işçiler gibi davranmaktadır Fenerbahçeli futbolcular?
Neden ekstra üç adım daha atıp pres denilen futbol gereğine bile gerek duymamaktadırlar?
Bunun da yadırganacak bir tarafı yoktur!.. Babil Kulesi gibi çeşitli ırk ve dillerden derlenen futbolculara İstanbul Büyük Şehir Belediyespor'u yenecek motivasyonu enjekte etmek zordur. Belki kamçılı bir hoca başarabilir. Lakin Zico'nun kamçısı ipekten ve yelpaze şeklindedir. Yaz sıcağında yellenmeye yarar.
***
O zaman gerçek dünyaya ne döndürebilir kıymetli futbolcuları?
Yeni bir heyecan. Yeni bir rekabet. Yeni bir "yenilik" kısaca.
Fatura 20 milyon dolar civarında.
Feda olsun taraftara. Sonuçta onların parası.
Eli kulağındadır, çok geçmez Fenerbahçe bombayı patlatır.

Bolton küçük mü?/Mehmet Demirkol/Milliyet 

Futbolun ürünü maçtır. Dükkanı da lig... Takımlar, kulüpler, ancak ligleri kadar büyük olabilir. Takımlar liglerinden bağımsız olarak değersizdir, evrensel cazibeleri azdır.
Dolayısıyla oyuncu açısından bakarsanız da 'Önemli olan oynadığın ligdir. Oynadığın takımdan önce'.
Bu yüzden ulaşılması güç milli takım başarıları olsa da Pele değil dünyanın bir numarası. Çünkü o Brezilya'da kaldı. Maradona gibi İspanya'da denemek, İtalya'da Napoli'de şampiyon olmak gerekir. İtalya'da parlayıp, İspanya'da kazanmak gerekir ya da, Zidane gibi.
İşte bu nedenle işin başındakiler için de sadece takımını büyütmek yeterli değil. Ligini de büyütmelisin. Kulüp yöneticileri bunu da düşünmeli. Geçen hafta Bağış Erten yazdı. İngiltere Birinci Ligi'nden elde edilen yayın geliri, bu ligi Avrupa'nın 5. büyüğü yaptı. Premier Lig'i geçin 2. ligleri ilk beşe girdi yani.


Tuncay'ı anlamak
Bu yüzden Tuncay'ı anlamak lazım. Anelka'nın Fenerbahçe'den neden Bolton'a gittiğini de. Sanırım onu Chelsea formasıyla görenler bunu daha iyi anladı Cumartesi. Tuncay Tuncaylığını hatırlarsa onu da bir büyükle görmek mümkün olacak ve o zaman herkes anlayacak onun ne anlatmak istediğini. Eğer gitmezse ne olur? Tugay olur? Ortalama bir Türk seyircisi çoğu maçta yedek olan Tugay'ı, Alex'ten daha fazla izliyor. Çünkü maçları açık kanalda. Dünyanın heryerindekiler de Tugay'ı daha çok izliyor. Çünkü 100 ülkede yayınlanıyor maçları. Yani önemli olan ligdir.

Dükkan çekici değil!
Tuncay'ın, Anelka'nın, Marco'nun gitmek isteyişi Fenerbahçe'yi yönetenlerin suçu değil elbet. Fenerbahçe'yi yönetenler kulübü beklentilerin çok ötesinde büyüttüler her anlamda. Spor idareciliği konusunda ülke standartlarının çok çok üzerine çıktılar. Ama lig onlara gelemiyor bir türlü. İnönü'yü ve artık bitmek üzere olan Kayseri Stadı'nı bir kenara koyun, bu oyunun bugünün sahnesi olabilecek stat yok ülkede. Lider oynuyor, TV'de görüntü çamur gibi. Çünkü stat kötü, saha kötü en iyi teknolojiyi kullansanız ekrana güzel bir şey yansımaz. Üst zemin kötü, top gitmiyor. İzlenmez bu! Dünyanın en iyi futbolcuları olsa izlenmez.
Şimdi bütün bunlara bakıp da söyleyin. Bolton, Fenerbahçe'den küçük takım mı?
Fenerbahçe'yi yönetenler her şeyi doğru yapsa yine olmuyor. Çünkü dükkan çekici değil, raflar dökülüyor, ambalaj parlak değil. Çünkü ürün Fenerbahçe değil, ürün maç, ürün lig...
Ve bütün bu gerçeklik ortadayken, doğru dürüst bir yatırımla, 2 senede her şey düzelebilecekken ülke futbolu garip bir iktidar savaşında. Reytingler yerlerde sürünüyor, millet kutu açmaca seyrediyor düşünsenize, Fenerbahçe Trabzon maçı yerine.
Bu dükkanı parlatıp ligi büyütecek bir federasyon, kulüpler, medya lazım bize.
Aslolan, maç ve ligdir. Takımlar ve kulüpler ise tek başlarına hiçbirşey.
Bunu anlayan bir federasyon, kulüpler ve medya lazım önce...

Hıncal Uluç: Fener iyi takım değil/Fotomaç

Galatasaray'ın kulübesini olduğu gibi Fener'e transfer ederim. Fener'in ilk 11'inden alacağım üç adam yok

Alex'in yaptığı iki orta 'maçı değiştiriyor' diye iyi takım zannediliyor. İyi takım Alex olmadan da oynar

Fenerbahçe, Kayseri'nin ardından Belediye ile de berabere kaldı. Fenerbahçe'nin düşüşü Alex'in olmamasına bağlanıyor. Katılıyor musunuz? Ben düşüş lafına katılmıyorum bir defa... "Fenerbahçe iyi takım değil", "Fenerbahçe iyi takım değil." Bunu söylemekten dilimde tüy bitti. İnsanoğlu nasıl oluyor da bu ülkede gazetecilik yapıyor arkadan da diyor ki "Fenerbahçe'nin kadrosu iyi, Galatasaray'ın kadrosu kötü." Şu Fener'in kulübesinde oturanlara bak. O kulübede maça girip oyunu değiştirecek adam var mı? Galatasaray'ın kulübesini olduğu gibi Fenerbahçe'ye transfer ederim, Fenerbahçe'nin ilk 11'inden Galatasaray'a alacağım 3 tane adam yok. Fenerbahçe kötü takım, Fenerbahçe sıradan takım. Alex'in yaptığı 2 tane orta 'maçı değiştiriyor' diye iyi takım zannediliyor. İyi takım Alex olmadan da oynar.

AURELİO GİTSİN
_Zico'nun maçtan sonra "Gitmek isteyen oyuncular varsa yönetimle konuşur göndeririz" sözleri dikkat çekiciydi. Takım içinde bir sabotajdan mı şüpheleniyor? Yoo, açık. Herkes biliyor, Appiah ile Kezman'ın gitmek istediğini...
_Aurelio'nun Valencia ile ön protokol imzaladığı söyleniyor. Aurelio gitse ne olacak! Ne farkı vardı dünkü maçta Aurelio ile Kemal'in! Biri bana söylesin. Kendi kendimize yıldızlar yaratmaya uğraşıyoruz. En iyi oyuncusu Aurelio olan takım, kötü takımdır. Çünkü Aurelio kaliteli bir futbolcu değil. Koşan, görevini yapan bir futbolcu. Her takıma da böyle bir futbolcu lazımdır. Sabah gazetesinin en başarılı adamı kapıdaki güvenlik görevlisi ise bu Sabah gazetesinin 10 para etmez olduğunu gösterir. O arkadaşımız fevkalade iş yapıyor orada. Bizim burada güven içinde çalışmamızı sağlıyor. Ama o başka bir iş. O gazeteyi gazete yapmıyor. O kendisine verilen görevi fevkalade yapıyor, madalya da verilir, ikramiye de verilir, ödül de verilir. Ama 'Sabah'taki en iyi adam kapıdaki güvenliktir' diyorsan, bu Sabah'taki yazarların, yazı işlerinin, editörlerin, muhabirlerin hiçbir işe yaramadığını gösterir. Örnek bu. Ben bunu anlatmaya uğraşıyorum. Aurelio görev adamı. Görevini de iyi yapan bir adam. Ama takımın kalitesini belirleyen bir adam değil.

Alex'siz de olmalı/Selçuk Yula/Fotomaç

BELEDİYE maçında çok iyi oynamasına rağmen kritik bir-iki pozisyonda hata yapan Gökhan Gönül, "Son 15 dakikadaki futbolu 90 dakikaya yayamadık. Belediye çok koşan ve iyi bir takım. Çok takımın canını yakacaktır. Bir puan bu anlamda iyi bile sayılır" dedi.
Alex takımın büyük silahı. O olmadığında pozisyon bulmakta zorluk çekiliyor. Fikirlerimi herkes biliyor. İlk geldiği günden beri kendisine güvendim ve büyük destek verdim. Medyanın büyük bölümü, "Takım 10 kişi oynuyor, onunla büyük başarılar gelmez" gibi yorumlar yaparken, ben ve benim gibi düşünen birkaç kişi bunlara şiddetle karşı çıktık. Gelinen nokta ortada. Alex artık dost düşman herkese kendini kabul ettirmiş durumda. Kimsenin sormadığı soruyla işe başlayalım. Koskoca F.Bahçe tek futbolcuya mı kaldı? İlk devre kaybedilen 2 maçta Alex yok. İkinci devre başladı, kupa ve lig maçlarından 3 puan çıkmadı, gene Alex yok. Umutsuzluğa mı kapılmalı, ya da Alex sakatlanmasın diye dua mı edilmeli?

...
Yayın Tarihi : 15 Ocak 2008 Salı 10:34:49
Güncelleme :15 Ocak 2008 Salı 12:27:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yusuf toprak IP: 85.98.184.xxx Tarih : 10.01.2008 21:29:54

çok süper olmuş helal galatasarayı çok seviyorum iyi akşamlar


yusuf toprak IP: 85.98.184.xxx Tarih : 10.01.2008 21:35:42

çok süper olmuş sizi seviyorum galatasaray