Türk Milli Takımının Almanya ve Azerbaycan yenilgisinden sonra Süper Ligin 8. haftası bir gerçeği daha ortaya koydu; Türk teknik direktörleri yabancılarda göre çok daha az ücret almalarına karşı onlardan çok daha başarılı… Üst sıralarında yer alan Bursaspor, Trabzonspor, Karabükspor, Antalyaspor ve Fenerbahçe’nin teknik direktörleri Türk… Kayseri’nin Teknik Direktörü Sota ise uzun yıllar Trabzon’da top oynamış ve bizleri iyi tanıyan biri… Artık bizden bile sayılır…
Türk Milli Takımına futbolcu yetişmesinin önünü kesen yabancı futbolculardan bir ikisi hariç hepsi aldıkları parayı ön planda tutan takım ruhu olmayan, olması da olanaksız futbolcular… Bütün bunları göz önüne alarak başta Futbol Federasyonu olmak üzere kulüp yönetimlerinin de bu gerçeği görebilme zamanı gelmiş ve çoktan geçmiştir. Kulüp yönetimlerinin astronomik paralar ödeyerek aldıkları futbolcuların takımlarına faydadan çok zarar verdiklerini ve alt yapıdan futbolcu yetişmesinin önünü kapadığı artık görülmelidir…
Süper Ligde önce Bursaspor, ardından Beşiktaş ve Galatasaray’ın beklenmedik şekilde kendi sahalarında puan kaybetmeleri taraftarlarına hüsran yaşattı... Haftanın açılış maçında Bursaspor beklenmedik şekilde Kardemir Karabük karşısında iki puanı yitirirken tek tesellisi de Beşiktaş ile Galatasaray’ın puan kaybetmeleriydi. Bununla beraber Trabzon, Kayseri ve Fenerbahçe’nin haftayı kayıpsız atlatması da önümüzdeki haftalarda Bursa’nın işinin biraz daha güç olacağının gösterdi.
Lider Bursa, kendi seyircisi önünde mutlak üç puan alacağını sanırken beklenmedik şekilde iki puan kaybına uğradı. K.Karabük karşısında maçın 10. dakikasında Turgay ile golü bulan Bursa 2 dakika sonra penaltıdan Carnet’in penaltısıyla 1-1’lik konuma geldi. Turgay bir kez daha ortaya çıkarak takımının ikinci golünü attıysa da Carnet takımına ve kendisinin ikinci golü kazandırarak maçın sonucunu ilan etti; 2–2… Bursa beş puan önde olmanın rehaveti ve nasıl olsa kazanırız havasında ve puan kaybetsek de pek zararımız olmaz havasındaydılar. Unuttukları da önümüzde daha uzun haftaların olduğudur. Büyük olasılıkla şampiyon Liginde alınan kötü sonuçlar takımı büyük ölçüde frenlediği de açıktır. Bu arada topladığı puanlarla Karabük rakibine göre çok daha rahat bir futbol ortaya koyarken beklenmedik şekilde üst sıralarda yer almayı başardı.
Bursaspor’un başında Ertuğrul Sağlam, Kardemir Karabük’ün başında da Yücel İldiz var…
Haftanın ilk sürprizini İnönü Stadında Beşiktaş’ı 3–2 yenen Manisaspor yaptı. Stadı dolduran ve televizyondan maçı izleyenler bu maçı ve üç puanı alırız havasındaydılar. Ne var ki, Isaac’ın 7.dakikada gelen golü oyuna hızlı başlayan siyah-beyazlılarda adeta şok etkisi yaptı. Bobo durumu eşitlediyse de Dixon ve ikinci yarıda oyuna giren Yiğit Gökoğlan’ın golleriyle durum bir anda 3–1 dönüştü. Beşiktaş buna köşe vuruşunda Ernst’in görülmeye değer kafasıyla yanıtladıysa da sonuçta gülen taraf Manisa oldu.
Sezonun en iyi takımı denilen Beşiktaş son dört haftada sekiz puan kaybettiyse de bazıları bu yenilgiyi Quarasma ile Guti’nin yokluğuna bağlıyorlar. Lige kötü başlayan ve bu oyununu sürdürürse düşecek takımlardan biri olacak denilen Manisa, Hikmet Karaman’ın göreve gelmesiyle çok daha rahat ve organize bir futbol ortaya koymakta olduğu bu maçta da gösterdi. Kendi yarı sahasında alan daraltarak rakibe fırsat vermeyen sistemiyle maçı hakkıyla kazandı. Beşiktaş’ın tüm takım olarak yüklenmesine karşı özellikle sağdan yaptığı ataklar ve savunmanın arkasına attığı toplarla Beşiktaş’ı zorladı, hem de pozisyonlara çok rahat girdi. Beşiktaş’ta kaleci Hakan’ın yediği gollerin yanı sıra acemice çıkışları hem taraftarın tepkisini çekti, hem de da takımına zor anlar yaşattı. Beşiktaş’ta Ernst ve Bobo dışında göze çarpan bir oyuncu bulunmuyordu. Takımın kurtarıcıları olarak isimleri geçen İbrahim Toraman ile Üzülmez ise rakip karşısında çok zorlandılar ve başarı hanelerine eksi yazdırdılar… Nijeryalı Isaac, Beşiktaş’ın sol kanadını adeta felç ederken İbrahim Üzülmez de geriye dönüşlerde zorladığı kadar rakibe fırsatlarda verdi…
Başarılı Manisa’nın başında Hikmet Karaman, Beşiktaş’ın başında da Bernd Schuster var…
Ankaragücü, Ali Sami Yen’de Galatasaray karşısında ilk galibiyetini 4-2’lik sonuçla alırken rakibin baskısına ödün vermeyerek ani ataklarla sonuca gitti. Bu sezon oynadığı sekiz lig maçının yalnızca dördünü kazanabilen ve dördünü de kaybeden Galatasaray tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Avrupa Kupalarından elenmesinin yanı sıra büyük bir borcun altına giren, aldığı yabancı futbolcuların hiç birisinden yararlanamayan Galatasaray’ı önümüzdeki haftalarda da güçlükler bekliyor. Galatasaraylı futbolcuların hiç birisi taşıdıkları formanın anlamının farkında bile değiller. F.Rıjkaard’ın geçen yıldan bu yana takıma bir şey veremediği de ortada… En büyük yanılgısı ise Barcelona’daki futbolcuların Galatasaray da oynayanlardan farklı olmalarıydı. Bu yıl takıma alınan Insua, Pino, Misimoviç’i kim seçmiş ve nasıl seçmiş oda meçhul… Takım içerisindeki huzursuzluklar Rıjkaad’dan mı, yönetimden mi, yoksa futbolculardan mı kaynaklanıyor, bilemeyiz…
Maçın bitiminde “Rıjkaard istifa”, Abdel Kader Keita”, “İmparator Fatih Terim” sözlerinden sonra Teknik Direktörde de moral kalır mı? Nitekim Karabük ve Ankaragücü yenilgilerinden sonra yönetim kurulu Rıjkaard’ın da faturası kesilmiş durumda… Önümüzdeki hafta yapılacak Galatasaray-Fenerbahçe maçının da Galatasaray için hüsran olacağı da açıktır.
Ankaragücü takım savunması ve ani ataklarıyla girdiği gol pozisyonlarıyla rakibe çok zor anlar yaşattı. Bunun yanı sıra Ufuk’un hatalı goller yemesi ve en acemi kalecinin yapmayacağı şekilde on sekiz dışında topa elle müdahalesiyle kırmızı kart görmesine söylenecek söz soktur... Galatasaray’ın Ankaragücü’ne verdiği Uğur Uçar ile genç Özgür, Metin, Sestak, Weeks ve Güven rakibi çökerten başlıca futbolculardı.
Trabzonspor Kasımpaşa’yı deplasmanda sözcüğün tam anlamıyla gol fırtınası estirerek sezonun gol rekorunu kırdı; 7–0. R.T.E Stadının yenilendikten sonra oynanan ilk maç Kasımpaşa için tam bir kâbus oldu… Maçın sonlarına doğru Trabzonlu futbolcular kendi aralarında paslaşarak, birbirilerine artık yeter dedikleri tribünlerden duyuluyordu. Yılmaz Vural ise Teknik Direktörlüğünün en zor gününü yaşarken kaleci Murat’ın ise yediği gollerde hatası olmaması da maçın ilginç başka bir yönüydü… Savunmanın arkasına atılan her topta Murat rakip hücum oyuncularıyla karşı karşıya kalıyordu… Savunma her hücumda ileri çıkıyor ve geri dönmüyordu. Kasımpaşa’yı futbolcular hocalarını mı sabote ediyorlardı yoksa kulüpten umutlarını mı kesmişlerdi? Her maçta kenarda takımını motife eden hareketleriyle tanınan Yılmaz Vural’ın sessiz kalışına anlam verebilmek çok zordur. Yoksa o da kasımpaşa7dan umudunu kesmiş mi?
Haftanın kapanış maçında Fenerbahçe Konyaspor’u 4–1 yenerken güzel futboluyla izleyenlerin beğenisini kazandığı kadar şampiyonlukta da söz sahibi olduğunu bir kez daha gösterdi. Her iki tarafın açık futbolu tercih etmesi kadar pozisyonların çokluğu da oynanan futbolun güzelliğini yansıtıyordu. Fenerbahçe ilk golü yemesine rağmen oyun düzenini bozmadan oynadı ve Emre’nin mükemmel golünde sonra Özer Hurmacı’nın sakatlanmasıyla oyuna giren Semih, Stcoch ve Lugano’nun golleriyle sonuca gitti. Alex’in olmadığı maçta takım onun eksikliğini hissetmedi. Mehmet Topuz Fenerbahçe’ye geldiğinden bu yana gerçek yerini bulmuş olacak ki, en güzel oyununu oynadı.
Aykut Kocaman, kafasındaki ideal tertibi kurduğunu ve onlara da iyi bir futbol oynattığını bu maçta da gösterdi. Dikkati çeken bir nokta da oyuna sonradan giren Santos dışında başka bir Brezilyalının olmasaydı.
Konyaspor güçlü rakibine karşı gol pozisyonlarına, özellikle ikinci yarıda girdiyse de bunlardan sonuç alamadı…
Bu maçta da güzel bir oyun sergileyen her iki takımın teknik direktörleri bilindiği gibi Fenerbahçe de Aykut Kocaman, Konyaspor’da Ziya Doğan…
Haftanın diğer maçlarında lige kötü başlayan Eskişehir yeni Teknik Direktörü Bülent Uygun ile çıktığı maçta Batuhan’ın golüyle İstanbul Büyükşehir Belediyesini 1–0 yendi. Gaziantep de geçen hafta Bursa maçında çıkan olaylar nedeniyle Adana’da oynadığı seyircisiz maçta Teknik Direktör değişikliğiyle zorlanan Buca’yı Sosa ve Popov’un golleriyle 2–0 yendi. Zirveyi zorlayan Kayserispor ise ilk golü yemesine rağmen Sivas’ı 4–1 yendi. MP. Antalyaspor ise Ankara’da Gençlerbirliği’ni 3–2 yendiği maçta Antalya’nın tecrübeli milli kalecisi Ömer’in avuta çıkan topu elinden kaçırarak golü yemesi tarihe geçecek bir olaydı. Bu yenilgiden sonra da Gençlerbirliği’nin Alman hocası Thomas Doll, Rıjkaard’dan sonra hesabı kesilen ikinci yabancı teknik direktör oldu…
Bu hafta içerisinde Bursaspor Mancester United deplasmanına giderken Beşiktaş’ta evinde Porto ile oynayacak. Süper ligin en zor maçlarından biri olan Galatasaray ile Fenerbahçe Pazar günü oynayacaklar. Kayseri-Beşiktaş; Ankaragücü- Bursaspor maçları da puan cetveline etkili olacak niteliktedir.
erdemyucel2002@hotmail.com