Bosna Hersek Maçının Ardından

2010 Dünya Kupası 5.Grup elemelerinde karşılaştığımız Bosna Hersek maçı belki de bu şampiyonadaki en önemli maçlarımızdan biriydi. Belçika karşısında kendi sahamızda yitirdiğimiz iki puandan sonra daha da önem kazanmıştı. Grubumuzda İspanya’nın liderliği, büyük bir sürpriz olmadığı sürece tartışmasızdır. Bu bakımdan ikinciliği elde etmek isteyen takımımız mutlak üç puanı bu maçta almak zorundaydı.

Bosna Hersek çok güçlü bir takım değildi; daha doğrusu dişimize göre bir ekipti. Bununla beraber onlarla oynadığımız üç maçın ikisini 2-0 ve 1-0’lık sonuçlarla kazanmış, EURO 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde de 3-2 yenilmiştik.

Türk Milli Takımı’nı şanssızlık bu maçta yakasını bırakmamıştı.As oyunlarımızın çoğu sakattı. Bu nedenle de Fatih Terim sahaya yeni ve gençleştirilmiş bir takım sürmek zorundaydı. Terim’in kurduğu yeni takımda Beşiktaş’ta forma şansı bulamayan 17 yaşındaki Batuhan’a yer vermesi, Halil Altıntop’u kulübede oturtması tartışılırdı. Ayrıca Bursaspor’da orta sahadan atiği paslarla genç oyunculara gol şansı yaratan Yusuf bu maçta genç Mevlüt Erdinç ve C.Kazım’a çok daha fazla gollük paslar atabilirdi. Ancak ilk on bir sahada yer aldığında Yusuf, Halil Altıntop ve Almanya’da orta sahada virtüöz olarak isimlendirilen Nuri Şahin’de yedekler arasındaydı Ancak bu kadar sakatın olduğu bir takımda Fatih Terim’e de hak vermemek elden gelmez...

Takımımız oyuna baskılı başladı ve ilk anlardan itibaren gol kovaladıysa da bunda başarılı olamadı. Bunun en büyük nedeni de fizik ve hava hakimiyeti yüksek olan Bosna’lılar havadan gelen akınları kolayca önlemeyi bilmeleriydi. Milli Takımımızın savunması da rakibin ara sıra yönelttiği akınlarda rakibe pek ciddi pozisyonlar vermedi. Ne var ki, 26 dakika Türk Milli Takımı için tam bir şoktu... Bu dakikada İbrahim Kaş’ın hiç gereksiz yaptığı bir faulde S.Muradoviç attığı serbest vuruşu, başta Servet, İbrahim Kaş ve Aurelio adeta top nereye gidecek diye seyrettiler. Diğer taraftan topu iyi takip eden Dzeko’da Volkan’ın kollarından daha yükseldi ve topu filelerimize gönderdi.

Bu gol Türk Milli Takımı ve maçı izleyenler için tam bir şoktu...Aynı golün benzerini Avrupa Şampiyonasında Alman Milli Takımından yemiştik. Adeta bu gol onun bir fotokopisi idi. Bu golde Volkan’ın büyük hatası vardı. Bu şekilde Volkan’ın Milli Takım’da olsun Fenerbahçe’de olsun yediği gollerin bir benzeriydi. Anlaşılan aynı pozisyonlardan gol yemek Volkan’a bir şeyleri öğretemiyor...

İkinci yarıda sahada daha farklı bir takım vardı. Bu arada sağ kanatta yıldızlaşan, sakatlıktan yeni kurtulmuş Sabri ile Mevlüt’e biraz daha yakın oynayan Kazım rakibin sol kanadını tamamıyla çökertti. Ancak ileriye kaçan Sabri’nin arkası dı boş kalmasına rağmen rakip bunlardan yararlanamadı. Bosna Hersek birkaç kez gol pozisyonuna girdiyse de bunları kademeye giren İbrahim Kaş ile geriye dönen Sabri önledi. İkinci yarıda Sabri’nin serbest vuruşunu ilk yarıda golü atan Dzeko bu kez topu kafa ile kendi ağlarına gönderdi. Bu golden sonra baskısını daha da artıran Milli Takımımız yine bir serbest atışta Servet’in indirdiği topu Mevlüt kafayla tamamlayarak takımımızı 2-1 öne taşıdı ve maçta böylece sonuçlandı.

Önümüzdeki Çarşamba günü grubumuzda Estonya ile oynayacağız. Grupta ikincilik şansımızı kullanabilmek için bu maçı mutlak kazanmak zorundayız. Ancak şimdiye kadar oynadığımız şampiyonalarda kolay yenilir yutulur dediğimiz takımlara yenildiğimiz dikkate alınacak olursa Fatih Terim’in işinin çok zor olduğunu söyleyebiliriz Elindeki elemanlarla daha başka bir alternatif araması çok zor...

Gerçek Türk Milli Takımı sahada bulunmuyor; Tuncay, Rüştü, Hamit ve Nihat gibi futbolcuları sakat. Kalecimiz Volkan ise hiçbir şekilde güven vermiyor. Ne zaman hata yapacağı bilinmiyor. Onun yedeği durumundaki Serdar ve Tolga’nın da tam yeteri olduğunu söyleyemeyiz. Bu maçı kurtarırsak İspanya ile oynayacağımız maça daha altı aylık bir süre var; büyük olasılıkla takımımız o maçta aslarına kavuşmuş olacak...

Bununla beraber Bosna Hersek ile oynadığımız maçta Milli Takım yine de elinden geleni yaptı. Mevlüt’ün kaçırdığı goller olmasa belki de farklı kazanabilirdik. Ancak Bosnalıların girdiği gol pozisyonlarında savunmamızın da yeterli olduğunu söylemek çok zor... Özellikle Servet’te büyük bir form düşüklüğü var; İbrahim Kaş ise Milli Takımda oynayacak düzeyde değil. İspanyadaki takımında bile forma şansı bulamıyor...

Fatih Terim bunlara bir alternatif bulmak zorundadır. Ayhan Akman ise oyununda kaldığı sürede göz doldurduysa da ileriye yeterli paslar çıkaramadığı da bir gerçektir. Bence Terim Estonya maçında ilk on birde Yusuf, Nuri Şahin ve Halil Altıntop’a yer vermek zorundadır. Bu arada ileriye sürekli kaçan Sabri’nin arkasında kademeye girecek oyuncuları da uyarmalıdır.

Kolay denilecek Estonya maçı da bizim için son derece önemlidir. Bu maçtan alınacak üç puan, kuşkusuz bizi rahatlatacaktır. Bizim bu gruptaki mücadelemiz İspanya ile değil evimizde elimizden kaçırdığımız Belçika iledir... 



erdemyucel2002@hotmail.com