4
Haziran
2025
Çarşamba
SPOR

Gol Yönünden Fakir Bir Hafta!..


Turkcell Süper Liginin on ikinci haftasında Fenerbahçe ile Galatasaray’ın Ankara takımları; Trabzon’un da Sivas karşısında nasıl sonuç alacakları meraklı bekleniyordu. Ancak onlar beklenileni veremeyerek rakipleriyle golsüz berabere kaldılar. Haftanın en kârlı takımı ise zirveyi zorlayan Beşiktaş oldu, kendi sahasında Eskişehir engelini çok rahat geçmeyi başardı.

Süper Ligin 12. haftasının en zorlu ve en önemli maçı Trabzon da Trabzon ile Sivas arasında oynandı. Şiddetli yağmur altındaki maçta gol sesi çıkmamasına rağmen ortada heyecanlı, tempolu bir futbol vardı. Lig lideri Trabzon yerini kaybetmemek için oyuna hızlı başlayarak Sivas kalesinde tehlikeli akınlar düzenledi. Ancak Trabzon’un eski kalecisi Petkoviç bu kez Sivas kalesini eski takımına karşı kapattı. Oyun boyunca Trabzon net biçimde en azından beş pozisyondan yararlanamadı. Bunların hepsini de Trabzon’un gol umutları olan Gökhan Ünal ve Umut harcadı. Buna karşılık Sivas, Trabzon’a karşı belki de olağanüstü takım savunması uyguladı ve zaman zaman da rakip kalede tehlikeli oldu. Böyle olunca da oyun başladığı gibi golsüz bitmesi kaçınılmazdı. Nitekim de öyle oldu...

Haftanın en kârlı takımı Beşiktaş, Eskişehir engelini kendi sahasında oynamanın avantajıyla çok kolay aştı. Rakiplerinin puan kaybetmesiyle de iddiasını sürdürerek, cumartesi günü oynanacak olan Fenerbahçe derbisine odaklandı.. Mustafa Denizli, yeni takımını elindeki malzemeye göre sahaya sürmüştü. Ancak Tello’nun beklenmeyecek kadar mükemmel oyunu bu galibiyette büyük katkısı oldu. Ayağına aldığı her top rakip için tehlike sinyalleri veriyordu. Rıza Çalımbay’ın Eskişehiri ise Beşiktaş’a ancak 35.dakikaya kadar direnebildi. Bu dakikada Tello’nun serbest vuruşunu Sivok zor pozisyonda vurduğu kafa ile topu kaleci İvesa’nın bacakları arasından geçirmeyi başardı. İkinci yarıda kendinden daha emin bir Beşiktaş vardı. Tello’nun rakibinden kaçındığı topu Holosko kendi çabasıyla rakip sahaya taşıdı ve Nobre’ye alda at gibisinden verdiği pasla Beşiktaş 2-0’lık sonuca ulaştı. Maçın uzatma dakikalarında oyuna sonradan giren Bobo’nun kaçırdığı bir gol pek çok kişiye saç baş yoldurdu.

Fenerbahçe-Ankaragücü maçından önce futboldan çok dedikodular vardı. Ankaragücü Başkanı Cemal Aydın, Federasyon vekili Lütfi Arıboğan’ı telefonla arayarak “Duyum aldım bizim maçı Halis Özkahya yönetecekmiş” demiş... Bundan sonra da Özkahya’yı arayarak, “Seni Fenerbahçe maçına tayin ettiler” demişti. Bunun üzerine MHK’da maçın hakemini değiştirerek Fırat Aydınus’u bu maça vermişti. Fenerbahçe’nin internet sitesi de “Çirkin oyun” başlığı ile maçın hakemi ile gelişmeleri kınamıştı. Bu polemiklerin ardından maçı yöneten Fırat Aydınus ise iyi bir yönetim gösterdi. Maçın başlamasıyla birlikte Ankaragücü taraftarları sürekli Cemal Aydın istifa ve küfürlü bir tezahürata başlamışlardı. Bu arada Ankaragücü Başkanı TV. Kameraları karşısında yaptığı konuşmalarla üç günde ikinci kez PFDK’ya sevk edilmiştir. Sanırım bu olay futbolumuzda, yanılmıyorsam ilk kez karşımıza çıkan bir olaydır.

Bu ortamda başlayan oyunda her iki takımda birbirlerine pek fazla bir üstünlük kuramadılar. Maçın hakkı beraberlikti ve nitekim de öyle oldu; taraflar birbirlerine gol atamadılar. Bununla beraber Fenerbahçe önceki maçlarda olduğu gibi pek az hata yaptılar, oyuncuların birbirlerine verdikleri paslardaki isabet oldukça yüksekti. Yalnızca Fenerbahçe’de başarı grafiğini yükselten oyuncular vardı. Bunların başında da Selçuk, ile Gökhan Gönül geliyordu. Özelikle Gökhan Gönül’ün kademeye girmesi, hücuma katılması ve geriye dönüşteki sürati eski günlerine yaklaştığının işaretiydi. Onun yanı sıra Josico ‘da takıma uyum sağladığı gibi başarılı bir oyun oraya koydu. R.Carlos ve Uğur’un eksikliği sol tarafta açıkça görülüyordu. Onların yerinde oynayan Vederson ile Emre hiçbir zaman boşluğu dolduramadı. Diğer taraftan Deivid’in çabaları, Milli Takımda başka, Fenerbahçe’de başka oynayan C.Kazım da yine başarımız günlerinden birisindeydi.

Ankaragücü ise ligde sırada olmasına rağmen çok iyi top tutan, ani akınlara çıkan ve tempolu bir takım olarak görüldü. Özellikle savunmada El Yasa, İlkem ve orta alanda Murat Erdoğan ile hücumda kısa boyuna rağmen Jaba etkili isimlerdi. Ankaragücü iyi bir oyun tutturarak Fenerbahçe’yi zorlarken tribünlerde yükselen yönetim aleyhi sözlere de kulaklarını tıkamaları da çok olumluydu.

Fenerbahçe aldığı bu beraberliğe üzülmemelidir. Karşısında çok iyi takım vardı. Büyük umutlarla alınan Guiza ise her zamanki gibi bol bol koştu ve bal yapmayan arıyı oynadı. Bu futbolcunun İspanya Milli takımında nasıl oynadığını ve ligde nasıl gol kralı olduğunu anlayabilmek gerçekten çok güç...

Fenerbahçe’nin puan kaybının ardından Galatasaray’da ondan aşağı kalmadı. Ligin ikinci sırasında bulunan Ankaraspor karşısında adeta kör dövüşü örneği bir oyun ortaya koyarak golsüz berabere kaldı. Ankara bozkırında soğuğun, fırtınanın çok daha fazla hissedildiği Yenikent Stadında top koşturmak hiçte kolay değildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de izlediği Maçın en tartışmalı anı ise 4.dakikaydı. Meira’nın kısa geri pasında De Nigris kaleciyi de geçip sıfıra yakın bir yerden topu kaleye gönderdi,Büyük bir gayretle koşan Servet ise bu topu çizgiden çıkardı. Bu pozisyon epey tartışılacaktır. Bazılarına göre topum büyük bir kısmı çizgiyi geçmiş, bazılara göre de çizgiden çevrilmişti. Bu arada maçın başında Arda’ya yapılan hareket penaltı olmalıydı. Ancak Hakem Bülent Yıldırım nedense burada sessiz kaldı.

Aynı gün suni çime takıldık diyen Fenerbahçe’den sonra bu kez de Galatasaray rüzgâra takıldık demeleri çok normaldir. Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan bilgilere göre bu maçta rüzgârın hızının 60 km olduğunu söylersek Galatasaray’ın ne güç bir futbol oynadığı da ortaya çıkar. Bu arada İstanbul Olimpiyat Stadındaki rüzgârdan yakınanlar Yenikent Stadı için ne düşünürler. Bilemeyiz..

Haftanın diğer maçlarında alt sıralardan kurtulmaya çalışan Gaziantep Gençlerbirliği’ni 2-0 yenerken Antalya ile Kocaeli’de golsüz berabere kaldılar. Konyaspor’da aynı şekilde Kayseri ile 0-0 berabere kaldı. Böylece Şifo Mehmet yönetimindeki Kocaeli ilk kez deplasmanda puan almayı başardı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi de ikinci yarıda Martin Kus’un 67. dakikada attığı gol ile Hacettepe’yi 1-0 yendi. Böylece ligin 12.haftası Ankara takımları için yenilgiler haftası oldu.

Haftanın en gollü maçı Denizli’de oynandı. Gol yönünden oldukça kısır geçen haftada, Denizli’de gol yağmuru vardı. İlk yarısı golsüz biten Denizli-Bursa maçında ikinci yarıda goller peş peşe geldi. Bursaspor’un 2-0 öne geçtiği maçta sihirli bir değnek değmiş gibi Denizli birden şahlandı; golleri ardı ardına sıraladı. Böyle olunca da Denizli rakibini 4-3 yenmeyi başardı.

Önümüzdeki hafta oynanacak olan Beşiktaş-Fenerbahçe; Trabzon-Kayseri maçları liderlik yarısına büyük ölçüde etkili olacaktır. 




erdemyucel2002@hotmail.com  

Yayın Tarihi : 24 Kasım 2008 Pazartesi 11:04:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?