Gollü Hafta'da Zirve Beşiktaş'ın

Turkcell Süper Liginin dördüncü haftası, beklenilenin aksine bol gollü geçti. Fenerbahçe Gençlerbirliği’ni 3-0; Galatasaray Kocaelispor’u 4-1; Beşiktaş lige iyi başlayan Gaziantespor’u 3-0, Ankaraspor’da Fenerbahçe galibi Hacettepe’yi 4-0 yenmeyi başardı. Haftanın zirvesine averajla Beşiktaş otururken aynı puanla onu Trabzonspor izliyor. Bu hafta Kayseri’yi 1-0 yenmesine rağmen Bursaspor dokuz puanda kaldı.

Haftanın son maçında Beşiktaş, bu yıl yaptığı yerinde transferle güçlü bir takım görüntüsü veren Gaziantep’i İnönü Stadından eli boş gönderirken, son derece disiplinli ve atak bir futbol örneği gösterdi. Kuşkusuz, Beşiktaş-Gaziantep maçının ilk yarısı futbol olarak haftanın en zevkli karşılaşmasıydı. Bununla beraber maçın her iki devresinde sahada iki ayrı Beşiktaş vardı. İlk yarının tempolu takımı ikinci yarının sonlarına doğru adeta maç bitse de gitsek havası içerisine girmişti.

Bu maçta dikkati çeken nokta; Delgado, Uğur, Holosko ve Rüştü’ye ilk yarıda yer vermeyen Beşiktaş’ta Ertuğrul Sağlam, sezon başında cezalandırdığı İbrahim Toraman ve İbrahim Üzülmez’li bir kadroyu sahaya çıkarmıştı. Bu arada da kalede Rüştü’nün yerine Hakan oynuyordu. Hakan bu maçta kendisinden emin ve yerinde yaptığı kurtarışlarla kalede her zaman hazırım sinyalini veriyordu. Özellikle yaptığı uzun bir değaj daha üçüncü dakikada Bobo’nun önüne düştü ve bu oyuncunun düzgün vuruşu ile Beşiktaş maça 1-0 önde başladı. İkinci yarıda Eduardo’nun kırmızı kalmasıyla on kişi kalan Gaziantep karşısında Beşiktaş eline geçirdiği fırsatları değerlendirebilse aradaki fark açılabilirdi.

Gaziantep’in özellikle ilk yarıda ortaya koyduğu futbolun seyri çok güzeldi. Beşiktaş’ı zor durumlara düşürmesine rağmen eline geçirdiği fırsatları değerlendiremedi. Takım on kişi kaldıktan sonra da aynı güzellikle oyununu sürdürdü ve Beşiktaş savunmasını zaman zaman zorlamaktan da geri kalmadı. Ancak Beşiktaş’ta Bobo, Nobre ve Serdar Özkan gibi gol yollarını kolayca aralayan futbolcular vardı.

Fenerbahçe Nihayet !..

Fenerbahçe bu yılda lige iyi başlamamış, bir galibiyete karşılık, iki yenilgi almış, Porto karşısında da hüsrana uğramıştı. Bu Bakımdan Gençlerbirliği ile yapacağı maç dönüm noktasıydı. Hem Aziz Yıldırım, hem de Aragones için...Bunun bilincinde olan Arragones sakat ve cezalı futbolcuları dışında eldeki oyuncularla kurabileceği en iyi takımı sahaya sürmüştü. Yalnızca kalede ilk kez ligde oynayacak 20 yaşındaki Volkan Babacan’ın ne yapacağından kimse emin değildi. Ne var ki, Babacan hiçbir falso vermeden, aksamadan oynadı ve kendisine şans verildiğinden bunu en iyi biçimde kullanabileceğini gösterdi. Bu arada Guiza’da ligdeki ilk golünü atmayı başardı.

Fenerbahçe oyuna biraz tedirgin başlamıştı, ancak ilerleyen dakikalarda üzerindeki baskıdan kurtuldu ve maçı çok rahat biçimde 3-0 kazanmayı başardı. Maçın yıldızı Alex, 41. dakikada Emre’den aldığı pası çok iyi değerlendirmesi bir yana ustalığını da gösteren golünü attı. Bu dakikaya kadar savunmada ve hücumda tutuk görülen Fenerbahçe , özellikle ikinci yarıda bambaşka bir takım özelliğini sahaya yansıttı. Oysa ilk yarıda oyunda yalnızca Alex ile Maldonado vardı. Kısacası Fenerbahçe ı her iki yarıda iki ayrı takım hüviyetindeydi ve istediğini de sahaya yansıtmaya başardı.. Bunun sonucu olarak Guiza ve son saniyelerde de C.Kazım’ın golleri geldi. Guza’nın attığı golde R.Carlos’un, C.Kazım’ınkinde de Alex’in ortaları hiç de yabana atılacak cinsten değildi.

Aragones bu maçta nihayet doğruyu görmüş, Önder’i asıl yeri olan stoperde oynatmış ve O’da Edu’nun eksikliğini kapatmıştır. Guiza oynadığı süre içerisinde yalnız kalmasına ve yeterince pas alamamasına rağmen Gençlerbirliği’nin savunmasını dağıttı. Guiza çok gol kaçırıyor ama rakip savunmayı da dağıtmasını biliyor. Volkan Babacan beklenilenin üzerinde bir gayret göstererek adaşını aratmadı.

Son yenilgilerden olacak, Şükrü Saraçoğlu tribünlerinde yer yer boşluklar vardı. Fenerbahçe’ye yıllardır hizmet eden, bu güzel stadı kazandıran Aziz Yıldırım’a bazı taraftarların tepkileri, “Padişahım çok yaşa” sözleri ise son derece yersizdi.

Gençlerbirliği karşısında alınan bu galibiyet her şeyden önce Fenerbahçe’ye önümüzdeki hafta yapılacak olan Sivas maçı için büyük moral verdi.

Gençlerbirliği El –Saka’nın 54. dakikada kırmızı kart görmesiyle on kişi kalmasına rağmen elinden geldiğince mücadele etti. Ancak bu takımın geçen hafta izlediğimiz Hacettepe’den birkaç gömlek aşağıda olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.

Yağmur altındaki Galatasaray- Kocaelispor maçı sözcüğün tam anlamıyla bir gol düellosuydu. Yeniden Süper Lige çıkan Kocaeli ilk yarıda rakibini epeyce zorları ve zor hava koşullarına rağmen ortaya güzel de bir futbol koydu. Özellikle maçın 10. dakikasında Bülent’in pasını çok iyi değerlendiren takımın golcüsü Taner düzgün bir vuruşla Kocaeli’ni 1-0 öne geçirdi. Bu golden sonra savunmaya çekilmeyen ve rakip kalede yeni goller aradıysa da aradığı ikinci golü bulamadı. Hemen herkesin Galatasaray’ın puan kaybedeceği sanılırken ilk yarının sonlarına doğru Baros Milan beraberliği sağladı. Bu gol aslında tartışmaya açıktır. Topa yükselen kaleci Serdar’ın elinden kaçırdığı topta kendisine faul yapılmış mıydı ? Büyük olasılıkla hakem Selçuk Dereli burada kaleciye yapılan faulü göremedi ve Serdar’dan seken topta karambolde Baros’un ayağıyla ağlara gitti. Bu olasılıkla bu gol maçın kırılma anıydı. Kocaelispor’da bundan sonra çöktü...

İkinci yarıda nispeten yaşlı oyunculardan kurulu Kocaeli yavaşladı ve bundan yararlanan Galatasaray’da yine Baros, akıl almaz bir gol kaçıran Nonda hatasını affettirerek takımının gollerini arttırdı. Ardından Volkan’ın yerine giren Alpaslan Erdem’in kendi sahasından getirdiği topta Baros ve sonra da Kewell golleri dörtlemekte gecikmedi.

Haftanın ilk maçında ise bu yıl şampiyonluğa oynayacağını gösteren, Yattara’sız Trabzonspor, Denizlispor deplasmanını Gökhan’ın golü ile 1-0 geçmeyi başardı. Bu golde genç ve tecrübesiz bir takım olan Denizli kalecisi Cenk kadar rakibi boş bırakan savunmanın büyük hatası vardı. Geçen yılki kadrosundan yedi as oyuncusunu ve takımı sürükleyen Yusuf’u kaybeden, yaş ortalaması 23 olan Denizlispor’un önümüzdeki haftalarda işinin oldukça zor olacağı da açıkça görülüyor.Pek fazla pozisyonu olmayan bu maç futbol adına sıkıntıdan başka bir şey vermediğini de söylemeden geçemeyeceğim.

Haftanın diğer maçlarında iddialı Sivasspor, ligde henüz galibiyeti olmayan Eskişehir ile deplasmanda 2-2 berabere kaldı. Ankara’da ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ankaragücü golsüz berabere kalırken de ortada futbol adına hiçbir şey yoktu. Ankara derbisinde Ankaraspor beklenmedik şekilde geçen hafta Fenerbahçe’yi yenen Hacettepe’yi 4-0 yenerek belki de haftanın en büyük sürprizini yaptı. Diğer taftan cezalı olan Antalyaspor ise Konya karşısında tutunamayarak sahadan 1-0 yenik ayrıldı. Hafta içerisinde Yol-İş Sendikasının kulübe yaptığı bağışlarla gündeme gelen Bursasor da Kayserispor’u Mustafa Sarp’ın golüyle 1-0 yendi.

Turkcell Süper Liginin dördüncü haftası bu yıl ligin geçen yıllara oranla çok daha zorlu ve gollü geçeceğinin işaretini veriylor. 



erdemyucel200@hotmail.com