30
Nisan
2025
Çarşamba
SPOR

Şampiyonluk Kovalamacası Sürerken Diğer Maçlarda Olaylar Vardı!...


Türkiye Turkcell Süper liginin 29. haftası İzmir Atatürk Stadında Galatasaray ile Diyarbakırspor arasında oynanan maç ile başladı. Galatasaray-Diyarbakırspor arasındaki maç her iki takım için de son derece önemliydi. Galatasaray, Fenerbahçe ile arasındaki farkı korumak, Diyarbakır ise cezası nedeniyle İzmir’de oynadığı bu maçtan düşme hattından kurtulabilmek için puan almak zorundaydı. Galatasaray’ın daha maçın 2.dakikasında, beklenmedik anda Mikiç’in ayağından yediği gol sarı-kırmızılılar üzerinde sözcüğün tam anlamıyla bir şok etkisi yaptı. Diyarbakır erken bulduğu bu golden sonra futboldan hiç anlamayanların bile yapmayacağı bir hatayı yaparak geri çekildiler. Böyle olunca da orta saha tamamen Galatasaray’ın elinde kaldı. Öyle ki Galatasaray geri dörtlüsü bile rakip sahanın içerisine girecek kadar boş alan buldular. Cihan’ın Hasan Şaş’ın sağlı sollu geliştirdiği, ortada Ayhan ve Volkan’ın sürdüğü toplarla, İliç’in gösterişsiz, ancak etkili oyunu ile sürekli gol kovaladılar. Bu anlarda Hakan Şükür ortaya çıktı ve iki nefis kafa golü ile Galatasaray ilk yarıyı 2-1 önde kapadı. İkinci yarıda Diyarbakır’ın kendini biraz daha toparlayarak hücuma kalkması maça biraz heyecan getirdi. Ancak ise Hasan Şaş’ın kafa pasını çok iyi değerlendiren ve ustalık isteyen bir vuruşla Necatı maçın sonucunu ilan etti; 3-1. Bundan sonra da her iki takım maç bitse de çekip gitsek havasına girdiler.

Fenerbahçe Kadıköy’de misafir ettiği Sivasspor karşısında zorlanmadan net bir sonuç aldı; 3-0. Ancak bu maç futbol adına keyif vermekten çok uzaktı. Yalnızca yapılış ve son vuruş olarak goller çok güzeldi. Hepsi o kadar... Sıvasspor ise baştan maçı teslim ederek, umutsuz sahaya çıkmıştı. Bununla beraber zaman zaman başa baş dişli mücadele yapmaktan da kaçınmadı. Fenerbahçe’nin ilk golünde penaltıya neden olan Hayrettin ellerini açmasa belki de penaltı verilmeyecekti. Bence bu pozisyon biraz tartışmalıydı, penaltı verilmeyebilirdi. Ancak ilerleyen dakikalarda ceza sahası içerisinde Serkan’ın düşürülüşü vadı ki, asıl penaltı o idi. Ancak hakem Bülent Demirlek, belki de ilk penaltıdan ötürü bunu görmemezlikten geldi. Rüştü ise belki de hayatının en kolay maçlarından birini oynadı, Tuncay’ın lüzumsuz koşmalarının ise takımına faydası hiç olmadı. Sonuçta Fenerbahçe üç puanı istiyordu, onu da elde etti ve ligin başındaki yerini korudu.

UEFA hesapları yapan, Türkiye kupasında hafta ortasında çok rahat bir galibiyet alan Beşiktaş’ın düşmesi, artık yavaş yavaş kesinleşmeye başlayan Malatyaspor karşısında çok rahat bir galibiyet alacağını sananlar yanıldılar. Oysa Beşiktaş kadar Malatya da bu maçtan mutlak üç puan almak istiyordu. Maç öncesi konuştuğum Malatya’lı dostlarım bugün bir sürpriz yapacağız diyordu. Gerçekten de öyle oldu, Evren’in 40m.ye yakın bir yerden vurduğu top bütün fizik kurallarına ters düşecek şekilde kale önünde döndü ve Beşiktaş ağlarına takıldı. Sanırım Cordoba futbol yaşamı boyunca böyle bir gol yememiştir. Beşiktaş’ın bir şansızlığı da daha maçın başında Tümer’in kendi kendine sakatlanıp yerini Okan’a bırakması oldu. Malatyasporun kalesini koruyan yerinde yaptığı çıkışları ile göz doldurdu. Malatya 1-0 öne geçtikten en sonra savunmaya önem verdiler, ancak zaman zaman da Beşiktaş kalesini zorlamaktan geri kalmadılar. İkinci yarının başında Sergen’i oyuna sokan J.Tigana sanki bütün umudunu ona bağlamış görünüyordu. Nitekim peşe peşe gelen kornerlerde Malatya savunması bir anda A.Hassan’ı boş bırakınca beraberlik golünü yiyiverdi. Çağdaş’ın gereksiz neden olduğu penaltı sonrasında Mert Beşiktaş kalesinin ortasına vurduğu topla yeniden galibiyete ulaştı. Maçın normal sonucu böyle biteceği sanılırken uzatma dakikalarının sonunda Gökhan’ın beraberlik golü geldi. Ancak hakem Cem Deda 4 dakikalık uzatmayı uyguladı. Oysa maçta dört dakika uzatılacak zaman kaybı da olmamıştı. Ne gariptir ki, süper ligdi Beşiktaş ile Malatyaspor sekiz defa karşı karşıya gelmişler, bunun altısı beraberlik ile sonuçlanmış, ikisini de Beşiktaş kazanmıştır. Ancak bu maçlarda Beşiktaş beraberliği ve galibiyeti hep uzatma dakikalarında elde etmiştir.

UEFA yolunda mücadele eden iki takımın Trabzon ile Gençlerbirliği mücadelesinde Gençlerbirliği önemli bir avantaj yakaladı. Trabzon kafasında bu yıl ligi bitirmiş görüntüsünü verdiği maçta Gençlerbirliği daha maçın başında Isaac ve Ali Cansun’un ayağından iki mutlak golü kaçırmasa maç çok daha erken bitecek, gerisi angarya olacaktı. Yaş ortalamasa 23-24 arasındaki genç dinamik Gençlerbirliği bu maçta zorlanmadı. Mehmet Çakır’ın çok zor pozisyonda attığı gol ise büyük ustalık istiyordu. Trabzon ise kazanmamak için elinden ne gelirse yaptı, Fatih Tekke’nin Erdinç’in boş kaleye atamadığı toplarla da artık biz bu işi bitirdik demek istiyorlardı.

Kayserispor’un yenilmesi, Beşiktaş’ın beraberliğinden sonra Gençlerbirliği’nin bu haftaki oyunu ile UEFA’nın en büyük adayı olduğunu gösterdi. Yabancı futbolculara pek rağbet etmediğini ve yerli futbolcular ile pek ala başarılı olduğunu da göstermiş oldu. Takımlarını yabancılarla dolduran diğer kulüplere Gençlerbirliği bu yönden örnek olmalıdır.

Haftanın diğer maçlarında olaylar vardı. Kayserispor Ankaragücü karşısında maçın son dakikasında yediği gol ile 2-1 yenildi. Kayseri’deki az sayıdaki Ankaragücü taraftarları beraberlik golündün sonra tribündeki koltukları sökerek sahaya attılar, yaralananlar oldu ve maç yaklaşık 10 dakikalık bir duraklamadan sonra devam etti. Düşmesi kesinleşmeye başlayan Samsunspor Konyaspor ile Denizlispor ise Kayseri Erciyessporla 1-1 berabere kaldılar. V. Manisaspor geçen hafta evindeki Diyarbakır yenilğisinden sonra bu hafta da Rize deplasmanında bozguna uğradı. Sahaya Rizeliler’in geçen haftadan ötürü tepki alarak çıkan V.Manisa futbol olarak ortaya bir varlık koyamadı. Üç kırmızı kartla da önümüzdeki hafta Fenerbahçe maçına eksik bir kadro ile çıkacak Manisa’nın önceki hafta kaleçi Fevzi’yi kasten sakatlayan Holosko’ya takımda yer vermesi de büyük bir hata idi. Ayrıca kulüp başkanın TV. Kanallarından birisinde basını suçlaması da çok yersizdi. Kendi evinde lig sonuncusundan ve deplasmanda da rakipten dörder gol yiyeceksin sonra da basını suçlayacaksın; olmaz böyle şey...


erdemyucel2002@hotmail.com


Yayın Tarihi : 10 Nisan 2006 Pazartesi 11:03:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
remzi YILMAZ IP: 85.102.200.xxx Tarih : 11.04.2006 21:36:55
Bu haftaki manisa hariç tüm takımları kutlarım evet niçin manisa hariç çünkü orda çok ekmegini yediği ve o kulüpde yıldız parlayan ve sonunda kapısına tekme atacak kadar kendisini kaybetmiş bi teknik dürekdör var( ersun yenal) gençlarbirliğinin ekmeği ile büyümüş ve şaibeli maçlar çıkaran bi adam olmuş ve kendisinin nerden geldiğini unutmuş ve son gençler birliği macında genşlerbirliği oyuncularının soyunma odasına tekme vuracak kadar kendini kaybetmiş bi insan ve maçlarındada 90 dk gözgöre göre kokusu salrtan bi takım ve hocası kutlanmaz (lanet) edilir manisasporun son 4 maçına bi bakın malatyaspor uen formda oldugu bi zamanda kalecisi feyzi nin ayağını kıracak şekilde sezonu kapatmasına sebep olarakdan bitirdiler, diyarbakıra gerek kırmızı kartlarla gerekse çıkardıgı yedek takımlarla macı verdiler ardından rize maçına bakın 3 kırmızı kart ve mac öyle verildi kırmızı kartlarda fener macı için bi fenere mukafak.!!!!!!!!!! Buyrun burda neler oluyor aklı selim olarak düşünün.!!!! bu ligde neler oluyor gözü görmeyen kör insanlara sesleniyoruz,!!! bunu yapanlar kadar seyredenlerde aynı kefededirler, manisaspor ve ersun yenal bunun gelecek seneside var aynı akibete ugradıgınızda boşuna feryadı figan etmeyinn ozaman herkesin eli yakanızda olacakdır.!!!