Kaliteli futbolcuların el yakan bonservis ücretleri, Avrupa'daki futbol kulüplerini farklı arayışlara yöneltiyor. Bunlardan biri de kumaşı iyi olan topçuların 15-16 gibi son derece erken sayılabilecek bir yaşta transferleri.
Eylülün ilk haftasında gazetelerde, "FIFA'dan Chelsea'ye 1 yıl transfer yasağı" başlığını taşıyan dikkat çekici bir haber vardı. Cezanın nedeni, İngiliz kulübünün Lens'te (Fransa) forma giyen 1991 doğumlu Gael Kakuta'yı 2008'in başında kurallara uygun olmayan bir şekilde renklerine bağlamasıydı. Her ne kadar Chelsea, "genç" Kakuta'nın transferinde yasalara aykırılık olmadığını iddia etse de 18 yaşını tamamlamamış futbolcuların transferine sıcak bakmayan FIFA geri adım atmadı. Bunun üzerine Londralılar kararın iptali için Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'nin (CAS) yolunu tuttu. İngilizlerin Fransız futbolculara ilgisi Kakuta ile sınırlı değil. Mevcut tablo, "Gençlerimize yazık oluyor. Gelişmeleri engelleniyor" tezini savunan Fransızları fazlasıyla endişelendirirken, maddi imkânların cazipliği Napolyon'un çocuklarını böyle bir göçe zorluyor!
Müthiş yetenek Kakuta
Kaliteli futbolcuların el yakan bonservis ücretleri, Avrupa'daki futbol kulüplerini farklı arayışlara yöneltiyor. Bunlardan biri de kumaşı iyi olan topçuların 15-16 gibi son derece erken sayılabilecek bir yaşta transferleri. Aslında pek yeni sayılmaz bu uygulama. Özellikle televizyon gelirleri sınırlı olan Hollandalılar ve Portekizliler, 10 yılı aşkın bir süredir, G.Amerika ve Afrika'dan erken yaşta getirdikleri futbolcuları, yetiştirip daha sonra kendileri için cazip sayılabilecek bedeller karşılığında İngiltere, İspanya ve İtalya'ya pazarlıyorlar. Son birkaç yıldır ise İngiliz kulüpleri, çok fazla uzaklara gitmeyip, altyapılarıyla ünlenen Fransızların genç yeteneklerini Ada'ya taşıyorlar. Ne var ki İngilizlerin genç yaştaki Fransız futbolcuları, kulüplerinin onayı olmaksızın renklerine bağlamaları ciddi tartışmaları hatta suçlamaları da beraberinde getiriyor.
Chelsea'nin FIFA tarafından cezalandırılmasına neden olan Gael Kakuta, futbol otoritelerince geleceğin yıldızı olarak gösteriliyor. 2008'de Chelsea'nin genç takımına katılan Fransız, göz kamaştıran futboluyla daha ilk yılında herkesi büyüledi. Londralıların Alman futbolcusu Michael Ballack, rezerv takımda yan yana oynama fırsatını bulduğu Kakuta'yı öve öve bitiremeyenlerden: "O bir yıldız adayı."
Chelsea'nin A takımında ilk kez 2009 Şubatı'nda oynayan eski Lens'li, sakatlandığı için ağustos ayına kadar evinde dinlendi. Eylülde sahalara geri dönen Kakuta, Chelsea'nin İtalyan teknik direktörü Ancelotti tarafından Şampiyonlar Ligi kadrosuna dâhil edildi. Ancak FIFA'nın kararı doğrultusunda Lens'e 780.000 euro ödemeye mahkûm edilen Kakuta, ayrıca 4 ay da sahalardan men cezası aldı.
Yöneticiler paraya bakar
Kakuta'yı Chelsea'ye getiren kişi olarak bilinen Guy Hillion, oldukça ilginç bir gelişmeyi anlatmadan edemiyor: "Zamanında Kakuta'nın annesiyle görüşüp, Lens ile bir ön anlaşma yapıp yapmadığını sorduk. O da bize, 'Hayır' cevabını verdi. Ancak daha sonra bulduğu bir belgenin geçmişte imzalanan sözleşme olduğu ortaya çıktı."
Bu noktada Hillion, "Fransız kulüpleri özellikle Afrika kökenli ailelerin cehaletinden faydalanıp, birtakım belgeler imzalatıyorlar. Sonra da bunları kullanıyorlar" diyor. Yaşanan tüm bu gelişmelerin altında yatan gerçeğin para olduğunun altını çizen Hillion, Fransızları daha da kızdıracak bir örnek verip, "Geçenlerde Le Havre'ın başkanı adına bir oyuncu menajer beni aradı ve 1991 doğumlu, çok yetenekli bir Fransız'ı (Gueida Fofana) isteyip istemediğimizi sordu. Talep edilen bedel ise 4 milyon euroydu. Yetiştirme ücretinin 130 bin euro olduğunu hatırlatmak isterim. Bu örnek gösteriyor ki parayı ödediğinizde Fransız gençlerin erken yaşta ülkelerinden ayrılmaları bir sorun teşkil etmiyor. Kulüpler, futbolcunun gelişiminden çok, alacakları paranın hesabını yapıyorlar" yorumunu yapıyor.
İş ailelerde bitiyor
"Genç futbolcuların erken yaşta başka ülkelere gitmeleri doğru değil" diyen Fransız futbolunun teknik patronlarından François Blaquart, "Ne yazık ki aileler para karşılığında çocuklarını, çok ağır bir ifade olacak ama satıyorlar ve bu da onların gelişmelerini engelliyor. Bu konuda tek yaptırımımız var, o da erken yaşta kulüplerinin onayı olmadan gidenleri milli takımlara almamak" açıklamasında bulunuyor. Kakuta'nın dışında polemiklerin odak noktasındaki 17 yaşındaki Paul Pogba, M.United'da, yine 17 yaşındaki Jeremy Helan da M.City'de top koşturuyor. Bu iki futbolcunun Fransa'daki kulüpleri (Le Havre ve S.Rennais), İngilizlerin usulsüz bir şekilde oyuncularını kadrolarına dâhil ettiklerini iddia ediyor. Konuyu FIFA inceliyor. Taraflardan hangisinin haklı olduğunu anlamak elbette kolay değil ama Pogba'nın menajeri Gael Mahe'nin, "Fransızların önemsemediği isimlerle İngilizler ilgilendiğinde, ortaya bu sorunlar çıkıyor" şeklindeki sözleri de sanki birtakım gerçekleri gözler önüne seriyor.