20
Mayıs
2025
Salı
SPOR

Elveda 2010 Dünya Kupası

Estonya'dan gelen Bosna galibiyeti haberiyle yıkılan ay-yıldızlılar, Brüksel'de Mpenza'nın golleriyle dağıldı.

Kara haber tez gelirmiş. Estonya'dan 12 puan Bosna'ya. Bize Güney Afrika yolları kapanmış oldu. Haa, milli takımın futbolcuları ne kadar umutluydu? Euro 2008'de mucizelerin takımıydık. Ama galiba o günler geçti. Belçika maçına artık bir iddiamız olmadan çıkıyoruz. Öyle bir stat ki! Hakan Şükür'ün De Wilde'e sıçrama dersi verdiği stat bu! 24 yıl önce UEFA'nın şimdiki başkanı Platini'nin maçını bekleyen seyircilerin birbirini ezip öldürdüğü stat! Bizim daha çıkmadan Güney Afrika için pasaportlarımıza, "Ret" damgasının vurulduğu stat!

Fatih Terim'in tribünlerde yerini aldığı maçta cezalıydı beyin gücümüz Arda ve Emre. Ceyhun, naftalin kokan bir seçimdi. Vesaire vesaire. 8. dakikada Lamah'nın pasında bildiğimiz ofsayt kuralını çiğniyordu Emile Mpenza. Yardımcı hakemin bayrağı tutukluk yapınca Galatasaray'da oynatılmayan abisinin intikamını aldı Emile: 1-0.

11'de Mirallas'ın, 27'de de Önder'in ıskasında Mpenza'nın vuruşlarında Volkan'ın elleri vardı kalemizi koruyan. 33'te Nihat'ın yakın mesafeden kafasını çıkarıyordu Bailly. Özellikle savunmada dağınık, hücumda doğru pasları atamayan bir takım görünümündeydik.
İkinci yarıya Semih'le başladık. Bu bir baskı isteğinin sahaya aktarımıydı. 65'te Hakan kendisini kaleyle karşı karşıya buldu. Ancak yavaş kaldı. Vuramadı. Dönen top, korner ve Van Buyten, ki Avrupa'nın en golcü savunmacılarından bir tanesidir, kalenin önünden sert vurdu. Neyse ki Volkan çok formda. 81'de de Hazard'ın vuruşunda panter gibi maşallah! Ama 84'te kontratakta Mpenza, bozuk moralimizi tamircilerin düzeltemeyeceği hale getiriyor: 2-0.

2010 Dünya Kupası'nı pas geçiyoruz. Yine kendi ligimizin bol dedikodulu kahve atmosferine geri dönüyoruz. Uluslararası futboldan uzak kalacağız bu yaz. Ahlanıp vahlanmak bir şey ifade etmiyor. Oturup düşünmek, hataları görmek gerek. Her şeyi şanssızlığa bağlamak akıllıca olmaz. Sadece kaçan puanlara kızmanın da anlamı yok. Hak ettik mi gitmeyi? Yoksa Bosna, futbolcularının Avrupa'daki çıkışıyla en azından play-off oynamayı daha çok hak etmedi mi?

BELÇİKA-TÜRKİYE: 2-0
Hakemler: Matteo Trefoloni, Cristiano Copelli, Massimiliano Grilli (İtalya)
Belçika: Bailly, Swerts, Van Buyten, Vermaelen, Lombaerts, Vertongen, Mirallas (74 Hazard), Fellaini, Emile Mpenza (90 De Sutter), Dembele, Lamah (79 Mudingayi)
Türkiye: Volkan, Gökhan, Önder, Servet, Hakan, Hamit, Ayhan (61 Kazım), Nuri, Ceyhun (46 Semih), Tuncay, Nihat (72 Yusuf)
Goller: Emile Mpenza (8, 84)
Sarı Kartlar: Van Buyten, Lombaerts; Semih
 

Mert Aydın - NTV
Yayın Tarihi : 11 Ekim 2009 Pazar 00:15:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mikail celik belcika gent IP: 84.198.242.xxx Tarih : 11.10.2009 07:46:16

hic profosyenel degiliz turk milleti olarak hep ayniyiz duyguyla ask savasi bile kazanilmiyor bazen yanii cooook calismamiz lazim cooook bence terim kalmali ama seyircimiz gelin gorunku vefasiz ki bende o mactaydim ve onlarin cogu uyusturcu icmis koluk kiran sahte taraftardi oysa  o mac dosluk maciydi  bunu analayamayan bir taraftar kitlesinin terime istifa tezahruhatida cok onemli olmamakla beraber hic profosyenelce olmasa gerek