30
Mayıs
2025
Cuma
SPOR

Milli patrondan bombardıman

Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim tarihi zaferin ardından basın toplantısı düzenledi. İşte Terim'in açıklamaları...

Herkese iyi günler diliyorum. 6-7'ye yakın oyuncumuzun hasarlı olduğunu görüyoruz. Servet, Emre Güngör, Emre Belözoğlu, Nihat, Hakan Balta ve Aurelio'nun sakat olduğunu görüyoruz. MR'a gidecekler ve net sonucu alacağız. Ama bunun dışında mutlu gururlu, Türk milletinin ardı arkası kesilmeyen iyi niyet mesajlarıyla dolu bir geceyi geride bıraktık. Böylesi yorucu bir gecenin ardından bu toplantıya katılan yerli-yabancı herkese teşekkür ediyorum.

Kendi işimizi iyi yapmaya çalışıyoruz. Sizlerin işini bu aralar zorlaştırıyoruz farkındayım, 70. dakikanın ardından yazdıklarınızı çöpe attığınız için kusuruma bakmayın. Benim odamda bir yazı var, "Mucizeler zaman alır" diye. Kusura bakmayın mücizeler zaman alıyor. Turnuva sürecinde de bu tip rahatsızlıklar vereceğimizi özür dileyerek şimdiden belirtmek istiyoruz. Oyuncularım "aslan" gibi mücadele ediyorlar ve ben de bundan dolayı çok mutluyum.

Tabii 96'ya göre şartlar çok değişik. Hırvat takımı gerek grup maçlarında gerekse de finallerde başarılı bir performans gösteren bir takım. Ama artık tek maça düştüğümüz bu serilerde isimlerin, daha önce alınan neticelerin fazla bir değeri yok. O gün o an çok değerli. Birinci dakikadan beri kuvvetli rakiplerin olduğu bu şampiyonada güçlü bir rakip beklemekten doğal birşey yok. Biz gelirken keyif veren ve alan, kazansa da kaybetse de manşetlere çıkacak ve kendini hatırlatacak bir takım olacağız demiştik. Ben bu sözü tuttuğumuz için mutluyum. Ama iki taraf da Basel yapmak isteyecektir.

Genel olarak oyunumuzdan memnunum. Turnuvaya Portekiz ile başlamak kolay değildi. Ben o maçın da kötü oynandığını düşünmüyorum. Ben o maçın da taktiksel açıdan doğru olduğunu düşünüyorum. Tam pozisyonlar başlarken skor olarak geriye düştük. O zaman da fırsattan istifade eleştiriler oluyor, hatta hakaret etmeye çalışanlar da var. Ben hiç birine takılmadığımızı ve onlarla İstanbul'a döndüğümüzde hesaplaşacağımızı söylemiştim.

Ben oynucularımı soyunma odasından "Allah utandırmasın" diye gönderiyorum. Şu ana kadar da gurur verdiğimizi düşünüyorum. Milyonlarca insanın da bizlerle birlikte olduğunu görmekten dolayı mutluyum. Kaybetseydik de oyumcularmı ve ben hemen oracıkta dara ağacına asılabilirdik. Demek ki idamı da yenebiliyoruz.


Bize final yakışır demiştim ve bu herkesin ortak fikri. Bir 45 dakika seçebilirim ama diğer 45 45'lere haksızlık olur. Turnuvada atınca kazanamayan iki takmı var biri Çek diğeri de İsviçre ve bu ikisini de biz yendik. Planlar, stratejiler ve taktkiler bazen çöpe atılıyor. Böyle bir milli takım, böyle hırslı bir takım olduktan sonra heran herşeyin peşinde olabiliyoruz.

Fizik olarak da gayet iyi durumdayız. Baskı adeta bizim önemli bir silahımız olmaya başladı ve pas. Bu ikisini oyun içerisinde ne kadar çok yaparsak rakibimizin de zor duruma düşmesini sağlarız. Çek ve İsviçre maçlarının 45'er dakikaları güzeldi. Ama eğer bir birinci isterseniz Çek maçının son yarım saati öne çıkar diye düşünüyorum.

Buraya gelen 16 takıma, şunu istiyorum bunu istiyorum diyemezsiniz. Biz Almanya'yı en son İstanbul'da 2-1 yenmiştik. Benim belli bir isteğim yok. Bizim ne oynadığımız benim için daha önemli.

İlk yarıda iyi oynamadık. Rakip daha iyi durumdaydı. O zaman da "başından böyle oynanamazmıydı?" denebilir. Oynanırdı tabii ama futbol içerisinde binlerce dinamik taşıyan bir oyun. "Daha önce hiç yenemediğiniz bir takmı 2-0'dan son 20 dakikada goller atarak yenebileceğimizi söyleselerdi inanırmıydınız?" Zor. Ama biz inandık.

Ben 2-2'den sonra "gidin" dedim. Herkes penaltıya razıyken ben "gidin" dedim. O zaman da oyuncu kafasında, "tamam ben 3'ü attım diyor, hoca da böyle düşünüyorsa." Üstelik Avrupa Şampiyonası'nda bunu yaptık. Topa en çok sahip olan biziz. İsabetli pas bizde fazla, şut bizde fazla. İstatistiki üstünlük de bizde. Ve bunlar Avrupa Şampiyonaları'nda başarılı olan Çekler'e karşıysa daha da önemli. Kalperinizi sağlam tutun. Futbol böyle bir oyun.

Hırvat maçına birimiz gideceğiz. Her ne kadar ben ideale yakın bir 11 çıkacağını düşünmüyorum ama işmizin gereği oradayız. Zaten bütün turnuvayı Hami, Abdullah hocalar ve Tuna izliyorlar. Her gün işi biten bize gelip rapor veriyor. Ama bu sefer belki de ben izleyeceğim.

Devre arasında bazen öyle olur ki, iyi oynamayı beklediğiniz maçta iyi oynamazsanız kafanızda çıkan oyuncu çok olur. Bizim orta sahada biraz aksaklık olmuştu. Tuncay ve Arda kenarda kalınca Aurelio ile Topal'a geniş alan düştü. Bizim uzun top gibi bir düşüncemiz yoktu ama böyle olunca hatlar koptu. Bu durumda değiştirmekte kolay değil, ben kendilerine korkmamalarını, korkacak birşey olmadığını söyledim. Ama değişiklikler ve oyun içerisinde yaptığımız değişiklikler ile başardık. Ben hep söyledim, özü mağlubiyetten korkmamaları.

Takımın başında Fatih Terim ve oyuncuları varsa beklemekte fayda var. Tabii ki gidişat kötüyken övgülere gerek yok. Ben zaten burada eleştirilere hiç alınmadım. Yeterki eleştiri nezaketimizi koruyalım. Ama sizler de tecrübelendiniz. Hakem uzatmaları kaldırana kadar bekleyeceğiz hatta son düdüğe kadar. Ben bazen 2-0 geriye düşerken 3-2 değil 4-2'den de bahsedilirdi.

Oyuncularımızın bir kısmı sadece Referee'ye "Ref" dediği için kart gördü mesela Marco. Volkan'ın yaptığını ise tasvip etmediğini söyledim. Ama biz ekstra sert oynadığımızı ve kurallar gereği oynadığımızı düşünüyorum. Kalecimiz dışındakileri de normal karşılıyorum.

Yeri gelmişken transferden de bahsedeyim. Sayın Hasan Doğan, Sayın Başkanımız, arkadaşlar Şenez Erzik'ten Levent Bıçakçı'ya ve Hasan Doğan ile kesinlikle hiç bir problemimiz olmadı. Ben şu anda Hasan Bey'e de söyledim. Açıkçası şu anda 2008'in konsantrasyonundan başka bir şeyle ilgilenmiyorum. Sayın Başkanın hakkımdaki güven dolu sözlerine de teşekkür ediyorum. Avrupa ile ilgili konuysa, şu anda onu düşünecek durumda değilim. Transfer haberlerinin oyuncularımızın bazılarına zarar verdiğinin görürken ben hiç transfer konuşması yapar mıyım!

Aslında Mevlana'dan güzel bir 4'lük ayırmıştım ama arkadaşlarım beni durdurdular.

Siz gidip annelere mikrofon tutuyorsunuz. Fatih Terim'in aleyhine konuşturmak için annelere mikrofon tutuyorsunuz. Futbolcunun annesi ne anlar futboldan. Utanmıyorsunuz. Örfünüz ananeniz yok mu sizin? Maçtan bir gün evvel para konusunu yazıyorsunuz. Yalan yazıyorsunuz, yalanı dönüp bana soru olarak soruyorsunuz.

Burada rahatsınız, bu rahatlığı tepmeyin bence. Biz liyakatı halktan aldık. Onlar ne gibi tepki göstereceğini iyi bilirler.

Arda'nın performansı daha da artabilir ve artmalıdır da. Bir oyuncu düşünün ki sahasının oynamadık yeri yok. Nereye koyarsanız orada oynuyor. Tuncay gibi hem öyle yürekli, hem öyle takımı ateşleyen oyuncu bulmak zor. Tuncay gibi 3-4 tane oyuncum daha olmasını isterdim.

Volkan'ın yerin Rüştü, Mehmet Aurelio'nun yerine ise hasar tesbitinden sonra birini düşünüyoruz. Hatta Emre Güngör'ü kadrodan çıkarmayı bile düşünüyoruz.

Hırvatistan'da beğendiğim oyuncular var ama, Kranjar da dahil olmak üzere korkuğum bir oyuncu yok.

Top çevirirken bizde bunun bir manası olmalı. Neden top çeviriyoruz? Bazen oranlar, geride çevirdiğinizde lehinize oluyor ama ben bunu sevmiyorum. Biz bunu bir hücumun başlangıcı olarak düşünüyoruz. Ama arzu ettiklerimizi yapamayınca, ve Koller de bir kaç faulle sarsınca ve faul olmayan da faul olunca bizim geride kalmamız sığınma oldu, açıkça ifade etmek gerekirse. İkinci yarıda ise değişti.

Ben güçlü bir orta sahada ısrarcıyım. İki çabuk dayanıklı oyuncu ile müdahale ettik. Emre'nin hadisesi olmasaydı Gökdeniz de geliyordu ve biz de Sabri ve Kazım ile 10'ar dakika arayla müdahele ederek kontrollü baskıyı sağladık. Artı topu da becerikli olduğumuz yerde yani rakip için tehlikeli olan bölgede yapmaya başladık. Hakemin oyunun durmasını beklemesi doğal ama tekrar durunca, sakat sedye ile maçtan çıkmış birinin değişikliğine izin vermemesi herhalde ilk kez oldu. Ama oralara girmeyelim.

Ben yetenekli ve güçlü orta saha severim. İkisi birarada olunca da bayılırım. Bizim A, B ve C planımız var. Biz topu kendilerine bilerek attık. Dönen topları da baya çalışmıştık. Dönenler Marco da Mehmet'de kalacaktı ama alan açılınca oyuncularımız boşa yorulmaya başladı. Bunda da bir hayır aramak lazım. İçeride biler oyuncular bunu konuşuyordu. Son 15 dakikadaki top yüzdesi gerçekçidir önceki değildir.

iha
Yayın Tarihi : 16 Haziran 2008 Pazartesi 14:04:20
Güncelleme :16 Haziran 2008 Pazartesi 14:49:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?