BURSA'DA ZAMANIN GÖLGESİNDE GEZİNTİ...

1950'li yıllarda, dünyanın en iyi mimarlarından olan Le Corbusier, Türkiye'yi ziyarete gelir. Ünü mimarın rehberliğini ise Turgut Cansever üstlenir. Cansever, Le Corbusier'in programına üç günlük Bursa'yı da dahil eder.

Ancak ünlü mimar üçüncü gün Cansever'e Bursa ziyaretini on gün daha uzatmak istediğini ve diğer bütün yabancı ülke programlarının iptal edilmesini ister. Nedenini ise şöyle açıklar: "Beyefendi, ben dünyanın hemen tamamını gezdim, yeryüzünde yalnız iki tane şehir gördüm; bunlardan biri Floransa, diğeri de Bursa."

Bu anıyı nakleden bilge mimarımız rahmetli Cansever şunu der: "Floransa yerinde duruyor; ne yazık ki şu an yeryüzünde bir tek şehir var." Ama yine de Bursa elde kalan güzellikleriyle gezmeyi, sokaklarını dolaşmayı, mimari yapılarına göz gezdirmeyi hak ediyor. Zaten her gün yüzlerce insanın Bursa'nın tarihini keşfetmek için şehre akın etmesi bunun bir göstergesi. Biz de kısa ama önemli bir Bursa turu hazırladık.

İstanbul'u gezmek Bursa'dan başlar. Osmanlı Devleti'nin ilk başkentinden son başkentine yapacağınız yolculuğun ilk adımını da devletin kurucusu Osmangazi'nin türbesinden başlatmak lazım gelir. Bursa'ya yolu düşen hemen hemen herkesin ziyaret edip Fatiha okuduğu Osmangazi'nin türbesi Tophane semtindeki park girişinin solunda yer alıyor. İçerisinde Sultan I. Murad'ın oğlu Savcı Bey, Alâaddin Paşa, Osman Gazi'nin oğlu İbrahim, Orhan Gazi'nin eşi Asburçe Hatun ve sultanlara ait sandukaların bulunduğu türbenin hemen yanındaki Orhan Gazi'nin türbesini ziyaret edebilir ve Tophane'den Bursa ovasını izleyebilirsiniz. Dürbünle izlemek 5 TL. Tabii yoğun göçle birlikte ova namına bir şey kalmadığını acıyla izleyeceksiniz.

Vakit kaybetmenin alemi yok o halde. Şimdiki durağımız Muradiye Camii. Muradiye semtinde bulunan ve Sultan II. Murat tarafından 1426 yılında tamamlanan cami art arda iki büyük kubbesi ile gezilmesi gereken bir yer. Camiden çıktıktan sonra hemen yanında bulunan kafede soğuk bir gazoz ya da nefis demlenmiş bir çay içerek soluklanmanızı ve Bursa'yı izlemenizi tavsiye ederiz. Yorgunluğunuzu attıktan sonra Fatih Sultan Mehmet'in babası olan 2. Murat Camii ve Külliyesi'ne doğru yola çıkabilirsiniz. Burası Osmanlı'nın en hüzünlü hikâyelerini oluşturan şehzadelerin de Murat'la beraber yattığı şehzadeler mezarlığı. Eyüpsultan'dan sonra bu kadar çok hanedan mensubunun bir arada yattığı başka bir yer yok. Cem Sultan ve Şehzade Mustafa, 2. Bayezid'in eşi Şirin Hatun, Fatih'in eşi Gülşah Hatun ve ebesi Ebe Hatun'un türbeleri de burada. Bu önemli duraktan sonra hemen külliyenin yanında bulunan Esad Uluumay'ın açtığı 'Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi'ni gezmeyi de ihmal etmeyin. 2,5 TL giriş ücreti olan müze Şair Ahmet Paşa Medresesi içinde. Müze 70 kıyafet ve 400 parça takıya ev sahipliği yapıyor.

Hanlar ve çınarlar içinde gezinti

Mevlid-i Şerif'in yazarı Süleyman Çelebi ile Osmanlı'nın ünlü alim ve şairlerinden Lamii Çelebi'nin türbelerini gezdikten sonra Üftade Hazretleri ve İsmail Hakkı Bursevi'yi ziyaret ederek dua etmeyi ihmal etmeyin. Hemen oradan da Kapalıçarşı'yı gezerek kendinize ipek ürünlerinden yapılmış giysiler satın alabilirsiniz. Eh bu kadar yorgunluğun üzerine bir kahve güzel gider değil mi? Bursa'nın sağlam kalmış yedi hanı tam bu bölgede: Kozahan, Emirhan, Fidanhan, Geyve Hanı, İpek Hanı, Pirinç Hanı ve Tuzhan. Kozahan içlerinde en gözde olanı ve oldukça kalabalık. Acıktıysanız kent meydanının hemen karşısında yer alan Uludağ Kebapçısı'nda İskender yiyebilirsiniz. Ancak 17 TL olan İskender'in eski tadını vermediğini söylemeliyiz. Dilerseniz İskender Kebapçısı da iyi bir alternatif.Sırada elbette 607 yıllık Ulucami var. Türk tarihinin bu en büyük camisi içerisindeki hatlarla sizi adeta büyüleyecek. Ulucami'den sonra yüksek bir alan üzerine kurulu Yıldırım Camii ve külliyesine doğru yola çıkabilirsiniz. Hâlâ gezmeye iştahınız varsa ve yokuş çıkmayı göze alıyorsanız Emirsultan'a doğru adımlamalısınız. Bursa'ya gidip de Emirsultan'a gitmemek ve dua etmemek olmaz. Oradan da hemen aşağıya yürüyerek Yeşil semtindeki Yeşil Camii'ne uğramak lazım.

Bursa aslında bir ya da iki günlük geziyle geçiştirilecek bir şehir değil. Günlerce gezseniz de doyamayacağınız güzelliklere Mısriye Dergahı'nı, Irgandı Köprüsü'nü, Setbaşı Köprüsü'nü, Numaniye Tekkesi'ni de eklemelisiniz. Tabii vakit bulursanız çınarlar şehri Bursa'da bulunan Uludağ yolu üzerindeki objektifinize asla sığdıramayacağınız 600 yıllık Ulu Çınar'a uğrayıp çay içmeyi ihmal etmeyiniz. Bursa'ya kadar gelmişken 207 tarihi eve sahip Cumalıkızık köyünü görmeden dönmek olmaz. .

Bu güzel geziden ruhunuzda çok şey kalacak ve şehre doyamayacaksınız. Ama üzülmenize gerek yok. Bursa sizi yine bekliyor olacak.