Dağ başına çiftlik evi ve butik otel kuran turizmci, dünyanın birçok ülkesinden zengin turistleri ağırlıyor. Antalyalı turizmci Mustafa Kaya'nın denizden bin 100 metre yükseklikte Toros dağlarının eteğine kurduğu tesis, yüzde 100 kapasiteyle çalışıyor. Alternatif turizme model oluşturan tesis, yerli ve yabancı turistlere 12 ay boyunca tatil yapma imkanı sunuyor.
Akseki'nin Emiraşıklar köyünde kurulan butik otel 6 metrekarelik 7 odadan oluşuyor. Otelde yüzme havuzu, sauna ve jakuzi de var. Ayrıca av, botanik, kürek ve doğa sporları yapmak isteyenler için tasarlanmış 4 odadan oluşan minik bir köy evi de mevcut. Her yıl yaklaşık seçkin bin turist bu tesislerde kalıyor. Otantik mekanlarda konaklama, Osmanlı mutfağının leziz çeşitlerini tatma ve çeşitli doğa sporlarını yapma gibi hizmet sunan tesisi tercih edenler arsında siyasetçi, sanatçı, entelektüel ve bilim adamları bulunuyor.
Konak ve köy evleri tarzında yaptırılan tesise; yazın ABD, İngiltere, İsrail, Almanya, Belçika, Japonya, İsviçre ve İskandinav'dan yeni evlenmiş çiftler, kışın da yaban avı meraklıları ile Akseki'de bulunan endemik bitki türlerini araştıran yabancı öğretim üyeleri ilgi gösteriyor. Altınbeşik Mağarası, treking, dağ bisikleti, dağ, kaya tırmanışı, dağ bisikleti, doğa ile iç içe yaşamak isteyen, gastronomi ve eko turizmi tutkunları ahşap köy odalarında misafir ediliyor.
Dün ‘Dağ başına otel mi yapılır?' diyenlerin bugün kendisini tebrik ettiğini anlatan Tropical Hotels Group Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kaya, "Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, 3 yıl önce butik otelimiz Ali Paşa Konağı'nın açılışı yapılırken çılgınca yapılan bir turizm yatırımı demişti. Alternatif turizm alanları oluşturmazsak deniz, güneş ve kum turizmi dışına çıkamayız. Zaten bu turizm bütün Akdeniz ülkelerinde var. Otelimizin ve çiftlik evimizin yurtdışında tanıtımını tatilini sürdüren turistler yapıyor. Bazı turizmciler tarafından dağ başına otel mi yapılır denilen yerimize yılın 12 ayı turist bulmada hiç sıkıntımız olmuyor." diye konuşuyor.
Otelde Osmanlı saray kültürünün tanıtımının yapıldığı Ali Paşa Konağı'nda personel de müşteri hizmetlerini otantik kostümlerle yapıyor. Otelde oda isimlerine de lalezar, vezir, harem, derviş, sadrazam, sultan ve şehzade isimleri verilmiş. Müşterilerine ikram ettikleri yemek, sebze ve meyvelerin organik tarım ürünü olduğunu söyleyen Ali Paşa Konağı İşletme Müdürü Mustafa Karaçay, özellikle ABD'li ve İskandinav turistlerin Osmanlı mutfağı yemeklerini çok sevdiğini belirtiyor.
Antalya bölgesinde turizmin 12 aya yayılması ve sürdürülebilir bir turizm için alternatif alanlar belirlenmesi gerektiğine inanan Mustafa Kaya, Toros dağlarının eteğine kurdukları tesisle müşteri bulmada sıkıntı çekmediklerini anlatıyor. Dünyada turizmin son 5 yıl içinde yavaş yavaş eko, doğa, yayla, butik otel ve çiftlik evi turizmine doğru kaydığını belirten Alman eko turizmcisi Monika Monarı, Antalya'nın çoğu köylerinin doğa turizmine elverişli olduğuna dikkat çekiyor. Antalya ve ilçelerinde 10 yıldır eko ve doğa turizmi araştırması yaptığını, çalışma raporlarıyla turizm seyahat acentelerine yön haritası sunduğunu aktaran Monarı, Avrupa'daki doğa turizmi sever entelektüel, akademisyen ve sporcu turistlerin yüzde 50'sinin tatil rezervasyonlarını internet üzerinden yaptırdığını ifade ediyor. Monarı, "Antalya'nın Manavgat, Akseki ve Gündoğmuş ilçeleri köyleri Avrupalı doğasever turistlerin istediği yerler. Daha önce Manavgat'ın Gençler köyünde denedik ve başarılı olduk. Turistler köyü gün boyu dolaşıyor ve meyve ve sebzelerini köyden alıyordu. Böylece köylülerin aile bütçesine katkı sağlamış olurduk." diye konuşuyor.