Çocuk dünyaya geldiğinde ilk önce anne-babasıyla iletişim kurar. Daha sonra toplumsal anlamda iletişim başlar.
Anne-Baba davranışları çocuklar üzerinde önemli bir etkendir. Çünkü modeldir. Bu yüzden çocuklar için önemli ve belirleyicidir.
Anne-Baba davranışları nekadar tutarlı ve, duyarlı ve nitelikli olursa çocukda o kadar olumlu davranış sergiler.
İlk yıl güven için çok önemlidir. İhtiyaç duyduğu anda anne ve babanın yanında olduğunu bilmesi temel güven duygusu için çok önemlidir. Bunu sağlamak da sevgi, ilgi ve tutarlı davranışlar sayesinde mümkündür.
Ayrıca, kişilik gelişiminin doğduğundan itibaren başladığını düşündüğümüzde önemi dahada artmaktadır.
Anne-Babanın tutarsız, kararlı olmayan, aşırı ilgi veilgisiz davranış sergilemesi çocuğun gelişimini olumsuz etkileyecektir.
Anne-Baba davranışlarının çocuğun ruh sağlığına etkiside büyüktür.
Nasıl Bir Tutum Sergilemeliyiz ki Çocuğumuz Sağlıklı Büyüsün?
Aşırı Baskıcı ve Otoriter Aile :
Katı bir disiplin hakimdir. Çeşitli kurallar anne-baba tarafından konularak çocuğun bunlara uyması istenir.
Çocuk kurallara uyan, dikkatli olabilir. Ama küskün, çekingen, kendi kararlarını veremeyen kişilik geliştirecektir.
Bu tür baskı altında kalan çocuklar tam tersi bir tutum içine girip isyankar ve aşağılık duygusunada kapılabilir. Bunun yanında çeşitli davranış bozuklukları da (başarısızlık, çekingenlik, yalan söyleme, tik...) görülür.
Aşırı Hoşgörülü Aile :
Çocuğun her dediğinin yapıldığı, belli kuralların olmadığı, çocukların her istediğini yaptığı çocuk merkezli bir tutumdur.
Abartılı sevgi ve hoşgörü hakimdir. Bu tarz tutumlara genellikle kalabalık ailelerde tek çocuk olması sebebiyle rastlanılmaktadır.
Böyle yaklaşım çocuğun doyumsuz olmasına neden olur. Her istediğinin hemen olması sonucu daha sonraları çocuğun aileden beklentilerinin daha artmasına, isteklerinin yerine getirilmemesinin ise anne-babaya karşı çocuğun olumsuz tavırlar geliştirmesine saygının azalmasına yol açar.
Çocuk ilerde bu beklentilerini toplumdaki diğer insanlardanda bekler ilşkileri bozulur ve kuralları benimseyemez. Kurallara karşı gelir.
Dengesiz ve kararsız tutum :
Çocuğa davranışları karşısında bazen 'Evet' bazende 'Hayır' denmesi çocuğun doğru ile yanlışı ayırt etmesini zorlaştırır. Tutumlar bazen anne bazen babadan olabilir. Bu kez çocuk istediğini yapan anne yada babanın yanında yer alır. Önce 'hayır' deyip daha sonra bu tutumu değiştirmekde yanlıştır.
Çocuk kararsız ve tutarsız davranışlar karşısında nasıl davranacağını bilemez. Çünkü bir durumda kabul gören davranış, diğer bir durumda kabul edilemez bir davranış olmuştur.
Çocuk bu durumda iç çatışmalar ve huzursuzluklar yaşayacaktır. Tutarsız de dengesiz davranışlar sergilemeye başlayacaktır.
Aşırı Koruyucu Tutum :
Çocuk fazla kontrolludur. Fazla özen gösterilir. Anne-babanın bu tutumu çocuğun bağımsız karar vermesine engel olur.
Davranışları için daima yetişkin birinden onay bekler. Güvensiz ve içe dönük bir yapı geliştirir. Psiko sosyal açıdan olumlu tavır sergileyemez. Anne-babadan sonra, yetişkin olduğunda kendinden büyük başka birilerini arayacaktır.
Güven verici ve hoşgörülü tutum :
Anne-babanın çocuğuna karşı hoşgörülü davranması; çocuğun kendini güvenli, tutarlı, kendi kararlarını kendi veren ve empati kuran bir bir olmasını sağlar.
Tabiki belli sınırlar vardır. Çocuk bu sınırları bilmelidir. Bu sınırlar içerisinde özgür ve söz sahibidir. Demokratik bir ortam vardır. Çeşitli konularda karar alınırken çocuğunda fikri alınmalıdır.
Böyle bir ortamda büyüyen çocuk girişimci olur ve sorumluluk alır.
Kısaca özetlemek gerekirse;
Kararlı, tutarlı, sevgi ve ilginin olduğu, eleştirel olmayan tavırların sergilendiği, sorun olduğunda çocuğu suçlayarak-eleştirerek çözmek yerine, çocuğu yanımıza alıp sorunu karşımıza alarak çözersek; sağlıklı, insanlara saygı duyan, empati kuran, sınırları geçmeyen, sorumluluk sahibi, sevecen, özgüveni yerleşmiş sağlıklı bireyler olurlar.
Hoşgörü ve sevgi dolu günler dilegiyle...