Adana Şiddet ve Danışma Merkezi Çalışma Gurubu Başkanı Çiğdem Akça, Adana Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak "eşe dayak ve namus cinayetleri" konusunda yaptıkları araştırma kapsamında üniversite öğrencilerinin yüzde 35.7'sinin şiddete sıcak baktığını tespit ettiklerini açıkladı.
25 Kasım Birleşmiş Milletler (BM) Kadına Yönelik Şiddete Hayır günü nedeniyle Adana'da kadın kuruluşları Abidin Dino Park'ı önünde açıklama yaparak, vatandaşlara bildiri dağıttı. Kadın kuruluşları adına konuşma yapan Çiğdem Akça, toplumun her kesiminde şiddetin görüldüğünü ve gün geçtikte daha da artığını ifade etti. Akça, artan şiddet olaylarından dolayı büyük kaygı duyduklarını söyleyerek, "Şiddet olaylarına karşı yaptığımız çalışmalar sonucunda şiddetin azalmasını beklerken, şiddet oranında hızla bir artış yaşanmakta. Toplumsal bilincin yükselmesi, eğitim oranının artması olaylara bakış açısının değişmesi, toplumdaki şiddet olaylarının azalmasını sağlamaktan çok uzak görünmektedir" dedi.
Türkiye'de küçücük çocuklara bile şiddet uygulandığına dikkat çeken Akça, "Şiddetin ufacık çocuklara bile uygulanması ceza yasalarının caydırıcı özelliğinin ne kadar az olduğunu gösteriyor. Küçücük çocuklara uygulanmaktan kaçınılmayan şiddetten kadınları nasıl koruyacağız? Şiddetin ortadan kaldırılması için topluma da çok büyük işler düşüyor. Ancak toplum pek çok konuda olduğu gibi kadına ve çocuğa karşı şiddet konusunda da çok duyarsız" şeklinde konuştu.
Akça, Adana Kent Konseyi Kadın Meclisi'nin "Eşe dayak ve namus cinayetleri" konusunda üniversite öğrencileri ve kentte yaptığı anketin çok düşündürücü sonuçlar verdiğine dikkat çekerek, "Üniversite öğrencilerinin yüzde 35.7'si eşe dayağa ve namus cinayetlerine sıcak bakıyor. Kent merkezindeyse bu ramak yüzde 30. Üniversite öğrencileri arasında şiddetin bu kadar yaygın olması çok düşündürücü. Adana'da halen evli olan 73 bin kadın kocasından dayak yiyor" diye konuştu.
Akça, şiddet uygulayan erkeğin evden uzaklaştırılmasını sağlayacak olan 4320 sayılı yasanın etkin olarak uygulanması gerektiğinin altını çizerek, "Emniyet müdürlüklerinde kadına yönelik şiddet ve cinsel suçlarla mücadele birimi oluşturulmalı. Yerel yönetimler uluslararası düzeyde yerleşmiş sığınak kavramını benimsemelidir. Türkiye genelinde kadın konuk evleri oluşturulmalı, kadın dayanışma ve danışma merkezlerinin sayısı acilen arttırılmalı. Ancak kadına karşı şiddetin önlenmesi öncelikle kadınların dayanışmasıyla mümkündür" dedi.
iha
Yayın Tarihi :
25 Kasım 2006 Cumartesi 14:35:28
Yorumlarınız
barış ceylan IP: 81.215.51.xxx Tarih : 25.11.2006 16:58:55
bosuna demiyoruz M.KEMAL ATATÜRK çok büyük bir insandı diye,kadınlarımıza degerli varlık olduklarını hatırlatarak onlaında her haktan faydalanmasını saglamıstır.daha 80 yıl önce onlarında bazı haklardan yararlanması için kanun cıkarmıstı.bakıyoruz simdi kadınlar degerli varlık olduklarını unutuyorlar.beda koca dayakları sayesınde tabı.ekonomık özgurluk olmadıgı surece ve denk kısıler ıle evlenmedıgın surece bu olaylar her daim olacaktır.kadınlarımız bırer cıcektır.