Anesteziyoloji Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Güler, hastanın genel durumu, yaşı ve ameliyat tipinin anestezi risklerini ortaya çıkartan faktörlerin başında geldiğini söyleyerek, "Anestezi için en riskli hastalar aşırı kilolu olanlardır" dedi.
Güler, yaptığı açıklamada, anestezideki riskleri ortaya çıkaran faktörlerin başında hastanın genel durumu, yaşı, ameliyatın tipi geldiğini, bu risklerin bazı küçük ameliyatlarda yüzde olarak küçük rakamlara denk geldiğini belirtti.
Anestezi nedeniyle sağlıklı bir bireyin ölme olasılığının yok denilebileceğini ifade eden Güler, "Hastanın durumu ağırlaştıkça, ameliyatın büyüklüğü arttıkça, dünyanın gelişmiş ülkelerinde de anesteziden kaynaklı riskler artmaktadır. Risk derken, sakatlık, kalıcı ve geçici hasar görme, ölümü kastediyoruz. Ameliyatlardaki bu risk oranlarının gelişmiş ülkelerdeki oranlara yaklaşması için, bilgili ve deneyimli anestezi uzmanları, kaliteli hizmet verecek sağlık kurumları ve iyi ameliyathane şartları gerekmektedir" diye konuştu.
Anestezi riskinin en fazla aşırı kilolularda görüldüğünü, kilolu vatandaşların ameliyata girmeden önce kilo vermesini tavsiye ettiklerine dikkat çeken Güler anestezi riski bulunan durumları şöyle anlattı:
"Ülkemizde kalp hastalığı olanların sayısı da, ameliyat olma oranları da yüksek. Bu nedenle yan etki gelişme olasılığı da artıyor. Türkiye'nin yanı sıra tüm dünyada kalp damar sistemi ameliyatı olanlarda aynı riskler söz konusu oluyor. Türkiye'de sigara alışkanlığı yüksek oranlardadır. Sigara alışkanlığı olan hastaların ameliyatlarında, güvenliği sağlamak anestezi uzmanlarının görevidir. Kullanılan anestezi ilaçlarıyla hastanın kas gevşekliği ve solunumları sağlanıyor. Hastaların ameliyat sonrasında hem derlenme-ayılma odasında, hem servise çıktıklarında öksürme, balgam çıkarma, boğulma, nefes alamama gibi yaşamını tehdit etmeyecek karmaşalar sık görülüyor. Bunun ötesinde halk dilinde zatürree dediğimiz akciğer enfeksiyonları çok kolay gelişiyor. Anestezi başarılı bile olsa, sigara içmeyenlere göre akciğer enfeksiyonu riski normal kişilere göre kat kat artıyor. Aşırı şişmanlarda da risk vardır. Çünkü uyumaları, uyanmaları, solunumlarının sağlanması, nabız hızı ve tansiyonlarındaki oynamaların kontrol
altına alınmasında zorluklar yaşanır. Bu nedenle mümkün olabildiğince (acil gelen hastalara bir şey yapılamasa da) bekleyebilecek tipte ameliyat olacakların kilo vermelerini istiyoruz. Şişman hastaların ağrı tedavilerinde de güçlükler yaşanıyor. Bir yaşına kadar olan bebekler ve ileri yaştakilerde de anestezi açısından riskler bulunmaktadır. Yeni doğan başlı başına bir sorundur. Yaşamlarının ilk bir yıllarında küçük olmalarının getirdiği riski hala taşırlar. Ondan sonra nispeten güvenlik sınırlarına giriyorlar. 70-80 yaşlarındaki hastalarda da riskli durumları yaşıyoruz. Eşlik eden birçok hastalıkla bize geliyorlar. Kalp damar sistemi hastalıkları, hipertansiyon, koroner arter hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları çok sık görülür. Her biri başlı başına anestezi için bir risktir. İyi bir anestezi uzmanı ve iyi bir hastanede bu risklerin azaltılabilmesi mümkün olabiliyor."
"HASTAYA RİSKLERİ ANLATIP ONAY ALMAK ÖNEMLİ"
Hastalara ameliyattan önce ameliyatın ve anestezinin risklerinin anlatıldığı 'onam formu'nun imzalatılması büyük önem taşıdığını anlatan Güler, "Bu özellikle gelişmiş ülkelerde uygulanıyor. Bir hasta ve insan hakkıdır. Aydınlatılmış onam, tedavi için bir kuruma başvuran hastaların kendilerine önerilen tedavi seçenekleri hakkında bilgilendirilmesi, doğru tedavi seçeneğinin belirlenmesine doğrudan katılıp rıza göstermeleri anlamına geliyor. Anestezi hekimiyle de görüşürken uygulanacak yöntemler hakkında bilgi sahibi olması, olumlu ve olumsuz yanlarını bilmesi, hastanede anestezi tipini seçmesi konusunda fırsat tanınması gerekiyor" dedi.
Anestezi riskinin ortadan kalkması için son teknolojiye sahip cihazların bulunması gerektiğinin altını çizen Güler şunları kaydetti:
"Anesteziden kaynaklanan riskleri azaltmak için anestezi hekiminin bilgi ve deneyiminin yanı sıra, iyi anestezi cihazları da gerekiyor. Bu cihazların sadece belli gazları verecek önlemleri alabilmesi önem taşıyor. Yanlış gaz kullanımına izin vermeyecek güvenlik tedbirleriyle donatılmış olması, verdiğimiz gazın miktarı ve ne olduğu, ölçebilen donanımlarının bulunması, anestezi uzmanının konforlu çalışması için yapay solunum cihazlarının eklenmiş olması önemli. Uzun süreli operasyonlarda balon kullanılması performansı düşürüyor. Çok nitelikli vantilatör dediğimiz yapay solunum cihazları da var. Bunların üstüne hastanın yaşamsal nabız, solunum hızı, vücut sıcaklığı gibi ölçütlerin de izlenmesi gerekiyor. Nitelikli monitörler gerekiyor. Bir hastanın sadece anestezi alırken bile hem anestezi uzmanın kalitesini test etmesi gerekiyor hem hangi ortamda verildiği hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor. Anesteziden kaynaklanacak sorunların aslında önemli bir kısmı ameliyat odasından çıktıktan sonra gelişiyor.
Hastanın en güvende olduğu yer anestezi uzmanını olduğu yerdir. Anestezinin en sık karşılaşılan yan etkisi ağrıdır. Hastaların ameliyatta başlarına gelecek dertlerin kolayca izlenebileceği ve tedavi edilebileceği nitelikte bir hizmet olması gerekiyor, izleme ve hemşirelik hizmeti gerekiyor. Hastanenin kalitesi burada büyük önem taşıyor."