Adana'nın Karataş ilçesinde zilyet tarım alanlarına göz diken kişilerle tarla sahibi çiftçilerin başı dertte.
Bölgedeki verimli tarım arazilerine göz diken bazı kişilerin, vatandaşın önce ürünlerini sonra da tarlalarını ele geçirebilmek için silahlı saldırı, tehdit, şantaj ve gasp dahil her türlü yasa dışı yönteme başvurduğu öne sürüldü.
Organize suç örgütü kurdukları iddiasıyla 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan bu kişilerin, noter satışı yoluyla devraldıkları 100-500 metrekarelik arsaların etrafında bulunan yüzlerce dönüm tarım alanlarını aynı yöntemlerle sahiplenerek bir bir ele geçirdikleri iddia edildi.
Karataş'ta yaşanan inanılmaz arazi gasp olayları, uğradığı silahlı sopalı saldırıda "öldü" diye terk edilen ancak şans eseri kurtularak arazisini kaptırmamak için hak ve hukuk mücadelesi veren Şefik Esen adlı vatandaş sayesinde gün yüzüne çıktı.
2002 yılında arazisine göz diken İ.A. ve adamlarının silahlı sopalı saldırısında ölümden dönen Şefik Esen, bu olaydan sonra arazilerinde pamuk, mısır, buğday ekimi ve hasadını çoğu zaman Karataş Kaymakamlığı'ndan talep ettiği jandarma güvenlik timi gözetiminde yapabildiğini söyledi.
Arazilerine göz diken İ.A. ve yakınlarının Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği men ve işlemden kaldırma kararlarına rağmen emellerinden vazgeçmediğini, tehdit ve şantajlarını sürdürdüklerini dile getiren Esen şunları kaydetti:
"Vali İlhan Atış'ın talimatına rağmen 80 dönüm arazide ekili mısırı hasat için güvenlik desteği sağlanmayınca İ.A ve yakınları ürünümüzü göz göre göre gasp yoluyla hasat etti" dedi.
Arazinin kendilerine ait olduğuna dair kaymakamlık tespit kararı ve mahkemenin men kararları bulunduğunu; tarlasını gasp eden bu kişilerin kendine silahlı saldırı suçundan daha önce hapis cezası aldığını, organize suç örgütü üyeliği suçlamasıyla da 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığını belirten Şefik Esen, şöyle devam etti:
"80 dönümlük tarlamdaki mısırı İ.A.'nın gasp ettiğini gören aynı suçtan yargılanan diğer çete üyesi Doğu kökenli hemşerisi C.K. da bundan cesaret alarak 150 dönümlük arazime el koymaya hazırlanıyor. Pamuk ekimi için arazide çalışmalara başlamış bile. Organize çeteciler bölgede birçok çiftçiyi aynı yöntemlerle korkutup yıldırarak arazilerini ele geçirdiler. Ben direniyorum ama nereye kadar dayanırım bilemiyorum. Yetkililere sesleniyorum. Hak hukuk tanımaz, gözünü kan ve para bürümüş bu eşkiyalara bir çözüm bulsunlar. Böyle giderse Karataş Mardin'de yaşanan Bilge köyü katliamının bir benzerine gebedir."