Deprem unutuldu, rant yarışı sürüyor

Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Jeofizik Mühendisleri ve Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanları, yaşanan onca deprem felaketlerine rağmen bölgemizde ve ülkemizde tedbir alınmadığı gibi ranta dayalı imarlaşmanın hızla sürdüğünü açıkladı. Yetkilileri denetim görevini yapmaya çağıran başkanlar, Türkiye’de ulusal bir deprem politikası oluşturulması gerektiğini bildirdi.

Adana’da 27 Haziran 1998 günü meydana gelen 6.3 şiddetindeki depremin 11. yıldönümü nedeniyle birer açıklama yapan Jeofizik mühendisleri Odası Şube Başkanı Melih Baki ve Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Sedat Türkmen, yaşanan bunca felakete rağmen alınan tedbirlerin son derece yetersiz ve üzüntü verici olduğunu ifade ettiler.

1998 Adana depreminde 144 vatandaşın hayatını kaybettiği, bin 356 bina ve 30 işyerinin tamamen yıkıldığı, 18 bin 395 binanın hasarlı oturulamaz, 555 binanın kullanılamaz, 43 bin 721 binanın hasarlı oturulabilir, bin 26 işyerinin hasarlı olarak kayıtlara geçtiğini hatırlatan Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Melih Baki, “Adana depremi bu büyüklükteki bir depremin yarattığı hasar itibariyle, dünyadaki en büyük deprem olarak tarihe geçmiştir” dedi.

Bugüne kadar bu binaların envanterinin çıkarılmadığını oluşabilecek büyük bir depremde durumlarının ne olacağı konusunda bilgi ve araştırma yapılmadığına dikkat çeken Baki, şöyle devam etti;

“İlimizde yeraltı su tablasının yükselmesinden dolayı çok katlı bodrumlu yapıların önemli bir kısmının bodrum katlarını su basmıştır. Bundan sonra Adana uzak-yakın tüm depremleri çok daha hassas bir şekilde hissedecektir. Bundan sonra oluşabilecek bir depremde hasar ve yıkımlar kat kat fazla olacaktır. Bu gerçekle ve bugüne kadar hiç ders almadığımız gerçeği ile yüz yüzeyiz. Bir doğa olayını felakete çeviren nadir ülkelerden biri olan ülkemizde, hiç deprem yaşanmamış gibi davranma ve depremi unutan, insan hayatını ve kamu yararını önemsemeyen bir anlayış hüküm sürmekte. Halen afetler ile ilgili yasalar meclise inmedi, yasalar çıkartılmadı, çıkan onlarca çelişkili, birbiri ile çelişen ne olduğu anlaşılamayan genelge kirliliği yaşanıyor”

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili imar yönetmeliğini değiştirmesine rağmen Adana Büyükşehir Belediye Meclisinin onayladığı İmar Yönetmeliğini bazı ilçe belediyeleri tarafından uygulanmadığını da vurgulayan Baki, “Uygulamanın yapıldığı ilçe belediyemizde de zemin etüdü yerinde denetlenmemektedir. Bu da bazı sorunları beraberinde getirmektedir. Bir depremde meydan gelebilecek yıkımların ve ölümlerin sorumluları bu duyarsız anlayışa sahip olan yöneticiler ve bir türlü ilgili yasaları Meclise indirmeyen siyasi iktidar olacaktır” diye konuştu.

TÜRKMEN: “TEHLİKE KAPIMIZDA”
Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanı Sedat Türkmen de, aradan geçen 11 yıl sonra merkezi yönetim tarafından bir takım düzenlemeler yapılmasına rağmen ranta dayalı bir imarlaşmanın yaygın bir şekilde sürdürüldüğünü ve deprem hiç hesaba katılmadan imar değişiklikleri yapılmaya devam edildiğini söyledi.

Son bir yıldır bölgenin sismik bakımdan çok aktif hale geldiğini, Kozan fayı üzerinde, Osmaniye kuşağında ve Akdeniz’de çok sayıda küçük ve orta büyüklükte depremler oluştuğuna dikkat çeken Türkmen, “Özellikle yıkımın en fazla olduğu alüvyon alanlar örneğin tüm Ceyhan ve benzer zemin özelliğine sahip alanlar hızla yapılaşmakta, hatta bu alanlar teşvik edilmektedir. En büyük hata bu alanların yoğun ve yüksek katlı yapılaşmaya açılmasıdır. Adana kentinin alüvyon alanları hızla imar tadilatları ile yoğun ve yüksek katlı yapılaşmaya açılmaktadır” dedi.