"Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım" kampanyasıyla Antalya'dan Gazze'ye yardım amaçlı yola çıkan ve 31 Mayıs günü İsrail tarafından Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıda yaralanan Adanalı Muhyettin Yıldırım'ın ailesinin endişeli bekleyişi sürüyor.

''Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım'' kampanyası kapsamında aralarında gazeteciler ile yabancı milletvekillerinin de bulunduğu 560 kişilik yardım grubu, 28 Mayıs Cuma günü Antalya Limanı'ndan Gazze'ye hareket etti. Mavi Marmara ve beraberindeki 7 gemi, 31 Mayıs Pazartesi sabahı İsrail askerlerinin saldırısına maruz kaldı. Hücum botlar ve helikopterlerle Mavi Marmara gemisine inen İsrail askerleri çok sayıda kişiyi öldürürken, yaklaşık 50 kişiyi de yaraladı. Yaralananlar daha sonra helikopterler ile

hastanelere götürüldü. Gazze'ye yardım amaçlı gidenlerin Türkiye'deki yakınlarında ise İsrail'in saldırısının ardından meraklı bir bekleyiş başladı. Adana'dan Gazze'ye yardım amaçlı giden Muhyettin Yıldırım'ın (40) eşi ve en küçüğü 4 yaşında olan 4 çocuğunun endişeli bekleyişi sürüyor.

Dün sabaha karşı İsrail'in saldırısıyla şaşkına döndüğünü anlatan Yıldırım'ın eşi Hatice Yıldırım (38), "Eşim Filistin'de yaşananları kınamak ve Gazze'deki insanlara yardım götürmek için yola çıktı. Ancak pazartesi sabahı İsrail saldırısıyla yaralandığını öğrendim. Ben eşim çıkarken Gazze'ye ulaştıklarında sınır dışı edileceklerini tahmin ediyordum ama silahla saldırı olacağını tahmin etmiyordum. Ama bu İsrail'in gerçek yüzünü bir kez daha gösterdi. Saldırı ile hem üzüldük hem de gurur duyduk. Ancak

saldırı karşısında şok oldum. Ama İsrail kendine yakışanı yaptı. Onların yüreğinde birazcık bile insanlık olmadığını gösterdi bu saldırı" dedi.

Eşiyle en son Antalya'dan hareket etmeden önce görüştüğünü ve ondan sonra bir daha görüşemediğini anlatan Yıldırım, "Konuşmamızda helalleştik. İyi olduğunu, mutlu olduğunu söyledi. Ben de aynı duyguları paylaştığımı söyledim. Gemiye bindikten sonra bir daha haber almadık. Saldırı olduktan sonra da eşimden bir haber alamadım. Ama dün Dışişleri Bakanlığı tarafından oluşturulan kriz masası bizi arayarak, eşimin bacağından silahla yaralandığı söylendi. Ayrıca elçilikten bir kişi arayarak eşimin yaralı

olduğunu söyleyerek, hastaneye yatırıldığını, en kısa sürede Türkiye'ye getireceklerini söyledi. Ayrıca Genelkurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın ayarladığı uçakların İsrail'e giderek yaralıları getireceği bilgisi verildi."

Hatice Yıldırım, çocukları ve kendisinin merakla eşinin ve tüm Müslümanların dönmesini beklediklerini kaydetti. Yıldırım'ın 13 yaşındaki kızı Öznur Yıldırım ise, babasıyla en son konuştuğunda onu çok özlediğini söylediğini belirterek, "Babam da beni özlediğini söyledi. Sonra telefonu kapattım ve 2 gün sonra da babamın bulunduğu gemiye saldırı olduğunu öğrendim. Bu saldırıya ben hem üzüldüm hem de gurur duydum. Çünkü babam insanlık yapmak için gitmişti. İnsanlık dışı bir muamele gördü. Ben şimdi babamın

ve diğer Müslümanların gelmesini dört gözle bekliyorum" diye konuştu.

Öznur Yıldırım, babasının sağ salim gelmesi durumunda ona sarılıp bol bol öpeceğini ifade etti.