Sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan kanserin, öldürücülüğü yanında bıraktığı sakatlıklar ve tedavisindeki yüksek maliyetleri nedeniyle, iş gücünde ve ülke ekonomisinde de ağır kayıplara neden olduğu bildirildi.
Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, kanserin hala önemli bir halk sağlığı sorunu olarak gündemdeki yerini koruduğuna dikkat çekildi. Açıklamada kanserin bulaşıcı bir hastalık olmadığı, kanserde erken tanının, hastalığın tedavi şansını yüksek oranda arttırdığı, bu nedenle "Kanserden değil, geç kalmaktan korkulmalı" görüşüne yer verilerek şöyle denildi:
"Kanserde erken tanı; tedavi şansını yükseltir, tedavi maliyetlerini azaltır, doku ve organ kaybını önler. Erken teşhis etmenin yolu; kanser tarama programlarına katılmak, düzenli muayene olmak ve vücudumuzda meydana gelen herhangi bir anormal değişiklikte; üşenmeden doktora gitmektir. Erken tanı ile önlenebilir kanserlerin tarama programlarına alınması ve uygulamanın başlatılması, eğitim yoluyla halkın bilinçlenmesi ve kanser vakalarının erken evrelerde yakalanmasına yönelik tarama programları uygulayan KETEM'ler Bakanlığımızca yapılandırılmış, ülke geneline yayılma çalışmaları devam etmektedir. Adana'da Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde bulunan KETEM Birimimizde meme kanseri ve rahim ağzı kanseri ile ilgili randevulu ve ücretsiz hizmet verilmektedir. Kanser Tedavisi uzun ve zorlu bir süreci gerektirir. Uygun zamanda tedavi ile; tam tedavi, sağlıklı yaşam süresinin uzatılması, ağrıların dindirilmesi, sosyal ve ruhsal problemlerin üstesinden gelinmesi sağlanabilir"
TIBBİ KURALLARIN DIŞINA ÇIKILMAMALI
Kanseri tedavi etmek amacıyla, tıbbi kuralların dışına çıkılması ve ne olduğu bilinmeyen ot ya da sıvıların kullanılmasının hastalığın tedavisini geciktirdiğine de dikkat çekilen açıklamada, taze sebze ve meyveler, posalı gıdalar, kalsiyumdan zengin diyet, zeytinyağı ve balık, kanserden kuruyucu etkilere sahip olduğu hatırlatıldı.
Kanserden korunmak için; katkı maddeleri bulunan gıdalar tüketilmemesi, yanlış besinler yenmemesi, fazla tuzlu, salamura veya tütsülenmiş gıdalar tüketilmemelsi. Aşırı şişmanlık tehlikeli olup, fazla yağlı gıdalardan kaçınılması gerektiği de vurgulanarak şunlar kaydedildi:
"Sigara, en önemli ve önlenebilir özellikte olan kanser nedenidir. Son 20 yılda Türkiye'de tüketimi yüzde 80 oranında artan sigara, içerisinde 4000'den fazla kimyasal madde bulundurmakta ve vücuttaki tüm sistem ve organlara zarar vermektedir. Sigara içerisindeki en tehlikeli maddeler nikotin, karbon monoksit ve katrandır. Sigara içen insanlarda esrar, kokain ve alkol gibi diğer zararlı alışkanlıkların bağımlılığı daha sık olarak görülmektedir. Dünyada her yıl 4 milyon insan sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmekte ve eğer gerekli önlemler alınmaz ise, sayısının önümüzdeki 20 yılda, 10 milyona çıkması beklenmektedir. Ülkemizde ise her yıl 100.000 insan genç yaşta sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle ölmektedir. Dünyada her 8 saniyede bir kişi sigaraya bağlı hastalıklardan yaşamını yitirmektedir.Sigara içenlerde, içmeyenlere oranla akciğer kanseri gelişme riski 15-20 kat daha fazladır. Sigara, akciğer kanseri ölümlerinin yüzde 90'nından, tüm kanser ölümlerinin yüzde 30'undan, bronşit ölümlerinin yüzde 75'inden, kalp krizi ölümlerinin yüzde 25'inden sorumludur. Yalnızca aktif sigara içicileri risk altında olmayıp, sigara içenlerin etrafında bulunan ve sigara dumanını içlerine çeken pasif içiciler de büyük risk altındadır. Bu nedenle ülke olarak başlıca hedefimiz; kanserin oluşumunu engellemek veya gelişen kanser hastalığını mümkün olduğunca erken teşhis etmek olmalıdır. "