Adana'da babaları hastanede yatan 4 kardeşin bir barakadaki hayat mücadelesi yürek burkuyor. Fareler arasında yaşayan çocuklar, çöpten topladıkları küflü ekmekle karınlarını doyuruyor.
Babaları Recep T.'nin 24 gün önce siroz hastalığı teşhisiyle hastaneye yatırılması, anneleri Şadiye'nin de ona refakat etmesi yüzünden Fatma (15), Birsen (13), Muhammed (5) ve Abdullah T. (4) adlı kardeşler, Yeşiloba Mahallesi'nde yaşadıkları iki odalı barakada açlıkla mücadele ediyor.
Ailenin dramı 13 yaşındaki Birsen T.'nin Adana'da yerel bir televizyon kanalında yayınlanan "Köprü" programını arayarak programın yapımcısı ve sunucu Bekir Fevzi Yıldırım'a, "24 gündür açız bize yardım" edin diyerek ağlamasıyla ortaya çıktı.
Yıldırım, Birsen'e ilk önce inanmadığını ve ancak daha sonra evlerine gittiklerinde gördükleri manzara karşısında şaşkına döndüklerini söyledi.
Birsen T., günlerdir aç oldukların ancak buna rağmen oruç tuttuğunu belirterek, "Babam 24 gün önce rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Annem de babamın yanında refakatçi olarak kalıyor. Babamın zaten işi yoktu. Eskicilik yapardı. Ama şimdi evin bütün yükü benim üzerime bindi. 24 gündür kardeşlerimle açız. Ben oruç tutuyorum ama kardeşlerim yemek yemek zorunda. Onlar için çöpten küflü ekmek ve dökülmüş yemekleri topluyorum. Kardeşlerimin karnını ancak böyle doyuruyorum. Geçenlerde bir seyyar satıcı çürümüş domatesleri attı. Bende gidip onları eve getirdim. İkisini kardeşlerime verdim ikisini de akşam iftara kendime ayırdım. O gün bayram ettik" dedi.
İftar sofralarında sadece küflü ekmek ve şekerli sıvı yağ ve su olduğunu orucunu bunlarla açtığını anlatan Birsen T., "Bıktım bu hayattan. Her gün küflü ekmek ve şekerli sıvı yağ yemekten bıktım. Bende herkes gibi evimin olmasını, sıcak yemek yemeyi istiyorum" diyerek ağladı.
Evlerinin kapı ve penceresi olmadığı gibi, eşyaları ve kıyafetlerini de komşuların eskileriyle idare ettiklerini söyleyen Birsen T., kendisinde kalça çıkığı, 4 yaşındaki Abdullah'ın ise zihinsel engelli olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Farelerin cirit attığı ortamda uyuyoruz. Kendimi bildim bileli, yeni bir şeyimiz olmadı. Açlık ve yokluk içindeyiz. Kardeşlerime hem annelik hem babalık yapıyorum. Bugüne kadar çöpe atılan yatakları alıp yıkadık, ölen bir komşumuzun yorganlarını kullanıyoruz. Yeter artık bizim de ranzalı evimiz olsun güzel yataklarımız olsun, sıcak, soğuk su akan çeşmelerimiz olsun"
Okuyup, fakirlere yardım edeceğini söyleyen Birsen, bayramın gelmesini ise hiç istemediklerini belirterek, bayramda hiç bayramlık elbise giymediklerini söyledi.