Gaziler Günü törenle kutlandı

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Adana Şube Başkanı Tamer Uman, bugün dağda kovalananların Meclis'te, kovalayanların, hatta bebek katilini kulağından tutup getirenlerin ise hapishanede olduğunu belirterek, "Hiçbir kurum bağrından yetişenlere karşı bu kadar ilgisiz kalmamalı" dedi.

Uman, "19 Eylül Gaziler Günü" nedeniyle Atatürk Parkı'ndaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, gaziliğin, şehitlikten sonra rütbelerin en büyüğü ve anlamlısı olduğunun altını çizdi.

"Ne mutlu ki İstiklal Savaşı gazilerimiz en büyük gazi Gazi Mustafa Kemal Paşa ile birlikte savaşarak rütbelendiler. Bizler ise onun ilke ve inkılapları ile yetiştirilerek, onun aziz hatırası önünde ve manevi huzurunda bu mutlu günü kutlayabiliyoruz" diyen Uman, "En büyük dileğimiz ise bizden sonraki gazilerimizin de bu mutlu günü aynı yerde ve aynı duygularla kutlayarak bu hazzı tatmasıdır. Bu konuda endişelerimiz olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Zira Mustafa Kemal adı ve milletimize kazandırdıkları aşama aşama unutturulmak istenmekte ve bu kazanımların birer birer ortadan kaldırılması bazı çevrelerce kazanılmış bir zafer addedilmektedir. Ve maalesef bu süreç son günlerde ivme kazanarak her geçen gün daha büyük tehlikeler arz etmektedir" şeklinde konuştu.

Vatanın savunulmasında ve ülkenin birlik ve dirliği uğruna geçmişte bedenini, yüreğini koyan gazilerin, bugünkü kaos ortamında ve var olma-yok olma çizgisinde gidip gelen bağımsızlık mücadelesi konusunda söyleyecek çok sözü ve bunu söylemeye herkesten çok hakkı bulunduğunu ifade eden Uman, şunları söyledi:

"Bugün mübarek Ramazan'ın 19. günü, ama bu 19 günde 23 tane şehit cenazesi geldi, bir o kadar da güvenlik görevlisi yaralandı. Yani gencecik fidanlar haince ve kahpece biçildi, toprağa düştü. Analar, babalar, bacılar ağladı, körpecik kuzular babalarının fotoğraflarına sarıldı; ne olduğunu, niçin olduğunu bile anlayamadan. Yine gencecik onlarca kahraman, şehitlik mertebesine erişemeyerek gazi oldular ve saflarımıza katıldılar. Belki birçok kişi ağladı, yürüdü, 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' diyerek slogan attı, büyüklerimiz 'Yalnız değilsiniz, terörün sonu geldi, geliyor' dediler, ama maalesef ateş her zaman olduğu gibi düştüğü yeri yaktı."

Tüm bu fidanları biçen, analara babalara bu dünyayı zehir eden, bebekleri anne karnında yetim bırakan ölüm makinelerinin Şırnak'ta, Suriye'de, Kuzey Irak'ta üretilmediğinin altını çizen Uman, "Bunlar; zorla kolkola girmek istediğimiz Avrupalı sözde dostlarımız tarafından üretilerek bedavaya hainlere teslim edilmektedir. Ve bunlar her zaman bizim Avrupalı dostlarımızdır" diye konuştu.

Bu konuşmayı yaparken amaçlarının politika yapmak olmadığını belirten Uman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz bu ülkenin sevdalısı olarak, göbekten değil gönülden bağlı gaziler olarak ülkemiz bu kadar tehlike ve kaos ortamındayken bir kenara çekilip bu kötü gidişe seyirci olamayız. Bizler kutsal bildiğimiz değerler uğruna Türküm diyebilen herkesin yapması gereken fedakarlıklar ve ödemesi gereken bedeller olduğuna inananlar ve düşünenlerdeniz. Bu bazen yitirilen bir göz, bir kol, bir bacak, bazen de bir can, bazen yatılan bir mapus damıdır. Terörle canı pahasına mücadele etmiş, onca badireden ve beladan alnının akı ile çıkmış, en önemlisi de terör örgütünün ölüm listesinin en başında yer almış onlarca gazimiz ve vatan sevdalısı şu anda yakaladıkları teröristlerle birlikte cezaevinde çile doldurmaktadır. Uydurma senaryolar ve suçlamalarla ülkenin birlik ve dirliğinden başka bir amacı olmayanlar, daha hakim huzuruna bile çıkarılmadan aylarca gözetim altında tutularak çeteci ilan edilmişler ve infaz edilmişlerdir. Yıllarca aldığımız eğitimlerde bizlere bayrak, toprak, Atatürk aşkı ve arkadaşlık sevgisi verildi. Silah ile gerdek olup sevişmeyi ve birbirimizin kollarında şehadeti öğrettiler. Ancak geldiğimiz noktada değil bu ulvi kavramları yaşamayı ve yaşatmayı, bu arkadaşlarımız üzerinden TSK'yı gözden düşürmeyi, yıpratmayı ve parçalamayı amaçlayanları seyreder olduk. Bu bizi bir yana bırakın, şu anda görev yapan ve kahramanca bu mücadeleye kellesini koyanlarda çeşitli şüpheler uyandırmaktadır. Çünkü bu mücadeleye en çok hizmet edenler ve en başarılı olanlar bir şekilde mutlaka cezalandırılmaktadır. Gençlik yıllarını feda etmiş emekli bir subayı ve gazi olarak diyorum ki; yazık olmuş verdiğim yıllara, katlandığım meşakkatlere. Çünkü dağda kovalananlar Meclis'te, kovalayanlar hatta bebek katilini kulağından tutup getirenler hapiste. Hiçbir kurum bağrından yetişenlere karşı bu kadar ilgisiz kalmamalı, adalet bu kadar ucuzlatılıp, silah olarak kullanılmamalıdır."

Adana Valisi İlhan Atış ise, Gaziler Günü'nü her yıl olduğu gibi bu yıl da birlikte kutladıklarını belirterek, gerek çalışan gerekse evlerinde oturan gazilerin rahat bir yaşam sürmeleri için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti. Atış, "Ne yaparsak yapalım, gazilerimizin hakkını ödeyemeyiz" dedi.

Törene; Vali Atış ve Büyükşehir Belediye Başkanı Durak'ın yanı sıra 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Nejat Bek, askeri erkan, bürokratlar ve gaziler katıldı. Protokol üyeleri, törenin ardından Türkiye Muharip Gaziler Derneği Adana Şubesi'ni ziyaret etti.