Adana'da verem tedavisi gördüğü hastaneden taburcu edildikten bir gün sonra atık kağıt deposunda hayatını kaybeden kağıt toplayıcısının meslektaşları, verem korkusu yüzünden tahlil yaptırmak için dispansere başvurdu.
Kağıt toplayıcısı Sinan Çuhadar'ın (42) yaklaşık 2 gün önce verem hastalığından ölmesinin ardından atık kağıt toplayan 3 bin kişi, göğüs ağrıları şikayetiyle Adana Atık Toplayıcıları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne başvurdu.
Dernek Başkanı Sadullah Leventoğlu, Köprü Yardımlaşma Grubu Başkanı Fevzi Yıldırım'ın da desteğiyle sağlıksız koşullarda atık kağıt toplayan 3 bin kağıt toplayıcısına kan tahlili yapılması için harekete geçti. İl Sağlık Müdürü Çağlar Çatak ile yapılan görüşme sonunda atık kağıt toplayıcılarının iki hafta içerisinde 20-30 kişilik gruplar halinde Dr. Ali Menteşoğlu Verem Savaşı Dispanseri'nde kan tahlili ve röntgen çekimi yapılması içi izin alındı.
Köprü Yardımlaşma Grubu Başkanı Fevzi Yıldırım, 2 gün önce Sinan Çuhadar'ın verem hastalığından dolayı hayatını kaybetmesinin ardından atık kağıt toplayanların aynı kaderi paylaşmaması için harekete geçtiklerini belirterek, "Adana'da atık kağıt toplayan 3 bin kişi yaklaşık iki hafta için 20-30 kişilik gruplar halinde dispanserde kontrolden geçirilip, kan tahlili yapılacak. Verem hastalığı teşhisi konan kişiler tedavi altına alınacak" dedi.
Adana Atık Toplayıcıları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Sadullah Leventoğlu ise meslektaşları Sinan Çuhadar'ın ölümünün ardından 100 kadar atık kağıt toplayıcısının göğüs ağrıları şikayetiyle kendilerine başvurduğunu anlatarak, "Diğer kağıtçıların da aynı kaderi paylaşmaması için bütün kağıt toplayıcılarını kontrolden geçireceğiz. Bende öksürdüğüm zaman göğsümde bir ağrı oluyor. Veremden ölmekten korkuyorum. Bu çocuklar çok sağlıksız koşullarda yaşıyorlar. 30-40 arkadaşımız ağrıdan yatamaz oldu. Bu çocuklar ölmesin birileri bunlara el uzatsın" diye konuştu.
10 yıldır atık kağıt toplayan ve meslektaşı Sinan Çuhadar ölmeden önce yanında bulunan Nazmi Akan (25) ise, "Sinan ağabeyim gibi veremden ölmek istemiyorum. Bizimde evimiz olsun. Bizde evlenip çocuk sahibi olalım. Bizde insanız, bizi uhucu ya da hırsız sanıyorlar. Biz hırsız ya da uhucu değiliz. İnsanlar bizi hor görmesin artık. Veremden öleceğim diye çok korkuyorum. Ben ölmek istemiyorum" diye konuştu.
10 yaşından buyana atık kağıt topladığını belirten 24 yaşındaki Alper Esoy ise Sinan Çuhadar ile aynı bardaktan çay içtiği için verem hastalığına yakalanmaktan korktuğunu anlattı.
Henüz 20 yaşında olan ve işsiz olduğu için kağıt toplayıp sokakta yatmak zorunda kaldığını söyleyen Ramazan Akpolat da, "İnsanların bakmaya bile çekindiği çöpleri bir bir karıştırıyoruz. İnsanlar bu nedenle bizi hor görüyor. Sağlıksız koşullarda kağıt topluyoruz. Sinan ağabey gibi verem olup ölme tehlikemiz var. Ama mesleğimiz işimiz olmadığı için aç kalmamak için çöpten kağıt topluyoruz. Çok korkuyorum verem olup ölmekten" diye konuştu.
Atık kağıt toplayıcılar daha sonra verem dispanserinde kan tahlili yaptırıp röntgen çektirdi. Kağıtçıların hastalığa yakalanıp yakalanmadığı tahlillerden sonra ortaya çıkacak.