Mayından kurtuldu ailesine kavuştu

Türkiye'den Irak'taki ABD askerlerine gıda maddesi taşıyan Türk konvoyuna Duhok-Musul karayolunda mayınlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 1 Türk şoförü hayatını kaybetti, 4 kişi de yaralandı.

Musul'daki mayınlı saldırıdan yaralı olarak kurtulan Adanalı şoför Yıldıray Aytan (37), bugün TIR ile Adana'ya geldi. Yıldıray Aytan'ı eşi Yeliz Aytan (30), çocukları Tolga (12) ve Sibel (8), evinde gözyaşları içinde karşıladı. Eşini karşısında sağ salim gören Yeliz Aytan eşine sarılarak gözyaşlarına boğuldu.

Yıldıray Aytan, ağlayan eşini ve çocuklarını "bir şeyim yok" diyerek teselli etmeye çalıştı.

Aytan, Türkiye'den Irak'taki ABD birliklerine 90 TIR'ın yaş sebze ve meyve götürdüğü sırada dün gece Duhok ve Musul arasındaki Heyl Arabi bölgesinde yol kenarına döşenen mayınların patlaması sonucu yaralandığını söyledi.

İlk mayının kendi kullandığı TIR'ın sol tarafında patladığını, ardından 3 mayının arka arkaya patladığını anlatan Aytan, "Benim TIR'da mayın patladıktan sonra araçtan indim, yaralanmıştım. Daha sonra arka arkaya 3 patlama daha oldu. Bir arkadaşımız öldü, 4 arkadaşımız yaralandı. Yaralı bir arkadaşımızı ben çıkardım. Ancak durumu çok kötüydü. Sanırım yaşamaz. Mayın patlamalarının ardından 10 el ateş edildi" dedi.

Irak'a 2003 yılından bu yana TIR'la malzeme taşıdığını, Türkiye'de 300-400 YTL'ye çalışmak zorunda kaldığı için Irak'a gittiğini söyleyen Aytan, "Irak'a gitmek istemiyorum. Ama çocuklarımın okuması ve evime ekmek getirmek için gitmek zorundayım. Aksi taktirde eve ekmek getiremeyeceğim. Irak'ta can güvenliğim yok ama yine gideceğim" diye konuştu.

Yıldıray Aytan'ın eşi Yeliz Aytan ise eşinin Irak'a gitmesini istemediğini belirterek, "Kocam sağ salim kurtuldu, çok mutluyum. Ama Irak'a artık gitmesini istemiyorum. Çünkü o Irak'a gittiği zaman biz burada rahat uyuyamıyoruz" diyerek gözyaşlarını tutamadı.

Yıldıray Aytan'ın İlköğretim 6. sınıf ve 2. sınıfa giden çocukları Tolga ve Sibel de gözyaşları içinde babalarının sağ kurtulmasına çok sevindiklerini ancak Irak'a bir daha gitmesini istemediklerini söylediler.