20 yılık görme engelli öğretmen Ali Ercan (42), 24 Kasım Öğretmen Günü'ne buruk girdi.
Ali öğretmen, siciline verilen düşük notların yanı sıra, "Öğretmenlik yapamaz" karar ve görüşleriyle mücadele ederken, 2001 yılında görev yaptığı Mehmet Kemal Tuncel Lisesi müdürünün siciline hem düşük not verdiğini hem de, "Paranoit hastasıdır" notunu düştüğünü öğrenince şok geçirdi.
Hakkındaki kendisine ifade edilmeyen bu bilgiyi Bilgi Edinme Yasası'ndan yararlanarak tesadüfen öğrenen Ercan, 2008 yılında hemen yeni bir hukuk mücadelesi başlattı ancak elinde hastane raporu olmasına rağmen hem yerel mahkeme hem de temyize gittiği Danıştay, okul müdürünü haklı bularak kararı onadı.
Bu durumun bilime aykırı ve onur kırıcı bir durum olduğunu söyleyen Ali öğretmen, 2001 yılında çalıştığı Mehmet Kemal Tuncel Lisesi müdürünün siciline yazdığı, "Paranoit hastasıdır" görüşünden bir türlü kurtulamadığını ve çok üzüldüğünü belirterek, "Sicilime yazılan bu notu görünce hemen dava açtım. 2008'de Adana Bölge İdare Mahkemesi'ne sicil notumdaki 'paranoittir' kelimesinin hastane raporu ile sabit olmadığı gerekçesiyle kararın iptali için başvuru yaptım. Ancak, Adana Bölge 2. İdare Mahkemesi
davanın reddine karar verdi. Mahkeme 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 121. maddesi hükmü uyarınca çıkarılan Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği'nin 17. maddesinde sicil amirlerinin raporunu doldurdukları her memuru, dış görünüşü, kılık kıyafeti, zeka derecesi ve davranış kabiliyeti gibi konularda değerlendirerek sicil notlarını bunların açık ve gereğine göre kısa bir şekilde yazma yetkisi vermiştir. Olayda müdürün 2001 yılı sicil raporunda öğretmenin sicil notuna 'paranoittir' kararı onaylanmıştır deniyor. Ancak mahkeme benden bu konuda savunma bile almadı. Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, okul müdüründen aldığı bilgiler doğrultusunda bana, 'Paranoit hastasıdır' dedi" ifadelerini kaydetti.
Ali öğretmen, yerel mahkemenin bu kararı vermesinin ardından Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden 2008 yılında heyet raporu aldığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"2008 yılında hasta olmadığımı belgelemek için hastaneye başvurdum. Hastanede beni 6 psikiyatri uzmanı inceleyerek, 'Ruhsal muayenesinde, duygulanımı uygun, soyut düşünce ve gerçeği değerlendirme yetisi tam. Algı, bellek ve yargılama kusuru saptanmadı" diye karar verdi. Üstelik tanı olarak, 'aktif psikopatoloji saptanmadı" denildi."
Bu raporu aldıktan sonra yerel mahkemenin kararını temyize götürmek üzere Danıştay'a başvurduğunu ifade eden Ali öğretmen, "Danıştay kararında, 'Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından istemin reddine ve yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir' denildi. Ancak ben hastaneden aldığım sağlam raporuyla birlikte Danıştay'a başvurmuştum. Buna rağmen bana, 'Paranoit hastasıdır' dediler" şeklinde konuştu.
Türkiye'de kendini savunması ve hasta olmadığını kanıtlaması için hukuk yolunu kaybettiğini bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gideceğini söyleyen Ali öğretmen, "Elimde kapı gibi raporum olmasına rağmen bana, 'Paranoitsin' diyorlar. Hastane, 'Hasta değilsin' diyor. Mahkemeler, 'Ruh hastasısın' diyor. Mahkemeler bilimi karşısına alıp bir müdürün verdiği karara göre rapor veremez. Buna bütün öğretmen arkadaşlarımda karşı. Bunun için hasta olmadığımı kanıtlamak adına mücadelem devam edecek" dedi