Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Adana ziyareti sırasında yardım sözü verdiği doğuştan kafatası büyümediği için kör olma tehlikesi bulunan ilköğretim öğrencisi Serap Zengin, tedavi görmesine rağmen riskli olduğu için ameliyat yapılmayınca görünümünden dolayı arkadaşları dalga geçtiği gerekçesiyle okulu bıraktı.

14 Mayıs 2008 tarihinde toplu açılış ve TOKİ konut anahtar teslim törenine katılmak üzere geldiği Adana'da valiliği ziyaret eden Başbakan Erdoğan ile görüşen ayakkabı boyacısı Şeracettin Zengin, 15 yaşındaki kızı Serap'ın beynindeki rahatsızlık yüzünden gözünün kör olma tehlikesi bulunduğunu, maddi durumu iyi olmadığı için de kızını tedavi ettiremediğini söyleyerek yardım istemişti.

Serap Zengin, Başbakan'ın yardım sözünün ardından ertesi gün Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Beyin Cerrahi Bölümü'nde tedavi altına alınmıştı. Burada yaklaşık 2 ay tedavi gören Serap Zengin, daha sonra taburcu edildi. Doktorlar ameliyat riskli olduğu ve hastalığı yavaş ilerlediği gerekçesiyle Serap Zengin'i ameliyat etmedi.

Bu sırada baba Şeracettin Zengin, kızını yine Başbakan'ın yardımıyla Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne götürerek, Beyin Cerrahi Bölümü'nde tedavisini sürdürdü. Ancak buradaki doktorlar da ameliyatın çok riskli olduğunu, Serap'ın sürekli MR'nın çekilerek gözetimde tutulması gerektiğini söyledi. Ayakkabı boyacılığıyla 5 kişilik ailesinin geçimini sağlayan baba Zengin, sürekli Ankara'ya gidip gelemediği için MR da çektiremez duruma geldi. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan birkaç kez para alarak Ankara'ya giden baba Zengin, artık oradan para almaya da yüzü kalmadığını söyledi.

Yaklaşık 1.5 yıldır tedavi olmak için çırpınan ama gittiği kapıların hepsi yüzüne kapanan Petrolofisi İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi Serap Zengin ise, tedavi olamadığı için fiziki görünümünde sürekli değişiklik yaşadı. Serap Zengin, fiziki görünümünden dolayı okulda zor anlar yaşadığını belirterek, "Okulda kimse benimle aynı sırada oturmuyor. Kimse bana bakmıyor bile. Ben okulda ve sınıfta hep yalnızım. Kimse benimle arkadaş olmadığı gibi bir de dalga geçiyorlar. Bana dört göz, bukalemun ve Hayko Cepkin diyorlar" diye konuştu.

Okula gidip avukat olmak istediğini ancak arkadaşlarının kendisine bakışlarından ve dalga geçmelerinden bıktığını anlatan Zengin, "Ben okuyup avukat olmak istiyorum. Ama benimle dalga geçtikleri için artık okula gitmiyorum. Okula gittiğim zaman çok sinir oluyorum. Ne olur Başbakan'ım bana yardım edin. Ben okumak istiyorum" dedi.

Serap Zengin, doktorların kendisini bir türlü ameliyat etmediğini, bu nedenle gözlerinin görmeme oranının arttığını belirterek, "Kulağım daha çok duymamaya başladı. Burnumda ve boğazımda et var. Sol kolum ve bacağım uyuşmaya başladı. Ne olur beni kurtarın" şeklinde konuştu.

Baba Zengin ise, kızına Başbakan'ın el uzattığını ancak sonu gelmediğini, kızının bir türlü tedavi olamadığını, doktorların ameliyat riskli olduğu için ameliyat yapmadığını ancak kızının her geçen gün kötüye gittiğini söyledi. Zengin, Hacettepe Üniversitesi'nde doktorun Serap için engelli olabileceğini söylediğini ifade ederek, "Kızımın kafatası büyümediği için beyni kulağına, gözüne ve diğer uzuvlarına baskı yapıyor. Bu nedenle artık kızım yavaş yavaş yok oluyor. Doktor kızımın engelli olmasına alışmamız gerektiğini söylüyor" dedi.

Baba Zengin, kızının 5 haftadır okula gitmediğini, evden dışarı çıkmadığını, bir baba olarak çaresiz olduğunu kaydetti.

İHA

Yayın Tarihi : 7 Aralık 2009 Pazartesi 13:13:03

Güncelleme :7 Aralık 2009 Pazartesi 13:27:18