115. mağazasını Adana'da açan Starbucks Coffee, küresel krize rağmen Türkiye pazarında büyümeye devam ediyor.
49 ülkede hizmet veren, kahve kültürünün dünyadaki önemli temsilcilerinden Starbucks Coffee, İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Aydın, Balıkesir, Kocaeli, Antalya'nın ardından Adana'da da mağaza açarak, Türkiye'deki büyümesini sürdürüyor.
Starbucks Türkiye Genel Müdürü Can İkinci, Adana mağazasının açılışında yaptığı açıklamada, 115 mağazada bin 100 kişiye istihdam sağladıklarını ifade etti. "Düşündüğümüz zaman yarattığımız ekonomi bununla sınırla kalmıyor" diyen İkinci, "Bizim yerli tedarikçilerimiz var. Yiyeceklerimizin hepsini Türkiye'de geliştiriyoruz, Türk damak tadına uygun şekilde ve bunları Türk firmalar üretiyorlar bizim için. Orada yarattığımız istihdam var. Bütün bu 115 mağazadaki depolama, lojistik, tedarik zincirini düşünürseniz orada da inanılmaz bir ekonomi yaratılıyor ve biz bu yarattığımız ekonomiden, katma değerden çok büyük bir gurur duyuyoruz" dedi.
Starbucks Coffee Türkiye olarak franchising sistemiyle büyümediklerinin altını çizen İkinci, "Biz Türkiye'de ve dünyada franchising yapmayan bir firmayız. Tüm işletme hakları aslında Shaya Kahve A.Ş. isimli bir Türk firmasında. Starbucks markasını Türkiye'de temsil eden bir firmayız. Bize bütün bölgenin franchise diyebilirsiniz bir bakıma. Bizim bir lisans anlaşmamız var Starbucks'la. Bu anlaşmaya göre biz istesek de bayilik veremiyoruz. Biz bütün mağazalarımızı emlak kiralamasından inşaatına, insan kaynakları, işe alımından eğitimine, tedarik zincirine, A'dan Z'ye düşünebildiğiniz her şeyi biz kendimiz merkezi olarak yönetiyoruz" diye konuştu.
Kendilerine çeşitli illerden talepler geldiğinin altını çizen İkinci, "Biz bir mağazayı açarken, açtığımız mağazanın yüksek olan tüm standartlarımızı yüzde 100 karşılamasını bekliyoruz. Bunun için çok ciddi ön hazırlık yapmamız gerekiyor. Doğru yerde, doğru metrekarede, doğru rahatlıkta, eğitim, insan kaynakları, tedarik zinciri gibi bütün alt yapıyı da hazırlamamız gerektiği için bu vakit alıyor. Tabii ki başka şehirler için de hedeflerimiz var. Bizim için öncelikli olan; misafirlerimiz bizi nerede
istiyor, onlara en iyi servisi nerede verebiliriz? Bizim önceliğimiz bu" ifadelerini kullandı.
"KÜRESEL KRİZDEN ETKİLENDİK"
Can İkinci, faaliyet gösterdikleri sektörün tüm sektörler gibi krizden etkilendiğini ifade ederek, şunları söyledi: "Etkilendik, çünkü ana caddelerde veya alışveriş merkezlerinde toplam bir trafik düşüşü yaşanıyor. Kimse bu trafik düşüşünde, 'ben hiç etkilenmiyorum' diyemez. İkinci büyük sıkıntı da döviz kurlarının bu kadar oynamış olması 3 ay içerisinde. Bu kurlardan dolayı dövizle yaptığınız kiralamalar, ithal ettiğiniz mallar varsa hepsinin maliyeti yükseliyor. O anlamda da tüm perakende sektörü etkileniyor."
Türkiye'de kahve kültürünün geçmişten beri var olduğunun altını çizen İkinci, "Biz uluslararası bir markayı temsil ediyoruz. Ben ve bütün takımım, 'takımım' derken biz bin 100 kişilik bir aileyiz, hepimiz Türküz. Türkiye'de Türk kahvesi gibi yerleşmiş bir kültürü sunmak mecburiyetindeyiz. Dünyada şu anda 49 ülkede Starbucks var, yalnızca Türkiye'de Türk kahvesi de var" dedi. İkinci, kullandıkları kağıt bardakların çok opsiyonel olduğunu, ancak isteyen müşteriye fincanda da sunum yaptıklarını ifade etti.
KİTLE HEDEFİ YOK
Starbucks Coffee Türkiye olarak bir kitle hedeflerinin olmadığını vurgulayan İkinci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bize şu kesim gelsin diye bir hedefimiz yok. Birinci amacımız 'ulaşılabilir lüks' dediğimiz bir kavram var. Bu ne demek; her gelir grubu, her kesim, her yaş grubu, her türlü inanç fark etmeden biz burayı üçüncü adres yapmak istiyoruz. Siz bu koltukta oturun, rahat edin istediğiniz şekilde burada vaktinizi geçirin. Bunu her gün işe giderken yapan beyaz yakalı biri de olabilir, hafta sonu veya ayda bir, iki ayda bir dışarı çıktığında Starbucks keyfini yaşamak isteyen bir aile de olabilir. O yüzden belli bir gruba hitap etmek gibi bir çabamız yok. Eğer herhangi bir Starbucks'a giderseniz her türlü misafiri görebilirsiniz. Ben İstanbul'da bir mağazaya girdiğimde ders çalışan öğrenci grubu da görüyorum, toplantı yapan hanımlar grubu da görüyorum, iş toplantısı yapan gruplar da görüyorum, bir koltukta uyuyan, dinlenen birisini de göroyorum. Hiç belli bir profilimiz yok."