ADANA’da evlerinin önünden kaçırılıp, Hatay’ın Belen İlçesi’nde tecavüz ve işkenceyle geçen kabus dolu 10 gün yaşayan 19 yaşındaki B.B., zanlıların elinden, verdikleri hapı içmeden bayılma numarası yaparak kurtulabildi.
Nişanlı olan B.B., 16 Mart’ta Gülbahçe Mahallesi’ndeki evlerinin önünde, komşusunun kızıyla sohbet ederken gelen, tanımadığını söylediği 3 kişi tarafından zorla bir otomobile bindirilerek kaçırıldı. Arkadaşının haber verdiği ailesinin şikayeti üzerine polis, B.B.’yi aramaya başladı.
Ancak, görgü tanıklarının aracın plakasını alamaması ve zanlılarla ilgili eşkal dışında bilgi verememeleri nedeniyle bulamadı. Zorla otomobile bindirildikten sonra eter koklatılarak bayıltılan B.B. ise gözlerini ormanlık alandaki bir evde açtı.
İddiaya göre, 2’si güzel Türkçe konuşan, diğeri ise parmağında altın yüzük olan ve Arapça konuşan 3 kişi B.B.’ye, “Seni burada kessek kimsenin haberi olmaz. Karşı koymanın bir anlamı yok” tehdidinde bulunup, sırayla tecavüz etti. Kendilerine direnen B.B.’ye bir uyuşturucu hap içirip, dirençsiz hale getiren saldırganlar, vücudunu jiletle kesip, kollarında ve bacaklarında sigara söndürerek işkence yaptı.
Polisin araştırması sürerken, B.B., 26 Mart akşamı verilen ilacı dilinin altında saklayarak içmedi. Bir süre sonra bayılmış numarası yapan genç kız, kendisini odada bırakıp, içki içmeye başlayan zanlıların kapıyı kilitlememesinden ve dalgınlıklarından yararlanarak kaçmayı başardı. Yakındaki bir akaryakıt istasyonundan ablası G.B.’yi cep telefonundan arayarak başına gelenleri anlatan B.B., ailesi tarafından alınıp, Adana’ya getirildi.
Verilen eşkal doğrultusunda esrarengiz olayın failleri aranırken, yaşadığı şoku atlatamayan B.B., önce hastaneye, sonra Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Olayla ilgili ifade veren B.B., kaçıranları tanımadığını belirtip, yaşadıklarını gözyaşları içinde şöyle anlattı:
“Evimizin önünde arkadaşımla sohbet ediyordum. Bu sırada gelen arkamdan yaklaşan biri beni tehdit edip otomobile bindirdi, burnuma mendil kapattı. Gözlerimi açtığımda ormanlık alandaydım. Beni kaçıranlar 3 kişiydi. Biri esmer, uzun boylu parmağında altın yüzük, yüzüğün üstünde de dikkat çekici kadar iri taş vardı. Bu yabancıydı, diğer ikisi ise çok düzgün Türkçe konuşuyordu.
Bana böbreğimi aldıklarını söylediler. Karnımda bant vardı. İstediklerini yapmadığım, karşı koyduğum zaman sırtımda, kol ve bacaklarımda sigara söndürdüler. Her gün ilaç veriyorlardı, bu yüzden kendimde değildim. Bir gün verdikleri ilacı içmedim, içmiş gibi yaptım, gözlerimi kapattım. Beni uyudu, bayıldı sanıp çıktılar.
Kapıyı açık bıraktılar, salonda oturmuş konuşuyorlardı. Görünmeden çıkıp, kaçtım. Ben nişanlı bir insanım, benden ne istediler? Gözü dönmüş hayvanlar gibi saldırdılar. Bana bunları yaşatanlar insan olamaz. Yakalanıp, cezalandırılmalarını istiyorum.”
Emekli işçi 11 çocuk babası 48 yaşındaki M.T.B. de, kimseyle husumetleri bulunmadığını kaydederek, “Çocuklarıma hep dürüst olmayı, insanlara iyi davranmalarını öğrettim. Biz kendi halinde bir aileyiz, bizden ne istediler, kime ne zararımız oldu bilmiyorum. Bu canilerin en kısa süre yakalansın” dedi.
Adli Tıp Kurumu’na gönderilen B.B.’ye işkence yapıldığı, tecavüze uğradığı, kesici aletlerle vücudunun değişik yerleri kesildiği raporla da saptandı. Ancak böbrek alınmasının söz konusu olmadığı belirlendi. Verilen bilgiler üzerine saldırganların eşkalini çıkarıp, robot resimlerini çizen polis, resimleri Hatay başta olmak üzere diğer illerin emniyet müdürlükleri ile jandarma komutanlıklarına gönderdi. Soruşturma sürüyor.
ARKADAŞLAR NASIL BİR ŞEHIRDE YAŞIYORUZ ARTIK HEPIMIZIN DIKKATLI OLMASI LAZIM SAYGILAR