22
Aralık
2024
Pazar
ADANA

'Türkiye odaklanılacak ülke olacak'

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, son bir haftadır dünyanın biraz rahatladığını, Türkiye'de açıklanan 4. paketle birlikte kısa dönemli piyasayı canlandıracak açıklamalar yapıldığını belirterek, "Türkiye'nin genç nüfusu ve bölge itibariyle önü açık ve ileri dönemdi odaklanılacak ülkeler arasında" dedi.

Sabanca 27 Mart'ta başlayan 11. Uluslararası Tiyatro Festivali'ne katılmak üzere geldiği Adana'da HiltonSA'da Adana Rotary Kulübü tarafından kendi adına verilen "40. yıl özel Rotary meslek ödülleri" törenine katılarak bir konuşma yaptı. Sabancı burada yaptığı konuşmada dünyada yaşanan küresel ekonomik krizi değerlendirdi.

Sabancı, 2006-2007 yıllarına ve biraz daha da geriye giderek değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek, "Dünyanın kökleri 2000'lerin başına giden ciddi bir yapısal dengesizlik dönemini yaşandığını görüyoruz, 2000'lerin başında başlayan bu süreçte, ABD'de olağanüstü, bütçe açıkları ve cari açıklar oluşuyor. Bir yandan tasarruf düşüyor. Yani ABD'de olağanüstü bir harcama ciddi cari açıklar yaratıyorlar. Öte yanda da başta Çin olmak üzere Asya'da ve petrol üreten ülkelerde çok büyük cari fazlalar ve yüksek tasarruf var. 2000'lerden itibaren böyle bir süreç var dünyada. Bu dönemde AB'de de istediği kadar büyüyemiyor. AB'nin yeterince büyümemesi daha mütevazı bir büyüme söz konusu. Avrupa yaşlanıyor, böyle bir dönem vardı. Doğu'da Japonya'da ise mali sistem çok problemliydi. Çin'in olağanüstü cari fazlası vardı. Fakat orda da yönetim sisteminden gelen kur sisteminde yeterince esneklik yoktu" diye konuştu.

Böyle bir dünya yaşadıklarını hatırlatan Sabancı, 2006- 2007'ye bu yapısal dengesizliğin içinde girildiğine dikkat çekerek şunları kaydetti:  "Bu dönemde bütün ülkeler yüzde 5-6 büyüme yakaladı. Dünyada böyle yüksek büyümelerinden sonra bir yavaşlama olmuştur. Üst üste büyük büyümelerden sonra düzeltmeler olur. Dünya son 15 yıldır globalleşmenin etkisi ile bu düzeltmeleri daha yumuşak yaşıyordu. Dolayısıyla 2006-2007'de reel sektörde hafif yavaşlama kendini göstermeye başlamışken, tutsat krizi bunun üstüne geldi. Bu dengesizliğin üstüne geldi. Kendi çapından daha büyük bir kriz yarattı. Dünya daha hızlı özellikle batı çok daha hızlı bir  resesyona girdi."

"2008'de yılbaşı mesajını yazarken, teşkilata mesaj verirken, 2008 yılını biz Sabancı grubunda aman dikkat, 2008 yılını bıçak sırtında bir yıl" dediğini anımsatan Sabancı, "O yazımda, o temkinle başladık. Maalesef görüldü ki 2008'de hepimizden beklentisinin ötesinde bir olaylar gelişti. Hatta küresel 1930'lardan beri görülmemiş bir durgunluğa girdi. Tüm bunlar yaşanırken, ABD'de bir boşluk vardı. Yönetim boşluğu sayılabilir bu. Çünkü ciddi bir seçim süreci vardı. Bu süreçten dolayı, hazineden sorumlu bakanın aldığı hiçbir tedbir piyasalarda dikiş tutturamadı ve güven vermedi ve dolayısıyla olay bir güven krizine doğru gitti. Bankalar bir birine piyasa bir birine güvenmemeye başladı. Bu dönemde Ekim'den itibaren hissetmeye başladık. Bizde de bir yerel seçim var. Bu yerel seçimden dolayı yöneticilerimiz hadiselerinin tam önünde ve kontrolünde görülmüyor. Öyle hissetmiyoruz, ama bu sadece bizde böyle değil. Ben bir çok uluslararası toplantılara katıldım, aslında tüm iş dünyası kendi hükümetlerinin krize karşı yeterince önlem almadığından yakınıyor" şeklinde konuştu.

Bütün dünyanın krizin boyutlarını tartıştığını, ama çözüm noktasında çok da bilinin reçete söz konusu olmadığının altını çizen Sabancı şöyle devam etti:  "Bu dönemde bütün dünyada olduğu gibi bizde de bazı tedbirler alınıyor ama yeterli değil izlenimi yaratıldı. Ama beklentilerin yönetimi de krizde çok önemlidir. Şimdi son dönemde görüyoruz ki, ABD'de yeni başkan yeni kadrolar, hazineden sorumlu yeni bakan yeni tedbirler alıyorlar. Bankaların bilançoları temizliyorlar. Dolayısıyla bu temizlenme bir nevi bankaların yeniden oksijene kavuşuyor. Bankaların oksijene kavuşması bunun reel sektörde hissedilmesini demek. Son dönemde ABD'de alınan tedbirlerin yavaş yavaş piyasalara da güven vermeye başladığını hissediyoruz. Obama hükümeti bunun yanı sıra alt yapı ve Ar-Ge'ye çok büyük kaynak vermeyi kongreden geçirdi. Bu çok önemli çünkü alt yapıların yeniden oluşturulması demek yeniden ekonomide çarkların dönmesi demek."

Dünyanın önündeki bu krizden sonraki dönemin yeni bir dönem olacağını, hangi reel sektörde hangi konular yapılacak bunların ortaya çıkacağını Türkiye'nin de bu dönemde kendine yön çizerken buralara dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Sabancı bu arada tüketimle ilgili kısa vadede vergi indiriminin ABD'de yapıldığını, Türkiye'de yapılmaya başlandığını kaydetti.

Sabancı, bugün Türkiye'de, her ne kadar birinci, ikinci üçüncü paket nerdeydi dediklerini ama 4. paketten itibaren bizde de kısa dönemli piyasayı canlandıracağına işaret ederek, "Elimizdeki stokları işletme sermayesini döndürmeye yarayacak paketler açıklanmaya başlandı. Bu dönemde bütün dünyada krizle birlikte her şey yeniden gözden geçiriliyor. Bu dönemde kanamayı durdurmak için yaptığımız kısa vadeli tedbirler tamam. Yarın bir yerel seçim yaşayacağız. Yarından sonra Türkiye'nin daha orta ve uzun vadeli sorunlarına odaklanmamız lazım. Orta ve uzun vadeli sorunlarımız dediğimiz zaman, işsizlik bizim yüzde 7-7,5 b at krizi bunun üstüne geldi. üyüdüğümüz dönemlerde dahi yüzde 9,5'un altına indiremediğimiz, bir gerçek yapısal sorunumuz. Bunu işsizlik sorununu sadece verimliliğe de bağlamamız yeterli değil, evet verimlilikle ilgili yapmamız gerekenler var. Fakat sadece bunlar yeterli değil, yapısal olarak çözmemiz gereken şeyler var. İstihdam konusuna tek yönlü bakmamız gerek. Bu konu bir kaç farklı reformla desteklenmeli. Bunun için de vergi reformu, hukuk reformu gerekli. Bütün bunlar bir paket. Verginin yeniden düzenlenmesi, nasıl toplayacağız.? Nasıl yaygınlaştıracağız.? Bütün bunlar yeni dönemde 30 Mart'tan itibaren gündemimizde olması, orta ve uzun vadeli çözümler bulmamız gereken konular" dedi.

Sabancı dünyada dengeler değiştiğini, bu değişen dünyada AB sürecine hız vermiş bir Türkiye'nin ve bugün içeri de bulunduğu şartlarda sağlıklı iyi işleyen bir finans yapısı olduğunu belirterek şöyle devam etti:  "Türkiye'nin iyi işleyen ve iyi denetlenen bir yapısı var. Birçok açıdan dünyada yeni değişiklikler gelecek. Türkiye bunlara adapte olmada geçmişte başarılı oldu. Ben inanıyorum ki bu yapmamız gereken orta ve uzun vadeli reformları yapma yoluna çıkmış bir Türkiye'nin yeniden oluşan bu dünya düzeninde çok önemli bir rolü olacağına inanıyorum. Bununla ilgili bazı işaretler de görmeye başladık. Örneğin Carrefour ile ortaklığımız var. Biz 12 senedir ortağız, her zaman Carrefour'un büyüme potansiyeli olan ülkeler içinde yer alır Türkiye, Carrefour'un 5-6 tane büyüme hedef olan ülke vardı. Görüyoruz ki yeni dönemde büyük firmaların Carrefour'un Ceo'su önümüzdeki dönemde odaklanacağımız 3 ülkeden biri Türkiye diyor. Aynı şeyi diğer ortaklarımızdan da görüyoruz. Bu büyük krizden sonraki yeni dünya düzeninde, daha temkinli büyümeler, daha temkinli bir dünya olacak. Yüksek büyümek olmayacak, dolayısıyla daha mütevazı büyümelerin olduğu bir dünya olacak. Böyle olduğu zaman şirketler hangi ülkelerde odaklanalım
noktasında daha seçici olacak, işte bu açıdan ben Türkiye'nin önümüzdeki dönemde odaklanılacak ülkeler arasında olacağına inanıyorum."

Gerek genç nüfusumuz, gerek bulunduğumuz bölge itibariyle Türkiye'nin önü açık olduğunu anlatan Sabancı, "Son bir kaç hafta dünya biraz daha rahatladı. ABD'de alınan tedbirler dikiş tutmaya başladığını gösteriyor, öte yandan Çin'de de alınan tedbirler de kendini göstermeye başladı, Dünya liderleri G-20 için toplanıyor, hemen hemen bütün ülkeler aynı bilinçle, konuya yaklaşıyor.  Türkiye'nin önünde yeni bir dönem var, bunları yaparsak Türkiye'nin önü açık, hep beraber daha farklı bir dünyada daha iyi bir yerimiz olabileceğine inanıyorum" diye konuştu.

Konuşmanın ardından Güler Sabancı'ya Adana Rotary Kulübü tarafından, "40. yıl özel Rotary meslek ödüllü" verildi.

iha
Yayın Tarihi : 28 Mart 2009 Cumartesi 19:44:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?