TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Vahit Kirişçi, hükümetin tarıma verilen 2 katrilyonluk desteği 4 yılda 5 katrilyon liraya çıkardığını söyledi. 

Kirişçi, Yüreğir Ziraat Odası'na yaptığı ziyarette, Türkiye'de tarımın geldiği noktayı konuşmak için geçmişe bakılması gerektiğini ifade etti. Kirişçi, Türkiye'yi daha mutlu ve yaşanabilir bir ülke haline getirmenin herkesin görevi olduğunu ve bunun için en çok kendilerinin çalıştığını belirterek, "Tarım sektörüne bakarken 2002 yılı ve daha sonrasına bakmak gerekir. 2002 yılından bu yana tarımda üretim noktasında ciddi bir artış yaşandı. 19.5 milyon ton olan buğday üretimi 21.5 milyon tona, 850 bin ton olan ayçiçek üretimi 1 milyon tona, mısır üretimi 2.1 milyon tondan 4.2 milyon tona yükseldi. 2002 yılında 1.1 milyon ton buğday ithal ederken, şimdi un ihraç eder hale geldik. Bu artışlar da direkt olarak ekonomiye yansıdı. Tarım sektörünün ekonomiye katkısı 3 yılda yüzde 73 oranında arttı. 2002 yılında tarımın GSMH içindeki yeri 21.8 milyar dolar olurken, 2005 yılında yüzde 73'lük artışla 37.8 milyar dolara ulaştı" dedi. 

Üreticinin daha kolay üretim yapması için hükümetin birçok kolaylık sağladığına dikkat çeken Kirişçi, şunları kaydetti: 

"2002 yılında üreticinin aldığı kredinin faizleri yüzde 59'du. Çiftçi bu faizin altında eziliyordu. Ancak 2006 yılına gelindiğinde kredi faizleri yüzde 17.3'lere kadar düştü. Hatta bu faiz oranlarını sübvanse ederek yüzde 7'lere kadar düşürdük. Şimdi üretici aldığı kredinin altında ezilmiyor. 2002 yılında 83 bin kişi 272 milyon YTL kredi alırken, bu rakam 2006 yılında 261 bin kişiye çıktı ve 3.2 milyar YTL kredi verildi. Üreticinin sertifikalı tohum ekmesi sağlanarak kaliteli ürün alması sağlandı. 2002 yılında üreticiye verilen destek 2 katrilyon iken, bu rakam 2006 yılında 5 katrilyon liraya yaklaştı." 

Kirişçi, tarım sektörünün yanı sıra 2002 yılından bu yana hayvancılık sektörüne de ciddi destekler sağlandığını vurguladı.
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Durmuş Halis ise, üreticilerin sel felaketinden dolayı zor durumda olduğunun altını çizerek, "Pamuk, mısır ve soya fasulyesi tarlada kaldı. Ürününü hasat eden çiftçi ise, pamuğu buğday fiyatına sattı. Çiftçi zor durumda" diye konuştu.
Halis, narenciyenin de her sene olduğu gibi bu yıl da dalında kaldığına işaret ederek, şöyle devam etti: 

"Türkiye'de 2.5 milyon ton narenciye üretiliyor. Bunun 900 bin tonu ihraç ediliyor, geri kalan 1 milyon 600 bin tonu ise iç piyasada tüketiliyor olarak görünüyor, ancak narenciye dalında kalıyor. İç piyasada çok önemli açmazlar var. Bunun en büyüğü tarlada 15 YKr'ye satılan mandalina ve limonun pazarda 1-1.5 YTL'den satılması. Bunun önüne mutlaka geçilmeli. Ayrıca ihracatçıya ton başına verilen 80-90 doların üreticiye verilerek zararının giderilmesi gerekir."