Henüz 14 aylıkken başına demir kapı düşen, yoksulluk ve ihmal sonucu hastaneye zamanında götürülmeyince tedavisi yapılamayan 21 yaşındaki Halit Erdoğmuş, sadece başını hareket ettirebiliyor.
Adana'nın merkez Seyhan ilçesinin Yeşilevler Mahallesi'nde kiralık evde oturan Erdoğmuş ailesinin 6 çocuğundan biri olan Halit Erdoğmuş, adeta ''bitkisel hayat''ta. Sadece sıvı gıdalarla beslenebilen Halit Erdoğmuş, acıktığını ve susadığını da çıkardığı seslerle ifade edebiliyor.
Anne Mine Erdoğmuş, oğlu için tüm varlığını feda etmeye hazır olduğunu belirterek, ''Hangi anne evladını kaybetmek ister? Onun nefes alması bile beni hayata bağlıyor. O benim her şeyim. Kaybetmek düşüncesini bile kabul edemiyorum'' dedi.
Yaşadıkları olumsuzlukların yoksulluktan kaynaklandığını belirten Mine Erdoğmuş, şunları söyledi:
''Geçim derdiyle oğlum Halit'i 14 aylıkken kardeşleriyle evde bırakıp temizliğe gitmiştim. Eve döndüğümde, demir kapının üzerine düştüğünü öğrendim. Kontrol ettim, başında yara yoktu. Bir süre sonra rahatsızlandı, ancak doktora götürecek paramız yoktu. Kusması artınca komşumuzdan borç para alıp yakındaki polikliniğe götürdük. İlerleyen saatlerde bu kez hastaneye gittik. Doktorun verdiği ilaçları alarak eve döndük. Ertesi gün durumu daha da kötüleşince Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesine götürdük.''
Mine Erdoğmuş, Balcalı'daki doktorların yapılan tetkikler sonrasında oğlunun beyin omiriliğinde hasar meydana geldiğini ifade ettiklerini ve tedavi olasılığının çok düşük olduğu yönünde bilgi verdiklerini, 21 günü yoğun bakımda olmak üzere bir aydan fazla bir süre hastanede kaldıklarını anlattı.
Sosyal güvenceleri olmadığı için hastaneye yatış işlemleri sırasında kendilerine senet imzalatıldığını ifade eden Mine Erdoğmuş, ''O yıllarda şimdiki gibi yeşil kart uygulaması da yoktu. Oğlum bir ceset gibi yatıyor sadece başını hareket ettirebiliyordu. Artık hastanede yapılabilecek işlem kalmadığını, taburcu edeceklerini söylediler. Paramız olmadığı için oğlumu hastaneden kaçırmak zorunda kaldım'' diye konuştu.
21 yaşına gelen oğlunun bir bebekten farksız olduğunu belirten Erdoğmuş, şöyle devam etti:
''Yaşadığım tüm zorluklara rağmen oğlumu yaşatmak istiyorum. Artık eskisi gibi de çalışamıyorum. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna yaptığım başvuru sonucu evde bakım ücreti alıyorum. Eşim de sakatlanınca malulen Bağkur'dan emekli oldu. Ancak, 5 çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamıyorum.
Oğlumun durumunu belgeleyerek sakatlık maaşı için başvuru yaptım. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Genel Müdürlüğünden yardım talebinde bulundum. Ancak hiçbirinden olumlu bir gelişme elde edemedim. Çaresizim.''