Adana'daki ziraat odaları, mısır primindeki düşüşün, yem sanayisinin hammaddesi olan bu üründe yeniden dışa bağımlı hale gelineceğinin sinyalini verdiğini ileri sürdü.
Seyhan, Yüreğir, Ceyhan, Karataş, Kozan, İmamoğlu, Tufanbeyli, Karaisalı, Aladağ, Yumurtalık, Feke ve Saimbeyli ziraat odaları, yaptıkları ortak açıklamada, 29 Temmuz 2007 tarihinde yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile tarım ürünlerinin 2011 yılına kadar primle desteklenmesinin öngörüldüğünü anımsattı.
Türk çiftçisinin, tarımsal faaliyetleri yaparken tarımsal girdilerini dünya çiftçilerinden pahalı kullandığının vurgulandığı açıklamada, "Son yıllarda enflasyonun artmadığı ifade edildiği halde, döviz aynı seviyelerde seyrettiği halde, banka faizleri değişmediği halde söz konusu tüm girdilerin yüzde 60 ila yüzde 100 oranındaki artışlarına göğüs germek zorunda kalmaktayız. Hükümet son yıllarda ürün bazında yaptığı prim ödemesi ile bu açığı ve zararı telafi etmeye çalışıyordu. Doğrudan Gelir Desteği'nin düşürülmesiyle ürün prim desteklerinin makul seviyelerde artacağını düşünürken, 2007 yılı ürün prim destekleri aynı bırakılmış, sadece mısır ürününde bütün itirazlarımıza, mantıki ve hesabi açıklamalarımıza rağmen 6.7 YKr'den 2 YKr'ye düşürülmüştür. Ülkemizde mısır üretimi uzun yıllar yurt içi tüketimi karşılayamamış, ihtiyaç gerçekleştirilen ithalat ile karşılanmıştır. Son yıllarda yapılan destekler sonucu üreticilerin mısıra yönelmesiyle ekim alanları ve üretimde önemli artışlar gerçekleşmiş ve üretim açığı kapanmıştır. Mısır primindeki düşüş özellikle yem sanayisinin hammaddesi olan bu üründe yeniden dışa bağımlı hale geleceğimizin sinyalini vermektedir" denildi.
Yaklaşık 1.5 ay önce Adana'da incelemelerde bulunan Tarım ve Köyişleri Bakanı'nın ziraat odası başkanlarına, prim miktarlarının en az geçen yılki seviyeler düzeyinde olacağını ifade ettiğini ve üreticilerin bu ifade üzerine 2008 yılı için bölgede ekim çalışmaları yaptığının belirtildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Ancak açıklanan mısır prim miktarı üreticimiz tarafından şaşkınlıkla karşılanmıştır. Yetkili makamlarda bulunan devlet adamlarımızdan daha dikkatli olmalarını beklerdik. Prim miktarları üretimi teşvik etmeye yetmeyecektir. Bu primlerle mısırda, pamukta ve yağlı tohumlarda ithalatçı olmaktan kurtulamayız. Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu kararı değiştirilmeli ve primler yükseltilmelidir."