Yaz aylarında cilt sağlığı için dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın, güneş ışınlarının gölgede bile aynı etkiyi göstermesi olduğunu belirten Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uz. Dr. Lütfiye Çoban, mevsim dönümleri ve buna bağlı davranış değişikliklerinin, derinin sağlığını ve görünümünü etkileyen önemli çevresel unsurlar olduğunu söyledi.

Çoban, güneş ışınlarının, sıcaklık, ter ve nem, sık banyo yapmak, deniz ve havuz gibi deriyi direkt etkileyen faktörler nedeniyle yaz

mevsiminin cilt sağlığı ve cilt bakımı konusunda daha özenli olunması gereken bir dönem olduğuna dikkat çekti.

"GÖLGEDE BİLE KAÇIŞ YOK"

Ultraviyole radyasyonunun, güneş yanıklarına, güneş alerjisi diye tanımlanan bazı reaksiyonlara, çil ve lekelenmelere ve deri kanserlerinin sıklığında artışa yol açtığını ifade eden Çoban, "Güneş ışınlarının tüm bu etkilerinden kaçınabilmek için doğru ve etkili bir biçimde güneşten korunulmalıdır. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için sadece gölgede kalmanın yeterli olmadığı ve bunun için bir dizi önlem alınması gerektiği bilinmelidir" diye konuştu. Saat 11.00-15.00 arasında güneşte kalınmaması

gerektiğini hatırlatan Uz.Dr. Lütfiye Çoban, sözlerine şöyle devam etti:

"Deniz kenarında kum, taş ve deniz yüzeyinden yansıyan ışık, gölgede de etkilidir güneşten korunma önlemlerine dikkat etmek gerekir. Uygun giysiler, güneş gözlüğü ve şapkadan da yararlanmak gerekir. Sık dokunmuş ve açık renkli giysiler güneş ışığından korunmak için daha uygundur. Dermatoloğa danışarak kullanılacak güneş koruyucu ürünleri, temiz cilde, güneşe çıkmadan 30 dakika önce uygulamak önemlidir. Güneş koruyucu ürünün etkinliği deniz, havuz gibi aktivitelerle ve havlu ile kurulanma sonucunda

azalır, gün içinde yenilenmelidir. Deri, dış ortam ısısı artınca terleyerek vücut ısısının yükselmesini önler. Ancak uygun önlemler alınmazsa yoğun terlemeye bağlı olarak isilik ve pişik gibi durumlar oluşur. Terli ve nemli bekleyen deride mantar enfeksiyonlarına eğilim artar. Sıcağın deri üzerindeki bu etkilerinden korunabilmek için bazı önlemler alınabilir. Sık duş alınmalı ve giysiler gün içinde değiştirilmelidir. Teri emen, terin kurumasına olanak sağlayan gözenekli, pamuk ya da keten gibi organik

kumaşlardan yapılmış, bol ve açık renk giysiler tercih etmek terin olumsuz etkilerini önler.Terlemeyi azaltan kozmetikler yetişkinlerde bölgesel olarak kullanılabilir."

"CİLT KURULUĞUNA KARŞI ÖNLEM ALINMALI"

Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uz. Dr. Lütfiye Çoban, yazın sıcağın etkilerinden korunmak için sık banyo önerildiğini ancak sık banyonun cildin kurumasına yol açtığını ve bu durumun da kaşıntıya ve çeşitli egzama tablolarının kolay oluşmasına neden olabildiğine dikkat çekti. Çoban, "Cilt kuruluğundan korunabilmek için her banyoda tüm vücuda sabun uygulamak yerine; cildi kurutmayan, nemlendirmeye katkısı olan duş jellerini el, ayak, koltukaltı, kasık, meme altı gibi bölgelerde sınırlı

şekilde kullanmak gerekir. Banyodan sonra nemlendirici vücut losyonları kullanmak önerilir" ifadelerini kullandı.

"YÜZMEK GÜZEL VE EĞLENCELİ AMA..."

Yaz aylarının serinleten eğlenceli aktivitesi olan deniz ve havuzun da tıpkı banyo yapmak gibi cildi kuruttuğunu söyleyen Çoban, "Ayrıca havuzda kullanılan dezefektanlar, duyarlı kişilerde ya da usulüne uygun kullanılmadığında egzamaya yol açabilir. Temiz olmayan deniz ve havuz suyundan, havuz çevresindeki ıslak zeminden çeşitli bakteriyel ve mantar enfeksiyonları bulaşma riski yüksektir. Deniz ve havuzun cilt sağlığına olumsuz etkilerinden korunmak için usulüne uygun dezenfekte edilen havuzlar ve temiz

olduğu bildirilen deniz suları tercih edilmelidir. Havuz çevresinde çıplak ayakla dolaşmamaya, kişisel eşyaları kullanmaya özen gösterilmelidir. Deniz ve havuzdan sonra banyo yapıp, ardından vücuda nemlendirici losyon kullanınmak, parmak araları, koltukaltı, kasık bölgelerini ve meme altlarını iyice kurulamak cildinizi koruyacaktır" dedi.

İHA

Yayın Tarihi : 30 Haziran 2010 Çarşamba 12:37:01

Güncelleme :30 Haziran 2010 Çarşamba 12:59:50