Antalyalı Kerime Keleş, otomobilinin satış işlemi için notere gitti. Ancak Türkçe bilmediği için noter, yeminli Kürtçe tercüman istedi. Türkiyede yeminli Kürtçe tercüman olmadığı için de genç kadın arabasını satış işlemlerini yapamadı...
Galerici Sercan Karataş, geçen ağustos ayında Kerime Keleşten satın aldığı Toyota marka otomobili, bu yıl bir müşteriye sattı. Devir işlemleri için de Kerime Keleşle birlikte notere gitti. Ancak görevliler Keleşin Türkçe bilmediğini öğrenince Kürtçe bilen yeminli tercüman getirmesini, yoksa devir işlemlerinin yapılamayacağını söyledi. Bu istek karşısında şaşıran Karataş, Antalyadaki 12 noteri tek tek dolaştı, ancak aynı gerekçeyle ne satış sözleşmesini yaptırabildi, ne de Kerime Keleşten satış için vekaletini alabildi.
Karataş bu kez, Keleşin şimdi sattığı otomobili geçen nisan ayında satın alırken gittiği notere başvurdu. Burada da, "O tarihte iyi niyetle yapılmış olabilir. Şu anda biz Türkçe bilmeyen kadının vekaletini kabul edemeyiz" yanıtı aldı. Yeminli tercümanlık bürolarını da dolaşan Karataşa, "Kürtçe resmi bir dil değil. Yeminli tercüman bulamazsınız" dendi.
Yeminli bulmak imkansız
Bunun üzerine Doğu ve Güneydoğudaki illerde Kürtçe bilen yeminli tercüman aradı, ama bulamadı. Zira, birinin yeminli tercüman olması için o dili bildiğine dair üniversite diploması olaması gerekiyor. İngiliz Dili Edebiyatı, Arap Dili Edebiyatı gibi bölümlerden mezun olanlar bunu yapabiliyor. Fakat Kürtçe üniversitelerde öğretilen yabancı dil statüsünde değil. Bu nedenle Kürtçe bilen yeminli tercüman bulmak imkansız. Karataş, "Araştırdım, İsviçrede Kürtçe tercümanlık okulu olduğunu öğrendim. Fakat o da henüz mezun vermemiş!" diye isyan ediyor.
keşke yapmasaydım pişman oldum