Ardahan’ın Damal İlçesinde bu yıl 12. si gerçekleştirilen “ATATÜRK’ÜN İZİNDE VE GÖLGESİNDE DAMAL ŞENLİKLERİ” renkli gösterilere sahne oldu.
Ardahan Valisi Sayın Selim CEBİROĞLU’ nun da katıldığı festival Damal İlçesi mesire alanında yapıldı.
Sabah saatlerinde başlanan Damal Şenliklerine günün anlam ve önemini belirten konuşmalarla devam edildi. Şenlikte Ardahan Valisi Sayın Selim CEBİROĞLU ‘ da katılımcılara hitaben bir konuşma yaptı.
Atatürk’ün İzinde ve Gölgesinde Damal Şenliklerini hazırlayan Damal Kaymakamlığına ve Damal Belediye Başkanına emeklerinden dolayı teşekkür eden Vali Selim CEBİROĞLU , “ Damal ve Posof ilçelerimiz Serhat İlimizin sınır bekçileridirler. Sınır bekçilerinin olduğu bir yerde Atatürk’ ün siluetinin varlığı da ayrı bir özellik taşımaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olan ulu önder Atatürk’ ün en zor şartlarda, en sıkıntılı ortamlarda, en namüsait durumlarda birkaç arkadaşıyla beraber, Türk’ ün geleceğini oluşturabilmek için İstanbul’dan Anadolu’ ya gelmek zorunda kaldığını hepimiz bilmekteyiz. İşte o büyük insan, büyük asker, büyük devlet adamı, büyük strateji uzmanı olan Atatürk, Samsun’ a çıkarak Türk Milletinin kaderini değiştirmiştir. O büyük insanın anısına, o büyük insanın bize verdiği hizmetin karşılığı olarak bu festivali düzenlediği için de Damal Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Ne mutlu bizlere ki; Damal gibi Serhat ilçemizde Atatürk’ ün silueti karşımıza çıkmaktadır. Sevgili Damallılar çok şanslı bir ilçe olduğunuzu unutmayınız.
Orta Asya’ dan Hoca Ahmet Yesevinin gönderdiği Alperenlerden, Anadolu’ ya yayılanlardansınız.Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre, Tabtuk Emre, Hasan Dede gibi büyük alimler, büyük mütefekkirler Anadolu’ yu Türkleştirmişlerdir. İşte o Türkleştirenler sizlerin atalarıdırlar. Sizler buralara yerleşerek buraların Türkleşmesini ve Türklüğün değerlerini sunmasını sağlamış durumdasınız. Bu zor şartlarda buraları terk etmediğiniz, Serhat ilimizi boş bırakmadığınız, Türklük ve Türkmenlik geleneğini Atatürk’ ün izinde devam ettirdiğiniz ve Türkiye ‘nin yapıştırıcısı olan, Millet ve Devlet olma özelliği taşımanız açısından Atatürk gibi büyük bir dehayı burada saygı ile andığınız için sizlere teşekkür ediyorum. “ diye konuşmuşlardır.
Ardahan Valisi Sayın Selim CEBİROĞLU’ nun konuşmalarının ardından halk ozanı Yener YILMAZOĞLU bir konser vermiştir. Konserin ardından Gürcistan Halk Dansları Topluluğu izleyenlere mükemmel bir dans gösteri sunarken, program kapsamında sahne alan Yudum izleyicileri güzel türküleriyle coşturdu. Akşam saatlerinde ise Atatürk ‘ün siluetinin yansıdığı Karadağ’ ın karşısındaki Atatürk mahallesine geçildi. Saat 17,30 ‘ dan sonra Karadağ sırtlarına yansıyan siluetin oluşumunu izleyen vatandaşlar heyecanlı dakikalar yaşadılar.
YOLCU Görüyorum ki, bir an önce varmak istiyorsun oraya. Gerginsin kıpır kıpırsın, soluk soluğasın, yay gibisin ey yolcu coşkunluğun ne güzel, öfken ne güzel Sana selam, sana saygı ey yolcu Fakat düşündün mü yolunun uzunluğunu ? Neler var yolunun üstünde, düşündün mü? Koşar-adım aşabilecek misin şu dağı, geçebilecek misin bu hızla şu beli, tırmanabilecek misin bu solukla şu sırtı ? Ovada dikenler yollara uçmuştur, kuru dereleri seller basmıştır, kar yağmıştır belki o tepelere ? Böyle, uçar gibi geçip gidebilecek misin oralardan, hemen varabilecek misin oraya ? Belki sırtlanlar üşüşmüştür leşlere, kuzgunlar tutmuştur belki yolları. Belki silinmiştir ayak izleri yolcuların. Bütün bunları düşündün mu ey yolcu ? çünkü sen, ne ilk yolcususun bu yolun, ne de son. Derim ki sana : Nehirler boyu git Nerelerde ve niçin durgundur nehirler, nerelerde ve niçin hırçındır nehirler, nerelerde ve niçin mendereslidir, nerelerde ve niçin çağlayanlı ve de çavlanlıdır nehirler, gözlerinle gör, duy kulaklarınla Gör ve duy ki, nasıl varır nehirler denizlere Derim ki sana : Denize varmaktır amacı nehrin, denize varmak, ey yolcu Büyükse dağ, aşamıyorsa üstünden nehir, dolanır çevresini dağın. Büyükse kaya, söküp atamıyorsa nehir, birikip birikip taşar üstünden, dolanır yanını yöresini. Yokuşsa yolu, koşamıyorsa menderesler çizer nehir. uçurum çıkarsa önüne, kapıp bırakır kendini nehir, açar kanatlarını; varır varacağı yere, oraya denize Derim ki sana : Nehirler boyu git ve gör nehirlerin nasıl yol aldıklarını sen de bir nehirsin ey yolcu Senin de varmak istediğin bir yer var Gerçekten varmak istiyorsan oraya, nehirlere iyi bak Engeller nasıl aşılır, öğren nehirlerden Yarı yolda yokolup gitmek değildir amaç, nehirler gibi akıp, nehirler gibi ulaşmaktır oraya Varmaktır oraya, ey yolcu Derim ki sana : iyi oku yolunu, avucunun içi gibi bil Dizlerini, ciğerlerini, yüreğini sıkı tut, iyi dengele Ovada koşar gibi vurma kendini dik yokuşlara uçuruma atlar gibi bindirme kayalara "daha koş, daha koş" diye alkış tutanlara kanıp da, kesilip kalma yarı yolda Dipdiri varmalısın oraya Hız koşusu değil bu, ey yolcu, engelli koşudur bu Engelleri aşa aşa, gücünü koruya koruya varmalısın oraya çünkü oraya varmaktır amacın, koşmak değil Boşuna sevmedim nehirleri Aktıkça büyümesi boşuna değil nehirlerin Akan büyür, ey yolcu "erişir menzil-i maksuduna aheste giden" demiyorum ben sana, "tiz reftar olanın payine damen dolaşır " demiyorum. Böyle demiyor çünkü nehirler. Duracaksın, dolacaksın, atlıyacaksın, aşacaksın, koşacaksın ve varacaksın oraya, diyor nehirler. öyle diyorum ben de Beni dinle, beni anla ey yolcu adım adım kulaç kulaç ilerliyor nehir yoklayıp araştırarak tartıp dengeliyerek adım adım pençe pençe ilerliyor nehir birdenbire koçbaşı birdenbire ipek bir çarşaf ve balıklar kurbağalar yosunlar köprüler ve yoksul değirmenleri bozkırın birdenbire bir uğultu birdenbire bir kıyamet bindirip çekilerek çekilip toparlanarak varıyor cüceleşip devleşerek varıyor nehirlerce kahkalarla şarkılar söylemeliyim nehirler gibi uzun nehirler gibi kollu nehirler gibi hırçın ve yumuşak ve nehirler gibi dur durak bilmeyen şarkılar söylemeliyim gitmek nehirlerle yanyana gitmek nehirler gibi zor nehirler gibi çetin nehirler gibi umutlu gitmek nehirlerden de öteye oraya taaa oraya o büyük kurtuluşa yüreğim yaralı kuşum topla ve aç kanatlarını Hasan Hüseyin Korkmazgil