Ahlat İlçe Belediye Başkanı Mevlüt Gülmez, ilçenin tarihi ve doğal güzellikleri ile korunmaya ve tanıtılmaya ihtiyacı olduğunu belirterek, "Türkiye'yi sevenler Ahlat'ı tanıtmak mecburiyetindedir" dedi.
Belediye Başkanı Gülmez, ilçenin tarihi dokusu, coğrafi konumu ve içerisinde bulundurduğu şaheserleri ile önemli bir kent olduğunu söyledi. Başkan Gülmez, belediyenin kıt imkanlarıyla böyle nadide bir yeri tanıtmasının mümkün olamayacağını belirterek, "Türklüğün Anadolu'ya giriş kapısı Ahlat'tır. Dünyanın en büyük İslam mezarlığının olduğu tek yer burasıdır. Bir yerde sanatsal motiflerin işlendiği binlerce tarihi mezar taşı, onlarca muhteşem kümbet, tarihi kaleleri, köprüleri, tekke ve zaviye kalıntıları ve bunları destekleyen Van Gölü sahilindeki geniş kumsalları, Nemrut ve Süphan dağlarının arasındaki her mevsimi ayrı bir güzellik olan böyle bir mekan bulmak imkansızdır. Bunların hepsi Ahlat ilçesinde mevcuttur. Ahlat, dünyada ender bulunabilecek bir yerdir. Her şeyi anlatan nadide bir mekan var ancak, meyvelerini alamama insanı üzüyor. Bu büyük bir eksikliktir. Türkiye'yi sevenler Ahlat'ı tanıtmak mecburiyetindedir. Burada 7 bin yıllık bir tarih var ve bu tarihte o günkü dinlerin ibadethanelerini görmek mümkündür. Bunun yanı sıra Türk İslam medeniyetinin, Müslümanlığın izleri hala duruyor. Bunlar başka bir yerde yok. Urartular, Bizanslılar, Moğollar Selçuklular, Emeviler, Osmanlılar burada yaşamıştır. Buralarda devletin belirli kurumları, Ahlat gibi dünyada eşi ve benzeri olmayan bir yere özel destek vermeli. Çünkü 7 bin yıllık tarihi ve doğal güzelliklerinin tanıtımı ancak devletin özel desteği ile yapılabilir" şeklinde konuştu.
Ahlat'ın Van ve Muş havaalanlarına uzak oluşu ve turistlerin rahat edebileceği yeteri tesisin olmamasının da ilçe turizmini olumsuz etkilediğini ifade eden Başkan Gülmez, bu sorunların aşılması için destek beklediklerini söyledi.
Başkan Gülmez, "Turizm yatırımcı ve işletmecileri her ne hikmetse Ahlat'ı çok fazla gündeme getirmiyorlar. Bizim broşür dağıtmakla, bir iki televizyon kanalına çıkmamızla olmuyor. Yani mutlaka biri gelip görecek, o gidip bir başkasına anlatacak. Buraya gelen gördüklerini üç kişiye anlatırsa, bunlardan ikisini çekecektir. Ancak istenilen tanıtım böyle olur" dedi.